Haydarpaşa Limanı’nda gerçekleştirilen Kanuni sondaj gemisinin 13 Kasım’da gerçekleşen Karadeniz’e uğurlama töreninde konuşan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Doğu Akdeniz’deki sondaj çalışmalarıyla ilgili de bilgi verdi.
Türkiye’nin Doğu Akdeniz‘deki çalışmalarını da aralıksız sürdürdüğüne dikkat çeken Bakan Dönmez, şunları söyledi: “Kimse Akdeniz’de durduğumuzu, duraksadığımızı sanmasın. Yavuz, Selçuklu-1 kuyusundaki sondajını 6 bin metrede tamamladı. Bölgede yaptığımız çalışmalardan ümit verici sonuçlar aldık. İnşallah bu bölgenin yakınlarında yeni sondajlarımız olacak. Yavuz’un şu anda, Taşucu Limanı‘nda Akdeniz’deki bir sonraki sondajı için kuyu öncesi bakım çalışmaları devam ediyor.”
Oruç Reis ve Barbaros Hayreddin Paşa sismik araştırma gemilerinin ise Akdeniz’de faaliyetlerine devam ettiğini vurgulayan Dönmez, şöyle konuştu:
“Oruç Reis, Antalya Kaş açıklarında Demre-1 lokasyonunda 6 bin 822 kilometrelik iki boyutlu veri topladı. Barbaros da Kıbrıs açıklarında Batı Güzelyurt-1 lokasyonunda üç boyutlu sismik araştırmalarına devam ediyor. Bugüne kadar 195 bin 525 kilometrelik alan detaylı bir şekilde tarandı. Zihinlerde canlanması için şöyle bir örnek vermek istiyorum. Belçika’nın yüz ölçümü yaklaşık 30 bin kilometre. Barbaros son görev yerinde Belçika’nın toplam yüzölçümünün 6,5 katı büyüklüğünde bir alan taradı. Elde ettiğimiz verilerin analiz edilmesiyle gemilerimizin Akdeniz’deki bir sonraki görev yerini belirleyeceğiz.”
“100 yıl önce nasıl Sevr’i yırtıp attıysak, bugün de Mavi Vatan‘da bize dayatılmak istenen Sevr’i de aynı şekilde yırtıp attık.” diyen Dönmez, şunları söyledi: “Uluslararası hukuku görmezden gelen bir anlayışla, sipariş üzerine hazırlatılan haritalar, Akdeniz’in sularına gömüldü. Bölge ülkelerinin haklarını gasp ederek Doğu Akdeniz’in neredeyse tamamı üzerinde hak iddia etmek nasıl bir akıl tutulmasıdır anlamak mümkün değil.”
Dönmez, bazı ülkelerin Doğu Akdeniz meselesini hukuk bağlamından çıkararak tarihi ve sosyolojik bir zemine çekmeye çalıştığını belirterek, “Bizim sahadaki bütün faaliyetlerimiz Birleşmiş Milletler nezdinde de kayıtlı uluslararası hak ve hukuka dayanıyor. Biz muhataplarımızı her zaman masaya davet ettik. Gerilimden yana olmadık. Diyalog yanlısı tavrımızı sürdürdük. Yapıcı tavrımızı her daim korduk. Bütün tarafların yer aldığı bir düzende sorunun tam anlamıyla çözülebileceğini ifade ettik. Sorunları oturup, konuşup çözmek varken sonu belirsiz maceralara atılmak kimseye fayda sağlamaz.” ifadelerini kullandı.