Avrupa Komisyonu’nun 2030’dan önce Avrupa’nın Rus fosil yakıtlarına olan bağımlılığını ortadan kaldıracak REPowerEU planını memnuniyetle karşıladıklarını belirten Avrupa Enerji Depolama Birliği’ne (European Association for Storage of Energy /EASE) göre Avrupa’nın enerji güvenliği ancak enerji değişimi yoluyla sağlanabilir.
Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinin temiz enerji ve arz güvenliği konusunu siyasi tartışmanın ön saflarına taşıdığını belirten EASE; AB’nin doğal gaz tüketiminin %90’ını ithal etmesi ve bunun %40’ının Rusya kaynaklı olmasıyla, Avrupa Komisyonu’nun enerji bağımsızlığını güvence altına almak için gaz arzının çeşitlendirilmesini istediğinin altını çizdi. EASE yaptığı açıklama ile Avrupa Komisyonu’nun REPowerEU’sını memnuniyetle karşılamakla birlikte enerji güvenliğinin ancak enerji değişimi yoluyla sağlanabileceğini söyledi. Bu hususta EASE, çeşitlendirmenin fosil yakıtlara uzun süreli bir “kilitlenme” riski getirmemesinin önemli olduğunu da vurguladı. Bu bağlamda da gerekli enerji değiştirme yeteneklerini sağlamak ve yenilenebilir enerji kesintilerini önlemek için enerji depolama ile birlikte yenilenebilir enerjinin yaygınlaştırılmasına odaklanılması gerektiğini belirtti.
Ayrıca EASE, Avrupa Komisyonu’nun Ekim 2021’deki enerji fiyatlarına ilişkin araç kutusunun gelişen yenilenebilir enerji payını desteklemek için bir araç olarak Avrupa’nın enerji depolama kapasitesini geliştirmeyi listelemek için doğru olduğunu da belirtti. Avrupa Enerji Depolama Birliği açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Avrupa’da yenilenebilir enerji penetrasyonu arttıkça, kömür santrallerinin devreden çıkarılmasının yanı sıra esnek yedek üretim her zamankinden daha kritik hale geliyor. Doğal gaz santralleri bugün bu esnekliği sağlamak için devreye girerek Avrupa’nın Rus gaz ithalatına ve fosil yakıtlara olan bağımlılığını korudu. Bu nedenle, yalnızca yenilenebilir enerji hedeflerini artırmak, doğrudan doğal gaz ithalatından bağımsızlığa dönüşmemektedir. Aksine, doğal gaz bağımlılığı, esneklik sağlayan gaz zirveleri şeklinde kalmaya devam edecektir. Buna karşı koymak için enerji depolama yoluyla enerji geçişi, enerji açısından güvenli, karbondan arındırılmış bir Avrupa’nın temel direği olmalıdır.”
Ayrıca yenilenebilir enerjinin, rüzgar ve güneş enerjisinin fazla olduğu dönemlerde enerjinin üretildiği ancak talebin bu üretimi karşılayamayacak kadar düşük olduğu kesintiler yoluyla boşa harcandığı da açıklamada yer aldı. EASA açıklaması şu sözlerle devam etti: “Şiddetli rüzgar ve güneş dönemlerinde üretilen fazla enerjinin günler, haftalar ve hatta aylar boyunca – daha sonra gerekli olana kadar – depolanması gerekir. Avrupa’nın odaklanması gereken çeşitlilik, çeşitli süreleri, uygulamaları ve yerel bağlamları kapsayacak şekilde enerji depolama teknolojilerinin çeşitlendirilmesidir. Son yıllarda, daha kısa süreyi hedefleyen enerji depolama teknolojilerinin daha hızlı yayıldığı görüldü. Ancak, belirli bir enerji güvenliğini sağlamak için Rus fosil yakıtlarının olmadığı düşük yenilenebilir üretim dönemlerinde yedek üretim sağladıklarından, uzun süreli enerji depolaması da desteklenmelidir.”
Diğer yandan bu enerji depolama teknolojilerinin, sağlam yasalarla halen gerektiği gibi desteklenmediğine de değinen Avrupa Enerji Depolama Birliği şu bilgileri aktardı: “Enerji değişimi için pazar ürünleri mevcut değildir. Bu nedenle, finansman ve yatırımlar genellikle sınırlıdır. Paralel krizler, insani yardım ve iklim, politika yapıcılar için bir uyandırma çağrısı olmalıdır: Avrupa, yalnızca enerji geçişi yoluyla, enerji depolama yoluyla enerji değiştirme yeteneklerinden yararlanarak gerçekten enerjiden bağımsız hale gelebilir.”