Türkiye’nin güneş alan, güneş zengini bir ülke olduğunu dile getiren GENSED Başkanı Halil Demirdağ, hidroelektriği en iyi dengeleyecek enerjinin de güneş olduğunu söyledi.
Demirdağ, Güneş Enerjisi Sanayicileri ve Endüstri Derneği (GENSED) tarafından dijital ortamda ilki düzenlenen Güneş Zirvesi’nde açılışında konuştu. Türkiye’nin güneşin mühendisliğini öğrendiğini ve artık ihraç etmeye başladığını dile getiren Demirdağ, ilerleyen dönemlerde Türkiye’nin güneş enerjisinde ihracatçı olacağına inandığını söyledi. Türkiye’nin ihracatçı olurken hem ürünlerin hem servislerini hem de mühendisliğini satacağının altını çizen Demirdağ, diğer taraftan da ihracatçının önünü açacaklarını sözlerine ekledi.
AB’nin yüzde 50 karbon emisyonunu azaltma hedefini belirlediğini hatırlatan Demirdağ, AB’nin kendi bölgesine gelen ürünlerin karbon dosyasına bakacağının altını çizdi. Bu bağlamda AB’nin karbon karnesi ne diyorsa ona göre vergi uygulayacağını anımsatan Demirdağ şunları söyledi: “Dolayısıyla biz güneş sektörü olarak sadece kendi ürünümüzün kendi sektörümüzün ihracatını gerçekleştirmeyeceğiz. Aynı zamanda ürün satan firmalarımızın da çok ciddi şekilde uluslararası piyasalarda özellikle ihracatımızın yüzde 60’ının olduğu Avrupa’ya kolay mal satabilmesi için karbon cezaları ödemeden, karbon vergisi ödemeden mal satabilmesi için ciddi imkanlar getireceğiz.”
Halihazırda güneşin Türkiye’de istenen seviyede olmadığını söyleyen Demirdağ şu bilgileri aktardı: “Avrupa ile karşılaştırıldığında ülkemizin elektrik fiyatı, özellikle son tüketici fiyatı çok düşük olduğu için maalesef geçen sene başlayan çatı uygulamaları istediğimiz noktalara gelmedi. Sanayicimiz finansal çalkantılardan dolayı uygun faizler ile para bulamadığı için bulduğu parayı da kendi ürününü üretmek için kullandığı için çatıya çok ciddi bir talep beklenirken maalesef gerçekleşmedi.”
Finansal çalkantılardan dolayı YEKA-2’nin iptal edildiğini YEKA-3’ün de ertelendiğini dile getiren Demirdağ, şunları söyledi: “Güneşi büyütmek için kamuda ve sanayicimizde bugüne kadar şöyle bir endişe vardı; YEKDEM maliyeti. Çok basit bir hesap yaptığımızda ve en son yapılan rüzgarla başlayan ihalelerde gördüğümüz şu ki, artık güneş ve rüzgâr YEKDEM maliyeti değil, YEKDEM’in maliyetini aşağıya çekecek bir havuz. Şöyle söyleyeyim. Şu andaki havuzda 15000 MW toplam rüzgâr ve güneş var. Şu andaki yeni fiyatlarla hem rüzgâr hem güneş gerçek elektrik fiyatları yani sübvanse edilmemiş dünya elektrik fiyatlarının altında. Yani ülkemizin alternatifi olan doğal gaz ve kömürden üretilen elektriğin altında fiyatla bugün biz güneşten ve rüzgârdan elektrik üretebiliyoruz.”
Demirdağ, “Güneş enerjisi, bunu Türkiye’nin her yerinde çevreye, doğaya, insanlara herhangi bir zarar vermeden hem çatıda hem yerde ot bitmeyen bir taşlık arazide elektrik üreterek ülkemizin ekonomisine 1000MW her yıl 110 milyon Dolar kazanç getirebilecek. Yani ithal yakıtı engelleyecek. Biz bundan sonra bu kadar daha güneşi ve rüzgârı sisteme entegre edersek, en azından biz güneş olarak çok rahat 10000MW’ı çok kısa sürede kurabiliriz. Bu altyapımız, mühendisliğimiz, ürün kabiliyetimiz oluştu. Bunları yaptığımız takdirde YEKDEM bundan sonra bir yük değil. YEKDEM kiloWatt saat kapasitemizi ikiye katladığımızda kiloWatt saat, ikiye katlanacak. Fiyatımız YEKDEM fiyatı olarak zaten elektrik fiyatıyla aynı hatta belki altında olacağı için biz artık daha önceden söylendiği gibi elektrik fiyatlarını arttıran değil azaltan arz garantisiyle daha da azaltan bir sektör olarak emrinizdeyiz.”dedi.
Her alanda hem ihracatta hem ürünlerin ihraç piyasalarına ulaşmasında hem de artık elektrik fiyatlarının düşürülmesinde Türkiye’nin hidroelektriğinin çok güçlü olduğunu belirten Demirdağ, hidroelektriği de en iyi dengeleyecek enerjinin de güneş olduğunu söyledi. Hayallerinin çok büyük rakamlar olduğunu vurgulayan Demirdağ, sözlerine şöyle devam etti: “Ülkemiz güneş alan, güneş zengini bir ülke. Uluslararası Enerji Ajansı, dünyanın yeni enerji kralı güneş dedi. Biz de dünyada hep yüzde bir olan Türkiye güneş enerjisi kapasitesini yüzde üçlere yüzde beşlere getirmek istiyoruz.”