Tuz Gölü Yer Altı Doğalgaz Depolama Genişletme Projesi sahasında incelemelerde bulunan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, “Bu mevsim itibarıyla kalan yer altı kavernanın da ilk gaz verme işlemlerini başlatıyoruz”dedi. Dönmez, 2023’te, 10 milyar m3 depolama kapasitesiyle doğalgaz ihtiyacının yüzde 20’sinin depolanacağını söyledi.
Tuz Gölü Yer Altı Doğalgaz Depolama Tesisi’nde incelemelerde bulunan Bakan Dönmez, burada yaptığı açıklamada, doğal gaz keşfedilen Sakarya Gaz Sahası’ndaki çalışmaların devam ettiğini söyledi. Birinci kuyu Tuna-1‘deki çalışmaların tamamlandığını söyleyen Bakan Dönmez, sözlerini şöyle sürdürdü: “Şu anda Fatih sondaj gemimiz hazırlıklarını tamamlamak üzere. 1 veya 2 Kasım gibi ikinci sondaj noktası Türkali-1‘e gidecek. Oradan (Sakarya Gaz Sahası) ürettiğimiz gazı da 2023’ten itibaren sisteme vermeyi düşünüyoruz. Burası da 2023 itibarıyla işletmeye geçecek. Oradan ürettiğimiz gazı özellikle yaz aylarında, tüketimin düşük olduğu aylarda bu depolarımızda depolamış, saklamış ve stoklamış olacağız. Kaynak tüketim ve depo dengesi açısından bu proje çok stratejik bir konumda.”
BOTAŞ‘ın özellikle son yıllarda doğalgaz alt yapısını güçlendirmek için birçok proje başlattığını belirten Dönmez, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bunlardan bir kısmı hayata geçti. Yer altı doğalgaz depolarıyla ilgili çalışmalarımıza hız vermiştik. Şu anda içinde bulunduğumuz bu alanda daha önce 1,2 milyar metreküplük doğalgaz depolama projemiz söz konusuydu. İlk gaz verme törenini 2017 yılında yapmıştık. Bu mevsim itibarıyla kalan yer altı kavernanın (suni mağara) da ilk gaz verme işlemlerini, an itibarıyla başlatıyoruz. İnşallah onlar da önümüzdeki nisana kadar dolmuş olacak.”
Buradaki 1,2 milyar metreküplük kapasiteyi 5,4 milyar metreküpe çıkarttıklarını anlatan Dönmez, şöyle konuştu: “Öte yandan Silivri’de devam eden bir başka projemiz var. Orada da mevcut haliyle yaklaşık 3 milyar metreküp depolamamız var. Orayı da 4,5 milyar metreküpe çıkartmış olacağız. Bu iki proje de bittiğinde Türkiye’de 10 milyar metreküplük doğal gaz depolama kapasitesine ulaşmış olacağız. Hedefimiz 2023’e kadar bu projeleri hayata geçirmek. Bu depolama alanlarının arz güvenliği açısından önemi büyük. Kış aylarında ısınmaya dayalı tüketicilerimizin doğal gaz talebinin artmasıyla istenen miktara ulaşabilmek için depolardan bizim gaz çekmemiz gerekiyor. Bu 10 milyar metreküplük depolama bizim yıllık doğal gaz tüketimimizin neredeyse yüzde 20’sine denk geliyor. Bu da sistemi rahatlatıcı önemli bir unsur. Bu tip projeler özellikle yaz aylarında doğal gaz fiyatları daha düşük seyretmekteyken fiyat avantajını kullanmak için çok önemli. Yazın ucuza aldığımız gazı depolamak suretiyle vatandaşımıza daha ekonomik şekilde temin etme imkanına kavuşmuş olacağız.” Dönmez, bu projede 600 metre yerin altına inerek tuz kayalarını erittiklerini ve mağaralar oluşturduklarını da sözlerine ekledi.
Yaklaşık 1500 metreye kadar yerin altına inebildiklerini aktaran Dönmez, şunları söyledi: “Şu anda sondaj makinemiz an itibarıyla sondaj işlemine başladı. Oluşturulan mağaralarda doğal gazı saklıyoruz. Her bir mağara 100 milyon metreküp doğal gazı depolayacak kapasiteye sahip. Çok büyük depolardan bahsediyoruz. Bunun gibi burada mevcutta 12, ilave 40 ile birlikte 52 mağaraya ulaşmış olacağız. Böylece tuz yapılarındaki dünyada en büyük ve geniş kapasiteli yer altı doğal gaz depolama kapasitesi projesine biz sahip olacağız. İnşallah 2023 itibarıyla bu projeyi tamamlamayı ümit ediyoruz. Projenin büyüklüğü 2 milyar Dolar civarında. “
Tuz Gölü’nde Türkiye’nin en büyük projelerinden bir tanesini hayata geçirdiklerini belirten Dönmez, şöyle konuştu: “Proje bittiğinde 5,4 milyar metreküp doğalgaz depolama kapasitesine ulaşacağız. Bu projeyle çevreyi korumanın en güzel örneklerinden bir tanesini sergiliyoruz. Tuz Gölü bilindiği üzere başta flamingolar olmak üzere birçok kuşa ev sahipliği yapıyor. Bu proje başlamadan evvel flamingoların sayısı neredeyse 3 bin, 3 bin 500’lere kadar gerilemişti. Bu projeden sonra flamingo sayısı 25 binlere ulaştı. Bu da gösteriyor ki yapılan çalışmalar meyvesini, neticesini veriyor. Özellikle bu çalışmada emeği geçen başta BOTAŞ Genel Müdürü olmak üzere tüm yetkili ve görevlilerimize ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Biz bu depolama maksatlı mağaraları oluştururken, Kızılırmak’tan yaklaşık 120 kilometre mesafeden su getiriyoruz. O tuz mağaralarını eritmek için kullanıyoruz. O mağaralarda eriyen tuzu da yine yaklaşık 30-40 kilometre mesafedeki Tuz Gölü’ne basıyoruz. Aslında, Tuz Gölü’ndeki canlanma, tabiatın yeniden canlanmasına da şahitlik ediyoruz.”