Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Türkiye-İran İş Konseyi Başkanı Osman Aksoy, İran’da enerji yoğun sektörlerde ciddi bir yatırım avantajının olduğunu söyledi.
Ekonomi Gazeteciler Derneği (EGD) ve DEİK iş birliğiyle çevrim içi olarak düzenlenen “Ticari Diplomasi Yolculuğu” buluşmalarının ikincisi İran özelinde gerçekleştirildi. Etkinliğe katılan DEİK Türkiye-İran İş Konseyi Başkanı Osman Aksoy, önemli açıklamalarda bulundu.
İran’da yatırım fırsatı sunan çok sayıda sektörün bulunduğunu belirten Aksoy, İran’ın nüfusunun 80-83 milyon aralığında olduğunu, 600 milyar Dolar’lık GSYH’ye sahip ülkede önemli ticaret merkezlerinin bulunduğunu söyledi.
İran’da enerji yoğun sektörlerde ciddi bir yatırım avantajının olduğunu belirten Aksoy, dünyanın ikinci büyük doğal gaz ve dördüncü büyük petrol rezervine sahip İran’ın yer altı ve yer üstü kaynakları bakımından çok zengin bir ülke olduğunun altını çizdi. Aksoy, güçlü bir petrokimya sektörü bulunan ülkede demir çelik, otomotiv, çimento, seramik ve cam sektörlerinin de öne çıktığını vurguladı.
İran’da elektrik fiyatlarının Türkiye’den 20 kat, doğal gazda ise 14-15 kat daha ucuz olduğunu belirten Aksoy, benzinin Türkiye’de 0,85 Avro sent, İran’da ise 0,10 Avro sent olduğunun altını çizdi.
Konuşmasında İran’a yönelik yaptırımlar ile ilgili de bilgi veren Aksoyi, yaptırımlarla ilgili çok dikkatli olunması gerektiğini söyledi. Yaptırımların çok kapsamlı olduğunu ve çok sayıda sektörü kapsadığını dile getiren Aksoy şunları söyledi: “10 Ocak 2020’de ise tekstil, madencilik ve inşaat sektörleri yaptırım kapsamına alındı. Ancak tarımsal ürünler, ilaç, medikal ekipman, tıbbi cihaz, temizlik ürünleri, hijyen ürünleri, solunum cihazı ve iş güvenliği ekipmanları yaptırım kapsamı dışında tutuldu.”
22 Kasım’da finans sektörüne uygulanan yaptırımların yürürlüğe girdiğini hatırlatan Aksoy, halihazırda yaptırım kapsamında olmayan bankanın yok denecek kadar az olduğunu kaydederek, bilinen en ağır yaptırımlar dönemini yaşadıklarını vurguladı.
Aksoy, Türkiye’nin İran’dan doğal gaz almasının yaptırım dışında tutulduğunu, bu ülkeden yılda 2-2,5 milyar Dolar’lık doğal gaz alımı yapıldığının altını çizdi. Aksoy şu bilgileri verdi: “”Doğal gaz ile ilgili fonlar Halk Bankası’nda birikiyor. Biraz önce belirttiğim istisna kapsamındaki sektörlerin alış verişlerinde kullanılabiliyor. Ancak İran Merkez Bankası’nın veya bu fonu kullanmaya yetkili otoritenin Türkiye’deki fonları kullanmasında irade ortaya koyması gerekiyor. Bunu koyduğu takdirde Türkiye’nin İran’a ihracatı devam edecek. Bu fonların Türk ihracatçısına tahsisi sürdüğü sürece bu ülkeye ihracatta sıkıntı yaşamayız.”
Türkiye’nin, İran’ın ihracatında üçüncü, ithalatında ise dördüncü sırada bulunduğunu belirten Aksoy, bu ülkenin ihracatında demir çelik-elektrikli makinelerin, ithalatında ise makineler, elektrikli makineler, hububat, optikler ve organik kimyasalların öne çıktığını söyledi.
İran’ın 2011’de 190 milyar Dolar’a kadar yükselen dış ticaret hacminin 2019’da 80-90 milyar Dolar arasında gerçekleştiğini dile getiren Aksoy; 2012’de 21 milyar Dolar seviyesine kadar yükselen Türkiye-İran dış ticaret hacminin 2020’de 4,5 milyar Dolar’a gerilediğini anlattı.
Aksoy, daha önce İran lehine olan dış ticaret hacminin yaptırımlar sonrası dengelendiğini, geçen yıl Türkiye’nin bu ülkeye ihracatının 2 milyar 245 milyon Dolar, bu ülkeden ithalatının ise 2 milyar 289 milyon Dolar olarak gerçekleştiğini de sözlerine ekledi.
Türkiye ile İran arasındaki dış ticaret hacminin 30 milyar Dolar’lara çıkarılması yönünde ortak bir irade ortaya konulduğunu belirten Aksoy, Tercihli Ticaret Anlaşması imzalandığını, karşılıklı belirlenen ürünlerde gümrük vergisi indirimleri uygulandığını ve bunun da ihracata yansıdığını hatırlattı.
İranlı’ların Türk iş adamlarına, “Bizi sadece ihracat pazarı olarak görmeyin. Burada yatırım ve üretim yapın.” çağrısının bulunduğunu dile getiren Aksoy, “Sadece İran’da değil ihracat yapılan ülkelerde üretim ve yatırım yapılırsa bunun daha çok getirisi olacağı kanaatindeyim.” dedi.
ABD Başkanlık seçimlerinde Joe Biden’ın seçilmesinin İran’da olumlu karşılandığını ve ikili ilişkilerde yumuşama beklendiğini anlatan Aksoy, ancak İran’da da 2021 Haziran’da Cumhurbaşkanlığı seçimleri yapılacağını, bu seçimlere kadar çok somut adımların yaşanmasını beklemediklerini bildirdi.