Günümüzün teknolojik olanakları ve üretim kapasitesiyle Türkiye’nin enerji üreten evler yapabileceğini söyleyen Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu Başkanı Tayfun Küçükoğlu, yenilenebilir enerji kaynakları ve bunları projelendirme imkânlarıyla gereken yeteneklere sahip olunduğunun altını çizdi.
Türkiye İMSAD (Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği) Yönetim Kurulu Başkanı Tayfun Küçükoğlu, ‘11-18 Ocak Enerji Verimliliği Haftası’ dolayısıyla yaptığı açıklamada; pandemi döneminde insanların daha fazla vakit geçirdiği evlerinde sağlıklı, konforlu bir yaşamın ve enerji verimliliğinin önemini daha iyi anladığını vurguladı.
Küçükoğlu sözlerine şöyle devam etti: “Yüksek gibi görünen yatırım maliyetini kısa sürede karşılayan enerji verimliliği uygulamalarıyla, mevcut yapılarımızda uzun yıllar enerji savurganlığını önlemek elimizde. Yeni binaların yanı sıra mevcut binalarda sağlanacak enerji verimliliğiyle ülkemizin cari açığını da düşürülebiliriz. Bugün teknolojik imkânlarımızla, üretim kapasitemizle, Avrupa’da öne çıkan ‘sıfır enerjili evler’in ötesinde, değil enerji tüketen, üreten evler dahi yapabiliriz. Hem yenilenebilir enerji kaynaklarımız hem de bunları projelendirme imkânlarımızla gereken tüm yeteneklere sahibiz. Ancak kaynaklarımızın hangi ihtiyaca dönük kullanılacağının önceliğini belirlememiz lazım.”
Enerji verimliliği konusunda Türkiye’nin kendini geliştirebileceği çok fazla alanın olduğuna değinen Küçükoğlu, ülke olarak 2019’da ithal edilen enerji miktarının 41 milyar Dolar olduğunu söyledi. Küçükoğlu şu bilgileri aktardı: “Toplam kullandığımız enerji 58milyar Dolar seviyesinde. Yaklaşık yüzde 70’ini ithal ettiğimiz bu enerjinin en büyük kısmı konut ve hizmetler bölümünde kullanılıyor. Toplam enerjinin yüzde 35’i konut ve hizmetlerde, yüzde 34’ü sanayide, kalan kısmı ulaştırma, tarım ve hayvancılık ile enerji dışı alanlarda tüketiliyor. Yani enerji en fazla konut ve hizmetler alanında tüketiliyor, bunun karşılığı da yaklaşık 20milyar Dolar. Biz inşaat malzemeleri sanayicileri olarak, konut ve hizmetler tarafındaki bu 20 milyar Dolar seviyesinde tüketilen enerjinin yüzde 30ila40’ını tasarruf edebiliriz. Bunun için gerekli yeteneklere, altyapıya, her türlü enerji verimli enstrümanları hayatımıza geçirerek enerji tasarrufu elde etme imkânına sahibiz. Bu tasarruf miktarı hem iklimin korunması hem de ülkemiz ekonomisinin cari açığının doğru yönetilmesine katkı sağlayacak bir seviyede…”
Küçükoğlu, günümüzde gelişmiş ülkelere göre gelirin daha düşük olmasına rağmen enerji verimliliğinin iyi geliştirilmemesi nedeniyle savurgan bir tutum içinde olunduğunu söyledi. Küçükoğlu sözlerine şöyle devam etti: “Örneğin tüm konutların ısıtma ve soğutma alanında tasarruf miktarlarını yüzde 50’lere çıkarma imkânımız varken bunu çok iyi değerlendirmeliyiz. Regülasyonların değişmesi ve gelişmesi sonucu ülkemizdeki yapıların enerji verimliliği konforu ile daha çağdaş imkânlara kavuşacağına inancımız tam.”