Dünyanın ortak meselesi haline gelen e-atık yönetimi konusunda harekete geçen Vodafone, soruna sistemsel bir çözüm getirmek amacıyla “Açık İnovasyon Platformu” kuruyor.
Vodafone, e-atık yönetiminin önemine dikkat çekmek amacıyla REC Türkiye iş birliğiyle “Atığın Ötesinde” isimli araştırma raporu hazırladı. Dünyada ve Türkiye’de e-atıkların mevcut durumunun analiz edildiği raporda; bu alanda acil çözüm bekleyen sorunlara işaret ediliyor.
Özellikle elektronik atıklar konusuna büyük önem verdiklerini söyleyen Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Hasan Süel, şu bilgileri aktardı: “Dünyada en hızlı artış gösteren atık kollarından biri olan e-atıklar, doğru yönetilmediğinde hem çevreye hem de insan sağlığına büyük zarar veriyor. Bu tespitten hareketle, bu kez farklı düşünerek geleceğin dijital dünyasının ihtiyaçlarına yine dijitalleşmeyi kullanarak yanıt veren bir platform tasarladık.”
Platformun çıkış noktasını elektronik atıklar; rotasını ise inovasyon olarak belirledilerini ifade eden Süel, “Açık İnovasyon Platformuz ile karmaşık bir mesele olan elektronik atık konusunda çok paydaşlı bir çözüm ortamı oluşturmak, hayata geçirilecek somut çözümler üretmek istiyoruz.”dedi.
“Alışılmışın dışına çıkarak, bir karar verip proje yapmıyoruz; ne yapacağımıza karar vermek için bir platform kuruyoruz.”diyen Süel, sözlerini şöyle sürdürdü: “E-atık konusunda radikal bir iş birliğine ihtiyaç var. Açık İnovasyon Platformu ile farklı bakış açılarını harmanlayıp, sistemsel bir dönüşümün öncüsü olmayı hedefliyoruz.”
REC Türkiye Yönetim Kurulu Üyesi Onur Akpulat ise son yıllarda teknolojik gelişmeler ve tüketim alışkanlıklarıyla birlikte çok hızlı artış gösteren e-atıkların yönetiminin çok boyutlu ve çok taraflı bir süreç olduğuna dikkat çekti.
Akpulat, etkin yönetildiği takdirde çevre ve insan sağlığı üzerindeki olumsuz etkileri asgariye indirmenin yanı sıra doğrudan veya dolaylı ekonomik ve sosyal kazanımlar elde etmenin mümkün olduğunu da sözlerine ekledi.
Akpulat sözlerini şöyle sürdürdü: “Hammadde ve enerji gereksiniminin her zamankinden daha fazla öne çıkacağı bir dönemde e-atık yönetiminin aksamaması için hedef ve tedbirlere sıkı sıkıya bağlanmalıyız.”
Rapora göre, dünyada en hızla artan atık türü olarak e-atıkların doğru yönetilmesi gitgide daha önemli hâle geliyor. Dünya Ekonomik Forumu verilerine göre, e-atık miktarının yılda yüzde 3-4’lük bir artış hızı ile 2021 yılında 52 milyon tona, 2050 yılında ise 120 milyon tona ulaşması bekleniyor. Diğer yandan Avrupa Komisyonu, Türkiye’deki toplam e-atık miktarının 2024 yılına gelindiğinde 672 bin tona ulaşacağını tahmin ediyor.
E-atıklar uygun yöntemlerle geri dönüştürülürse, dünya çapında yılda 62,5 milyar Dolar’ın üzerinde bir ekonomik fırsat yaratabilecek. Atılan tüm elektronik ürünlerin toplandığı ve sonrasında değerli malzemelerin veya bileşenlerin yeni ürünlere yeniden entegre edildiği bir sistem; hammadde, enerji ve atık bertarafı ihtiyacını azaltacak, ekonomik büyüme ve yeni iş fırsatları yaratacak.
Raporda ayrıca, tüm dünyanın meselesi hâline gelen e-atık yönetimi konusunda odaklanılması gereken yedi ana başlığa işaret ediliyor. Bu başlıklardan “kritik” olanlar Sınırlı Kamuoyu Bilinci, Yaşam Döngüsü Uygulamalarındaki Belirsizlikler, Yetersiz Toplama Altyapısı olarak sıralanırken; diğerleri ise Kayıtdışı Faaliyetler, Piyasaya Sürülen Ürün ve Oluşan E-atık Miktarlarının Tespitine İlişkin Belirsizlikler, Sınırlı Kamu Kapasitesi ve Mevzuat Eksikliği, Standart-altı ve Yetersiz İşleme Tesisi olarak ifade ediliyor. Söz konusu yedi maddenin ivedilikle çözüme kavuşturulması gerekiyor.
“Açık İnovasyon Platformu” ile katılımcılar geliştirecekleri çözüm önerilerinde ürün ve hizmet sistem tasarımı, geri kazanım ve toplama süreçlerinin etkinleştirilmesi, kolay geri dönüşüm için tasarım ve elektronik cihazların yaşam süresi gibi konulara odaklanacak.
Alınan başvurular, Seçici Kurul tarafından ön elemeye tabi tutulduktan sonra seçilen fikirler için ön kuluçka süreci başlayacak. Bu dönemde, takımların meselenin özüne dair derinleşmeleri ve çözüm önerilerini test etmeleri sağlanacak. Ayrıca, seçilen fikirler için İTÜ Vodafone Future Lab’de eğitim, koçluk, mentorluk desteği de sunulacak. Ardından, en etkili 2-3 fikir belirlenecek ve seçilen takımlar Vodafone’un desteğiyle çözüm önerilerini test edecek. Yaklaşık altı ay sürmesi planlanan süreç, tamamen dijital ortamlarda ve online olarak yürütülecek.
Tüm dünyada 2025 yılına kadar e-atıkların yüzde 100’ünün geri dönüştürülmesini hedefleyen Vodafone, Türkiye’de de operasyonlarından kaynaklı çevresel etkisini daha az atık üretimi ve daha az doğal kaynak kullanımı ile azaltırken, ürettiği atığı geri dönüştürüyor. Bu kapsamda, başlıca e-atıkları olan cep telefonu ve diğer bilişim ekipmanlarının yüzde 85’ini geri dönüştürüyor, yüzde 14’ünü ise tekrar kullanıyor.
Diğer yandan, arızalı veya hasarlı, kullanılmayan şebeke ekipmanlarını ikinci el olarak satarak tekrar kullanılmasını hedefleyen ikinci el projesi, akıllı telefon kiralama hizmeti, cep telefonu değişim kampanyası gibi çalışmalarla da döngüsel ekonomiye katkıda bulunuyor.
Vodafone ayrıca, geçen yıl hayata geçirdiği “Bu Atıklar Kod Yazıyor” projesiyle, çalışanlarının ve iş ortaklarının getirdiği, kullanım ömrünü tamamlamış, çalışmayan elektronik atıkları topluyor ve bu atıkların lisanslı geri dönüşüm firması tarafından geri dönüştürülmesini sağlıyor. Vodafone, geri dönüşümden elde edilen ekonomik gelirle, Türkiye Vodafone Vakfı ve Habitat Derneği iş birliğiyle yürütülen “Yarını Kodlayanlar” projesi kapsamında Mardin, Samsun, Gaziantep ve Adana’da kodlama sınıfları açtı.