ABD, nükleerdeki gücünü Çin ve Rusya’ya karşı kaybederken; diğer ülkeler de nükleer yarışında “ben de varım “diyor. ABD Enerji Bakanlığı (Department of Energy / DoE) Nükleer Yakıt Çalışma Grubu, Amerika’nın Rekabetçi Nükleer Enerji Avantajlarının Onarılması (The Strategy to Restore American Nuclear Energy Leadership) adlı çalışmayı yayınladı.
Raporda; uranyum yeteneklerinin canlandırılması ve teknolojide ilerlenmesi için birkaç yolun izlenmesi durumunda ABD’nin, yeniden dünya nükleer enerji yönetiminde başı çekeceği bir dünya öngörülüyor. ABD Ulusal Güvenlik Raporu’nun güvence altına alınması adına bir strateji de belirleyen raporda, uranyum madenciliğinin ve dönüşümünün güçlendirilmesi için acil eylem de dahil olmak üzere 18 olumlu değişim için alınması gereken önlemlere yer veriliyor.
Raporda ABD nükleer teşebbüsünün varlıklarının ve yatırımlarının korunup, büyütülmesinin ABD ulusal güvenliğinin yararına olduğunun da altı çiziliyor. Bunun da yurt içi ve yurt dışı güvenlik çıkarlarına hitap edilmesiyle, nükleer üretimin genişletilmesiyle, ticari filo mali açıklarının en aza indirilmesi ve uranyum için savunma ihtiyaçlarının sağlanmasıyla yapılabileceği vurgulanıyor. Bu çerçevede ABD Hükümeti’nin öncelikle uranyum madenciliği endüstrisini canlandırması ve güçlendirmesi, uranyum dönüştürme hizmetlerini desteklemesi, yabancı uranyum zenginleştirme yeteneklerine güvenmeyi sona erdirmesi ve mevcut filoyu sürdürmesi, nükleer yakıt döngüsü boyunca stratejik güvenlik açıklarını ortadan kaldırması gerektiğine vurgu yapılıyor. Bu sürecin akabinde nükleer enerji liderliğini yeniden kazanmak için ABD Hükümeti’nin, teknik gelişmeleri hızlandırması, ABD teknolojik inovasyonunu ikiye katlaması ve ileri teknolojinin ABD rehberliğinde pekiştirilmesi için gelişmiş nükleer Ar-Ge yatırımlarından yararlanması gerektiği vurgulanıyor.
Son olarak da ABD Hükümeti’nin şu anda Rus ve Çin’e ait işletmelerin hakim olduğu pazarlara girerek, sınıfının en iyisi nükleer enerji teknolojisini ve onunla birlikte güçlü silahsızlanma standartlarını ihraç etmede dünya lideri konumunu geri kazanacağının altı çiziliyor.
Rapor aynı zamanda ABD’nin uzun vadede sağlıklı bir nükleer yakıt döngüsüne de dayanan iyi tanımlanmış savunma ihtiyaçlarının olduğuna da değiniyor. Bu noktada savunmanın, uranyum için iki ihtiyacı olduğu vurgulanıyor. Bunların; nükleer silahlar için gerekli olan trityum üretmek için düşük zenginleştirilmiş uranyum ve Donanma nükleer reaktörlerini beslemek için gerekli olan zenginleştirilmiş uranyum olduğuna değiniliyor. Bu görevlerin her ikisinden de sorumlu olan DoE’nin Ulusal Nükleer Güvenlik İdaresi’nin 2041 yılına kadar trityum üretimini ve 2050’lere kadar Donanma tahrikini desteklemek için uranyum yakıtına sahip olduğunun altı çiziliyor.