TMMOB Çevre Mühendisleri Odası’nın 6 Mayıs’ta yayınladığı Türkiye 2019 Hava Kirliliği Raporu, kent ölçeğinde Türkiye’de 75 milyon kişinin kirli hava soluduğunu ortaya koyuyor.
TMMOB Çevre Mühendisleri Odası Başkanı Dr. Baran Bozoğlu tarafından çevrimiçi bir basın toplantısıyla kamuoyuna duyurulan rapor, Türkiye’de hava kirliliği yaşayan bölgeleri belirlemek adına kanser, üst ve alt solunum yolu enfeksiyonları, astım, alerji, stres, depresyon gibi sağlık problemlerine yol açan partikül madde 2,5 (PM2,5), partikül madde 10 (PM10), kükürtdioksit (SO2), azotdioksit (NO2), azotoksitler (NOX), karbonmonoksit (CO) ve ozon (O3) parametreleri için sınırların aşıldığı gün sayıları ve yıllık ortalama değerleri inceliyor. Raporda tüm kentlerde hava kirliliği sorununun yaşandığı belirtilmekle beraber genel olarak hava kirliliğinin en yoğun olduğu kentlerin Bursa, Adana, Ankara, İstanbul, Iğdır, Şırnak, Muş, Manisa, Kahramanmaraş, Karabük, Çanakkale, Denizli, Zonguldak, Edirne – Keşan, Şanlıurfa olduğuna dikkat çekiliyor.
Türkiye’de PM2,5 mevzuatı olmadığına ve yeterli ölçüm yapılmadığına dikkat çeken Bozoğlu, 257 istasyondan sadece 138 istasyonda PM2,5 ölçümü yapıldığını ancak 138 istasyonun 41’inin ise 2019 yılında ölçüm yapmadığını belirtti. Güvenli veri alımı olan istasyon sayısının sadece 48 olduğunu dile getiren Bozoğlu, doğrudan akciğerlere ulaşan ve alt solunum yolu enfeksiyonu, akciğer hastalıklarına sebep olan PM 2,5 kirleticisine dair acilen sınır değer tanımlanması çağrısında bulundu. Bozoğlu ayrıca, “İnsan sağlığı ve doğa için risk olan kömürlü termik santrallerin olduğu bölgelerdeki istasyonların bir kısmında (Muğla – Yatağan, Sivas Kangal) ölçüm yapılmaması ve bu santrallerin etkisini tespit etmesi gereken istasyonlarda tüm kirlilik parametrelerinin (PM 2,5) ölçülmemesi dikkat çekicidir” dedi. Rapordaki PM 2,5 ölçümlerine göre Amasya, Ankara, Bursa, Edirne, Erzurum, İstanbul, Sakarya, Tokat ve Zonguldak havası en kirli iller arasında.
Covid-19 salgını nedeniyle alınan önlemler sonucunda hava kalitesindeki iyileşmeye de değinen Bozoğlu, bu iyileşmenin yalnızca anlık olduğunun; hava kirliliği sorununun doğrulanmamış ve kısa süreli verilerle değerlendirilmemesi gerektiğini belirtti.
Sunumunun ardından hava kirliliğinin azalması için kalıcı çözümlerin üretilmesi gerektiğini vurgulayan Bozoğlu şu bilgileri aktardı: “Ülkemizde ve dünyada Covid-19 salgını yaygınlığını sürdürmesine ve hava kirliliğinin azaldığına dair bilgi paylaşımlarına rağmen, hava kirliliğini kalıcı olarak azaltacak ve ortadan kaldıracak önlemlerin, planların, uygulamaların paylaşılmamış olması geleceğe umutla bakmamıza engel olmaktadır.”
Analiz edilen uydu gözlemlerine de yer verilen raporda; Avrupa ve Türkiye atmosferinde yaz aylarında, kış aylarına göre daha yüksek partikül madde bulunduğuna değiniliyor. Bu durum özellikle ilkbahar ve yaz döneminde, Orta Doğu ve Kuzey Afrika kaynaklı çöl tozlarının Türkiye’ye taşınmasından kaynaklanıyor. Bununla beraber, Avrupa atmosferindeki partikül maddeler, yıllar bazında düzenli olarak azalırken; Türkiye atmosferindeki partikül maddeler, yıllar bazında düzenli olarak artıyor.
AB tarafından hava kalitesinin korunmasına yönelik alınan önlemlerin başarılı olduğunun vurgulandığı raporda, Türkiye için de benzer hava kalitesini artırıcı önlemlerin acil olarak alınması gerektiğinin altı çiziliyor.