Haziran 2007’de karbon nötr olmak için gönüllü taahhütte bulunan Google, bu taahhüdü yerine getirebilmek için küresel karbon ayak izini hesapladı, yüksek kaliteli karbon ofsetleri satın aldı. Bununla beraber, 2007 emisyonlarının yanı sıra 2008 emisyonlarının da bir kısmını da etkisiz hâle getirdi.
Google’ın uzun vadeli planları arasında yer alan temiz ve yenilenebilir enerjiye geçiş sürecinde veri merkezleri ve Google Cloud ile de bu hedefine adım adım ilerledi. Kaldı ki, Google Cloud Platformu her tercih edildiğinde dijital karbon ayak izi, temiz enerjiyle dengelendi.
Firma bu süreçte veri merkezlerinin güneş ve rüzgâr gibi karbonsuz enerji kaynaklarıyla daha yakından çalışmasını sağlayacak yazılımlar da geliştirdi.
İklim değişikliği endişelerini gidermek için sürekli çaba gösteren Google, şimdilerde tüm veri merkezlerinde 7/24 karbonsuz enerji elde etmeye çalışıyor. Bu çerçevede firma, geçtiğimiz günlerde küçük bir mühendis ekibi tarafından geliştirilen sürdürülebilirlik konusundaki son ilerlemesi, yeni Karbon-Akıllı Bilgi İşlem Platformu‘nu duyurdu. Bu yeni platform, herhangi bir ek bilgisayar donanımına ihtiyaç duymadan ve Google hizmetlerinin (Arama, Haritalar ve YouTube gibi) performansını etkilemeden veri merkezlerinin karbon etkisini azaltabiliyor.
Firma, şu anda bu teknolojiyi dünyanın en büyük “hiper ölçekli” veri merkezlerinin bazılarında kullanıyor.
Fotoğraf: Google Veri Merkezi