Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ve TÜBİTAK’ın destekleriyle Nükleer Sanayi Derneği (NSD) ve Ankara Sanayi Odası (ASO) tarafından pandemi koşulları nedeniyle bu yıl sanal olarak düzenlenen 4. Nükleer Santraller Fuarı ve 8. Nükleer Santraller Zirvesi (NPPES) başladı.
Türkiye’nin ilk ve tek nükleer enerji etkinliği 4. Nükleer Santraller Fuarı ve 8. Nükleer Santraller Zirvesi (NPPES) 1 Haziran’da başladı. Fuar ve Zirve’nin açılışı, OECD Nükleer Enerji Ajansı (NEA) Genel Müdürü William D. Magwood; Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal, Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Nurettin Özdebir, Nükleer Sanayi Derneği (NSD) Başkanı Alikaan Çiftçi, Akkuyu NGS Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Anton Dedusenko, Rolls Royce Küçük Modüler Reaktörler (SMR) CEO’su Tom Samson ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Nükleer Enerji ve Uluslararası Projeler Genel Müdürü Afşin Burak Bostancı’nın konuşmalarıyla başladı.
Açılışta yaptığı konuşmada bir ay önce yeni jenerasyon nükleer teknolojiler ile ilgili yeni bir politika belgesine Cumhurbaşkanına sunduklarını belirten Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal, tüm paydaşlarla birlikte hazırlanan belgede 4.jenerasyon nükleer teknolojilere daha fazla odaklanıldığını söyledi. Mandal sözlerine şöyle devam etti: “Araştırma bileşenine baktığımızda en önemli ayaklarından bir tanesi olduğunu görüyoruz. Bu anlamda bütün araştırma altyapısı ve beşerî kapasite, aynı zamanda farklı iş birliği fırsatları bir araya getirildi ve dokuz ana politika tavsiyesi Cumhurbaşkanına sunulmuş oldu. Bu şu anda değerlendirilme aşamasında.”
Yakın zamanda Enerji ve tabii Kaynaklar Bakanlığı ile bir çalışmalarının olduğuna da değinen Mandal sözlerine şöyle devam etti: “Amaçlarımızdan biri 4. Jenerasyon Uluslararası Forumu’nun bir üyesi olmak. Halihazırda Türkiye’de bu konuda çalışmalar devam ediyor. Politika dokümanı hazırlanması gibi bazı ev ödevleri de var tabiki. Şu anda hazırlandı ve halihazırda bahsettiğim gibi sunuldu. Şu anda yol haritası üzerinde çalışıyoruz. “Mandal ayrıca SAMOFER Projesine de gözlemci olarak katıldıklarının altını çizdi.
Türkiye’nin büyük pazarlar için önemli bir bölgesel merkez olduğunu dile getiren Nükleer Sanayi Derneği (NSD) Başkanı Alikaan Çiftçi, Türkiye’nin uluslararası yatırımcılar için rekabet avantajı sağlayan çok cazip fırsatlara ve uygun maliyet koşullarına sahip olduğunun da altını çizdi. Çiftçi katma değeri yüksek ürün üretebilmenin önemli aşamalarından birinin nükleer enerji endüstrisi olduğu da sözlerine ekledi. Türkiye’nin nükleer sektöre Akkuyu nükleer santrali ile hızlı bir giriş yaptığını vurgulayan Çiftçi halihazırda projede 400’den fazla yerli firmanın iş yaptığını belirtti. Proje aşamalarına göre istihdam oranları değişen Akkuyu NGS’de şu an itibarıyla yüzde 80’i Türk vatandaşı olmak üzere yaklaşık 11 bin kişinin çalıştığını da sözlerine ekledi.
Çiftçi sözlerini şöyle sürdürdü: “Projenin en yoğun dönemlerinde toplam istihdamın 15 bin kişiye çıkması ve işletme döneminde ise 4 bin kişiye iş olanağı sağlaması planlanıyor. Rusya’da eğitim alan yaklaşık 200 Türk mühendisimiz de Akkuyu NGS’de işe başladı ve projede yer alan donanımlı Türk mühendislerimizin sayısı her yıl yeni mezunlar ile artmaya devam edecek. Yerli katkının artması ile tedarik süreçlerinde de istihdamın arttırılmasını sağlamak önemli hedeflerimizden biridir.”
Çiftçi NSD olarak; nükleer enerji projelerinin tasarım, inşaat, kurulum, devreye alınması, mai işletme ve bakım fazlarında sadece taahhüt ve tedarik bakım alanlarında değil aynı zamanda mühendislik, proje yönetimi danışmanlık ve uygunluk değerlendirme alanlarında da yurt içi projelerde yerli katkıyı yurt dışı projelerde de etkinliği artırmayı amaçladıklarının altını çizdi. Bu doğrultuda farklı ülkelerde bulunana nükleer enerji alanındaki 16 dernek ve organizasyon ile niyet ve iş birliği anlaşmaları imzaladıklarını belirten Çiftçi, ayrıca Güney Kore, İtalya ve İsviçre temsilcilerinin de dernek adına görevlerine başladığını söyledi.
Dünyada elektrik enerjisi talebinin yaklaşık yüzde 11’inin nükleer enerjiden karşılandığını belirten Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Nükleer Enerji ve Uluslararası Projeler Genel Müdürü Afşin Burak Bostancı şöyle konuştu: “32 ülkede toplam 443 nükleer reaktör işletmede olup, ülkemizin de içinde olduğu 19 ülkede de 22 reaktör de inşa halindedir. Diğer taraftan önümüzdeki 10 yıl içinde 162 yeni reaktörün de inşasına başlanması planlanmaktadır. Burada nükleer enerjiden vazgeçildiği söylemlerinin doğru olmadığı bilakis sektörün yeni bir büyüme döneminde olduğunu da görüyoruz. “
Nükleer santrallerin Türkiye’nin de enerji stratejisinde önemli bir konumda olduğunu söyleyen Bostancı şunları söyledi: “Bu anlamda ülkemiz toplam 12 reaktöre sahip olacak üç nükleer santrali kurmayı planlamaktadır. “
Halihazırda Mersin’de inşasına devam edilen Akkuyu Nükleer Santraline’de değinen Bostancı şunları söyledi: “İlk nükleer santralimiz kurulumuna yönelik Rusya Federasyonu ile 2010 yılında bir hükümetler arası anlaşma imzaladık. Anlaşma ile yap, sahip ol, işlet yaklaşımının temelinde Mersin ilinde toplam 4800 MW kurulu güce sahip santralin şu anda ilk üç ünitesinin inşası devam ediyor. Mart ayında üçüncü reaktörün de temelini attık. 4.ünitenin inşaat lisanı başvurusu da yapıldı. Ve değerlendirme aşamasında. İlk ünitesinin Cumhuriyetimizin 100.yılına denk gelen 2023 yılına kadar elektrik üretimine başlamasını hedefliyoruz. Diğer ünitelerinde birer yıl arayla devreye almayı umut ediyoruz. Diğer iki nükleer santralin kurulumuna yönelik saha seçimi süreci ve müzakere hazırlık çalışmaları devam ediyor. Diğer taraftan ülkemiz küçük modüler reaktörler başta olmak üzere 4.nesil reaktörlere yönelik yeni trendleri de yakından devam ediyor. “