Dikey eksenli rüzgar türbinleri üreten SeaTwirl, Tokyo Üniversitesinden araştırmacılar ile birlikte firmanın teknolojisini Japon koşullarına uyarlamak için iş birliği yapıyor.
SeaTwirl ve Tokyo Üniversitesi, Okyanus Teknolojisi, Politikası ve Çevre Departmanından Doç.Dr. Shinichiro Hirabayashi liderliğindeki araştırma grubu, SeaTwirls dikey eksenli rüzgar türbini teknolojisini Japon koşullarına uyarlamak için birlikte çalışacak.
Günümüzde mevcut enerji karışımına fosil yakıtlar hakim olduğu Japonya, yoğun nüfuslu adalarla gelecekteki yenilenebilir enerji ihtiyaçlarını karşılamaya yardımcı olmak için okyanusa ve yüzen deniz üstü rüzgarı alternatiflerine odaklanıyor. Ancak genellikle Mayıs ve Ekim ayları arasında, ülkeyi saniyede 55 metreye varan rüzgar hızlarıyla sık sık vuran tayfunlar düşünüldüğünde inşa edilecek her şeyin dayanıklı olması gerekiyor.
Buradan hareketle Sea Twirl ile iş birliğine başlayan Hirabayashi şunları söyledi: “Yüzen deniz üstü rüzgar enerjisi üretimi, yakın gelecekte Japonya’da ana akım bir yenilenebilir enerji kaynağı haline gelebilir. Dikey eksenli rüzgar türbininin, yüzen yapılardaki rüzgar türbini için olası bir çözüm olmasını bekliyoruz.”
Diğer yandan günümüzde SeaTwirl’in rüzgar türbinleri, yüzen bir eleman ve bir omurgadan oluşan, deniz altı yapısına bağlı bir kuleye sahip dikey eksenli bir rüzgar türbini kullanıyor. Halihazırda şirketin türbinleri, deniz üstü rüzgar türbinlerinin erişemeyeceği (yaklaşık 50-60 metre derinlikle sınırlı) alanlara yerleştirilebiliyor. Bununla beraber tasarımın basitliği ve düşük ağırlık merkezi büyük avantaj sağlıyor. 30 kW’lık bir prototip olan SeaTwirl S1’i üretti ve piyasaya süren şirket şimdiler 2023 yılına kadar tamamlanması planlanan 1 MW nominal kapasiteli SeaTwirl S2x’i geliştirme sürecinde.
İş birliği ile ilgili olarak SeaTwirl CEO’su Peter Laurits şunları söyledi: “Japonya, SeaTwirl için çok ilginç ve potansiyel olarak büyük bir pazardır. Tokyo Üniversitesi gibi prestijli bir kurumla, teknolojimizi bu pazarın özel gereksinimlerine uyacak şekilde uyarlamak için iş birliği yapmaktan büyük gurur duyuyoruz. Araştırma, ticarileşmeye doğru atılan ilk adımdır.”