Karbon emisyon oranlarının azaltılmasında en güçlü alternatif rüzgar enerjisi. Avrupa, yenilenebilir enerjiye daha sıkı sarılmaya hazırlanırken; AB üye devletleri de 2030’a kadar karbon emisyonu azaltma hedefini yüzde 40’tan en az yüzde 55’e çıkarmayı kabul etti.
İklim krizinin önüne geçmek ve temiz bir geleceğe bakabilmek adına AB ülkeleri hedeflerini büyütüyor. Karbon emisyon oranını 2030’a kadar yüzde 55 oranında azaltmayı kabul eden üye ülkelerin geleceğe yönelik adımlarının ilk sırasında rüzgar enerjisine yatırımları artırmak bulunuyor. Şu an 179 GW kurulu rüzgar gücüne sahip olan Avrupa’nın bu hedefine ulaşması için ise dokuz yılda üç kat daha fazla kurulum gerçekleştirmesi gerekiyor. Avrupa’nın karbon salınımına son vermeye ve enerjisini en temiz kaynaklardan alarak ekonomik yapısını da güçlendirmeye çalıştığını aktaran Ülke Enerji Genel Müdürü Ali Aydın, sorunun ve cevabın net olduğu bir ortamda Türkiye’nin 2025 yılına kadar rüzgar enerjisinde 20 GW kurulu güce ulaşma hedefinin peşinden koşmasının değişmez bir gerçek olduğunu dile getiriyor.
Temiz bir gelecek için kollar sıvanırken Avrupa, hedeflerini yükseltiyor. Üye ülkeler politikalarında temiz enerjiye daha fazla yer verebilmek için yeni düzenlemelere ve yatırımlara başvuruyor. Aydın, 2030 karbon emisyonu hedeflerinde değişikliğe giden AB’nin yeni kararlarının, başta rüzgar enerjisi olmak üzere yenilenebilir enerjiye bambaşka bir soluk getireceğine dikkat çekti. Karbon emisyon oranlarının azaltılmasında en güçlü silahın rüzgar enerjisi olacağını belirten Aydın, geleceğin bu enerjiyle şekilleneceğinin altını çizdi. Bu aşamada hükümetlerin sahip oldukları politikaların rüzgar enerjisinin gelişimini olumlu ya da olumsuz etkilediğini de aktaran Aydın, özellikle rüzgar enerjisinin önündeki çeşitli engellere karşı daha hızlı aksiyonların almasının en önemli adım olacağının altını çizdi.
Avrupa’nın karbon emisyon oranlarında istediği hedefe ulaşması için dokuz yılda en az 433 GW kurulu rüzgar gücüne sahip olması gerekiyor. Avrupa’nın şu anki politikaları ve hızıyla bu hedef zorlayıcı olsa da atılan adımlarla bu konuda kararlı olduklarını belirten Aydın, Türkiye’nin bu gündem içerisinde nerede duracağını belirlemesi ve hedeflerine bu amaçlarla doğru orantıda hareket ederek ulaşması gerektiğini ifade etti. Türkiye’de yeni kurulacak rüzgar enerjisi santralleri için gereken teknik ve insan kaynağı birikiminin yeterli seviyede olduğunu belirten Aydın, santrallerin hayata geçtikten sonra da doğru zamanlama ve kapsamla uygulanacak bakım ve onarım işlemlerinin, milli servet niteliğindeki yatırımları korumada öncü rol üsteleneceğini vurguladı. 10 GW kurulu rüzgar gücüne yaklaşan Türkiye’nin geleceği için rüzgara yatırımlarını ve desteklerini göstermesinin kilit rol oynadığını aktaran Aydın, 2025 yılına kadar 20 GW kurulu rüzgar gücüne ulaşma hedefinin hem temiz bir gelecek hem de ekonomik açıdan güçlü bir Türkiye için önemli bir amaç olduğunu hatırlatmak ve kamuoyu yaratmak gerektiğinin altını çizdi.