IPCC, dünyanın gelecek 20 yılda 1,5°C’lik küresel ısınmayla birlikte kaçınılmaz çoklu iklim tehlikeleriyle karşı karşıya kalacağını konusunda uyardı.
Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (The Intergovernmental Panel on Climate Change / IPCC) Çalışma Grubu II’nin Altıncı Değerlendirme Dönemi (Sixth Assessment Report/AR6), İklim Değişikliği 2022: Etkiler, Uyum ve Kırılganlık (Climate Change 2022: Impacts, Adaptation and Vulnerability ) Raporu’nu yayımlandı.
Çalışma Grubu II raporu, IPCC’nin bu yıl tamamlanacak AR6’nın ikinci bölümünü oluşturuyor. Hatırlanacağı üzere ilk bölüm, Ağustos 2021’de yayınlanmıştı.
İklimin, ekosistemlerin, biyolojik çeşitliliğin ve insan toplumlarının karşılıklı bağımlılığını kabul eden rapor, bilgiyi daha önceki IPCC değerlendirmelerinden daha güçlü bir şekilde doğal, ekolojik, sosyal ve ekonomik bilimlerle bütünleştirdi.
Rapora göre Dünya, önümüzdeki yirmi yılda 1,5°C küresel ısınmayla birlikte kaçınılmaz çoklu iklim tehlikeleriyle karşı karşıya kalacak. Bu ısınma seviyesinin geçici olarak aşılması bile bazıları geri döndürülemez olacak ek ciddi etkilere neden olacak. Bazı bölgelerde küresel ısınmanın 2°C’yi aşması imkânsız olacak. Bu önemli bulgu, eşitlik ve adalete odaklanan iklim eyleminin aciliyetinin altını çiziyor. Bununla beraber altyapı ve alçak kıyı yerleşimleri de dahil olmak üzere toplum için riskler artacak.
IPCC Raporu’na göre artan yaşam, biyoçeşitlilik ve altyapı kaybını önlemek için, iklim değişikliğine uyum sağlamak için iddialı, hızlandırılmış eylem ve aynı zamanda sera gazı emisyonlarında hızlı ve derin kesintiler yapmak gerekiyor. Ayrıca şimdiye kadar uyum konusundaki ilerleme eşit değil ve alınan önlemler ile artan risklerle başa çıkmak için gerekenler arasında artan boşluklar var. Bu boşluklar, düşük gelirli nüfuslar arasında daha da büyük.
Diğer yandan rapor, sadece iklim risklerini azaltmak için değil, aynı zamanda insanların yaşamlarını iyileştirmek için de doğanın potansiyeli hakkında yeni bilgiler sunuyor. Bununla beraber bilim insanları raporda iklim değişikliğinin doğal kaynakların sürdürülemez kullanımı, artan kentleşme, sosyal eşitsizlikler ve bir pandemi gibi küresel eğilimlerle etkileşime girdiğine ve gelecekteki kalkınmayı tehlikeye attığına dikkat çekiyor.
Bununla beraber rapor, dünya nüfusunun yarısından fazlasının yaşadığı şehirlerde iklim değişikliğinin etkileri, riskleri ve adaptasyonu hakkında ayrıntılı bir değerlendirme de sunuyor.