Yunanistan’ın Doğu Akdeniz’de Navtex ilan etmesiyle ilgili açıklamalarda bulunan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Doğu Akdeniz’deki program çerçevesinde sismik çalışmaların yürütülmesine devam edildiğini söyledi. Bakan Dönmez; “Haklı olduğumuz bir konudur. Uluslararası hukuka göre de tezlerimiz son derece güçlüdür.” dedi. Konuşmasında Karadeniz’deki 320 milyar metreküplük doğal gaz keşfine de değinen Dönmez, “Doğal gazı bulduktan sonra çıkartmasını da biliriz” ifadesini kullandı.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, bugün katıldığı bir televizyon programında Doğu Akdeniz’deki sondaj faaliyetlerine ilişkin açıklamalarda bulundu.
Yunanistan’ın Doğu Akdeniz’de Türkiye ile aynı bölgede çakışan alanda Navtex ilan etmesi konusuna değinen Dönmez, Doğu Akdeniz’deki program çerçevesinde hem Oruç Reis hem de Barbaros Hayrettin Paşa’nın, adanın güneydoğusunda sismik çalışmaları yürütmeyi sürdürdüğünü söyledi. Dönmez, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bir taraftan Yavuz sondaj gemimiz Selçuklu-1 adını verdiğimiz sondaj kuyusunda işlemlerine devam ediyor. Normal iş planımıza dün olduğu gibi Akdeniz’de devam ediyoruz.”
Yunanistan’ın bölgede provokasyon yaptığının altını çizen Dönmez, Doğu Akdeniz ile ilgili sözlerini şöyle sürdürdü: “Haklı olduğumuz bir konudur. Uluslararası hukuka göre de tezlerimiz son derece güçlüdür. Yunanistan, zaten bu konuda ileri sürmüş olduğu tezleri inandırıcı olmadığı için birtakım ülkeleri yanına katmak suretiyle kendini haklıymış gibi gösterme çabası içerisinde. Bunların hepsi hak, hakkaniyet, hukuk temelinden uzak iddialar. O açıdan biz yine programımıza kaldığımız yerden devam edeceğiz.”
Dönmez, Akdeniz’de bazı kuyularda gaz akışlarının görüldüğünü ancak süreklilik ve rezerv açısından Karadeniz kadar emin olunmadığı için kamuoyuyla paylaşılmadığını da sözlerine ekledi. Akdeniz’de potansiyeli olduğu düşünülen bölgelerde yeni sondaj kuyularının açılacağını ifade eden Dönmez, “İnşallah yakın gelecekte benzer bir keşif bulursak vatandaşımızla bunu seve seve paylaşacağız.” dedi.
Kamuoyunda daha çok Akdeniz’deki faaliyetler ile gündeme gelindiğini belirten Dönmez, Karadeniz’deki 320 milyar metreküplük doğal gaz keşfine ilişkin yaptığı değerlendirmede, bunun 2020’de denizlerde açıklanan keşiflerde birinci sırada yer aldığını da söyledi.
Bütün ilk keşif duyurularının ilk kuyunun keşfiyle birlikte yapıldığının altını çizen Dönmez, bundan 1-2 sene önce ABD’li şirket Exxon Mobil‘in Kıbrıs’ın güneyinde ilk bulduğu sahanın keşifini ilan ederek bu kuyudan elde edilen rakamları verdiğini ifade etti. Dönmez, tahmin konusunda yukarı yönlü bir revizyon olabileceğinin ve çalışma yürütülen sahanın verimli olduğunu da sözlerine ekledi.
Daha önce 800 milyar metreküplük keşif iddialarının gündeme geldiğinin hatırlatılması üzerine Dönmez şunları söyledi: “Bu rakamı kim nereden aldı, hesap etti bilmiyoruz. Biz de kimseyle paylaşmadık. 800 milyar metreküp bulsak onu ilan ederdik. O veriye itibar etmiyorum. Sakarya gaz sahasının potansiyeli ortada. Ümit ederiz ki bu rakamlara da ulaşırız ancak bugünden bir şey söylemek çok sağlıklı olmaz.”
Türkiye Petrolleri (TP’de zorla emekliye sevk gibi bir uygulamanın olmadığını da vurgulayan Bakan Dönmez, gönüllülük esasıyla emekli olanların bulunduğunu söyledi.
Deneyimli çalışanların genç nesile tecrübelerini aktardığına işaret eden Dönmez, sözlerini şöyle sürdürdü: “İddia edildiği gibi deneyimli olanlar emekliye sevk edilmedi. O zaman nasıl bulduk bunları? Bu çalışmalar tecrübesiz ekiple yapılmaz. Kritik pozisyonlarda, yönetimde irade tamamen bizim kendi yerli personelimizde. Bazı uzmanlık gerektiren işler var, denizlerdeki arama konusunda yeni yeni tecrübe kazanıyoruz. Kendi kadromuza yabancı uzmanları alıp çalıştırıyoruz. Büyük ölçekli küresel bir şirket olacaksanız sadece kendi vatandaşlarınızla yürüyemezsiniz. Yeri geliyor yabancı ama nitelikli ve tecrübeli isimlerle çalışıyorsunuz. TP‘nin çalışan oranına baktığınızda çok büyük kısmı bizim kendi vatandaşlarımızdan oluşuyor. Yabancılar daha çok deniz üstündeki (offshore) hizmet alımlarında istihdam edilen geçici personel. Karada çalışanların tamamı zaten TP’nin kadrosunda.”
Dönmez, TP’nin milli bir kuruluş olduğunu anımsatarak, “(Karadeniz’deki keşif) bu sahalarda operasyon da bize ait, ortağımız da yok. Bulduktan sonra çıkartmasını da biliriz. Sahanın tamamı bize ait. Orda işlerin büyük kısmını kendi imkânlarımızla yapıyoruz. Uzmanlık gerektiren bazı işler için tabii ki hizmet alacağız. Sahibi de işletmesi de TP’nin olacak. Bundan kimsenin endişesi olmasın.” ifadelerini kullandı.
Karadeniz’deki keşfin ardından ilk kuyuyla maliyet hesaplamanın oldukça güç olduğuna dikkati çeken Dönmez, “200 kilometrelik bir boru hattı döşememiz gerekiyor. Kıyıda yapılacak terminalin özellikleri çıkacak ona göre projelendirme ve mühendislik çalışmaları yapılacak. Sonra maliyet çıkacak ona göre de gazın maliyeti hakkında konuşabiliriz. Her hâlükârda ithal ettiğimiz gaza göre çok daha ekonomik olacak. Türkiye’deki vatandaşlarımız gazı daha ekonomik kullanır hale gelecekler.” değerlendirmesinde bulundu.
Dönmez, 2023’te Karadeniz’de ilk gaz üretimi hedefinin çok kısa da uzun da olmadığını vurgulayarak, hepsinin hesaplarının yapıldığını ve ilk üç senede ilk gazın getirileceğini belirtti. Söz konusu keşfin, Türkiye’yi talep ülkesi olmaktan çıkartıp, kaynak ülkesi olma konumuna getiren önemli bir keşif olduğuna değinen Dönmez, “Bu kaynağı önce kendi ihtiyacımız için kullanacağız. Keşifler devam ederse Türkiye bu gaz kaynaklarını Avrupa başta olmak üzere pazarlara ihraç etme imkanına da kavuşmuş olur.” dedi.