Dünyanın 2050 yılına kadar net sıfır emisyona ulaşması için kurum ve şirketler peş peşe hedef açıklarken; KPMG ilk Net Sıfır Hazırlık Endeksi’ni (Net Zero Readiness Index / NZRI) oluşturdu. 32 ülkenin yer aldığı endekse göre; petrol zengini Norveç, net sıfır emisyon hedefine ‘en yakın’ ve ‘en hazırlıklı’ ülke. Endekste 24’üncü sırada olan Türkiye’nin Paris Sözleşmesi’ni onaylaması ise üst sıralara çıkacağına işaret ediyor.
Birleşmiş Milletler, atmosferdeki sera gazlarının 3 milyon yıldaki en yüksek düzeylerinde olduğunu ve 1880 ila 2012 yılları arasında 0,85 santigrat derecelik bir küresel sıcaklık artışının ortaya çıktığını, deniz seviyelerinin ise 19 cm yükseldiğini belirtti. Bununla beraber siyasi liderler ve iş dünyasının liderleri, daha fazla sıcaklık artışının gezegen üzerinde yol açabileceği yıkıcı sosyal, çevresel ve ekonomik etkileri durdurmak için derhal eyleme geçilmesi gerektiği konusunda giderek daha fazla görüş birliği sağlıyor.
KPMG, ülkelerin Net Sıfır Emisyon’a geçme hazırlığını değerlendirmek üzere ilk NZRI ‘yı oluşturdu. Bu bağlamda 32 ülkenin katılımıyla hazırlanan raporda, iklim değişikliğine neden olan sera gazı emisyonlarının azaltılmasında bazı ülkelerin ilerlemeleri birbiri ile karşılaştırılıyor ve 2050 yılına kadar net sıfır emisyon hedefine ulaşmak konusunda hazırlıklı olma ve yetkinlik düzeyleri değerlendiriliyor. Diğer yandan net sıfır emisyon hedefine ulaşmada temel faktörler olarak kabul edilen 103 gösterge kullanılarak, “en başarılı 25 ülke” ve “dikkatle izlenmesi gereken” yedi ülke belirlendi.
Net Sıfır Hazırlık Endeksi’nde Öne Çıkanlar
Endekse göre, bazı ülkeler net sıfır emisyon hedefini kabul etmekte geç kaldı. 32 ülke arasında küresel emisyonların yaklaşık % 8’inden sorumlu olan ülkelerden yalnızca 9’u yasal olarak bağlayıcı taahhütleri uygulamaya koydu.
Gerçekleştirme kapasitesinin yetersizliği küresel net sıfır emisyon iddiasında zayıf bir nokta teşkil ediyor. Gerçekleştirme kapasitesini sektör düzeyinde artırmak için sağlam stratejiler, politikalar ve destek mekanizmaları gerekiyor.
Yasal açıdan bağlayıcı şekilde veya bir politika olarak bir net sıfır emisyon hedefi belirlemiş olan ülkeler, sektörler arasında daha yüksek kapasiteye sahip.
Endekse göre, refah düzeyi ile net sıfır hedefine ulaşmaya hazırlık arasında bir korelasyon bulunuyor. Bu nedenle gelişmekte olan ekonomilere destek seferberliğinin artırılması gerekiyor.
Küresel finans sektörü, yatırım ve borç verme kararlarında iklim riskini giderek daha fazla dikkate alırken; hükümetlerin sürdürülebilir finans stratejileri, politikaları ve düzenleyici çerçeveleri gibi imkan yaratan koşullar oluşturarak bu finansmana erişim olanağı sağlamada kritik bir role sahip.
Norveç, dünyanın en büyük petrolve doğal gaz ihracatçılarından biri olmasına rağmen bu yılki NZRI’de en üst sıraya yerleşti. Bunun nedeni kısmen ülke çapında yenilenebilir enerjiye ve elektrikli taşımacılığa özel sektör ve kamu tarafından yapılan yatırımlar. Ancak Norveç’in halen net sıfır emisyona geçişinin önündeki engellerin üstesinden gelmeye nasıl devam edeceğine dair önemli kararlar vermesi gerekiyor.
Kasım ayında COP26 İlklim Zirvesi’ne ev sahipliği yapmaya hazırlanan Birleşik Krallık, endekste ikinci sırada. Birleşik Krallık’ın, enerji üretim sektörünün nispeten hızlı bir şekilde dekarbonizasyonuna olanak veren net hedefleri olsa da başta ısı ve binalarla ilgili olmak üzere birçok engel söz konusu.
İklim politikası, yeşil enerji ve teknolojinin uluslararası düzeyde savunuculuğunu yapan İsveç, üçüncü sırada. Ülkenin net sıfır emisyon için bir sonraki sonraki adımı tarımsal ihracata ve ithalata olan sürekli bağımlılığını azaltmak.
Endesk sonuçlarına göre; dikkatle takip edilmesi gereken yedi ülke sırasıyla şöyle: Hindistan, Endonezya, Nijerya, Rusya, Suudi Arabistan, Güney Afrika ve Tayland
Net Sıfır Hazırlık Endeksi’nde ilk 25 sıradaki ülkeler