Viyana’da 21 Eylül’de yapılan IAEA Genel Kurulu toplantısında konuşan Rosatom Genel Müdürü Alexey Likhachev, koronavirüs pandemisi ve ekonomik krizin tetiklediği zorlu zamanlarda nükleer enerjinin, stabilitesi, çevresel olarak sürdürülebilirliği, güvenliği ve uygun maliyetli oluşuyla öne çıktığını söyledi.
Rosatom Genel Müdürü Alexey Likhachev,IAEA Genel Kurulu toplantısına katıldı. IAEA’nin içinde bulunulan koşullarda ne kadar yararlı ve oldukça talep gören uluslararası bir organizasyon olduğunu gösterdiğini vurgulayan Likhachev, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ajans, uzmanlığını geliştirerek son teknoloji korona virüs tanı ekipmanlarını en çok ihtiyacı olan ülkelere acil olarak temin etti. Rusya da bu anlamda IAEA’ya finansal destek sağladı.”
Rusya’nın nükleer endüstrisinin de koronavirüs salgınının yarattığı zorluklarla karşı karşı karşıya kaldığını belirten Likhachev, şunları söyledi: “Testi başarıyla geçtik. Salgının başından bu yana ne bizim ülkemizde ne de başka ülkelerde bulunan hiçbir inşaatımızda çalışmalar durmadı. Ağustos ayında VVER -1200 reaktöre sahip Leningrad NGS-2’nin ikinci güç ünitesi kritik seviyeye ulaştı. İnovatif VVER-TOI tasarımına sahip Kursk NGS-2’nin iki güç ünitesinin inşaatı hâlâ devam ediyor. Bu arada Belarus’lu ortaklarımızı, Ağustos’ta Ostrovets NGS’nin işletmeye alma aşamasının başlamış olması dolayısıyla kutlarım. Ostrovets, Rusya’nın dışında bulunan VVER -1200 3+ nesil reaktöre sahip ilk nükleer santraldir.”
Likhachev ayrıca, daha küçük kapasiteli iki reaktöre sahip olan dünyanın ilk yüzen nükleer güç santralinin mayıs ayında işletmeye alınmış olmasına da değindi. Likhachev, “Pevek’teki yüzen NGS, uzak ve ulaşımı zor olan bölgelerde yüzen güç ünitelerinin kullanılmasının benzersiz fırsatlar yarattığını gösteriyor. Daha küçük reaktörlerin inşaatı gelecekte dünya nükleer endüstrisinde başlayacak olan yeni bir döneme işaret ediyor. Bu anlamda önerim; IAEA’nın destekleriyle daha küçük nükleer enerji santralleri ile ilgili var olan uluslararası kurallar ve düzenlemelerin güncellenmesidir. Daha küçük kapasiteli üretimin etkileri ilk kez ‘İnovatif Nükleer Reaktörler ve Yakıt Döngüleri (INPRO)’ konulu uluslararası projede keşfedildi. Bu yıl bu projenin üzerinden 20 yıl geçmiş durumda.” dedi.
IAEA’nın bu yılki Genel Kurulu’nun Rus Nükleer Endüstrisi’nin 75’inci yılına denk geldiğinin de altını çizen Likhachev şunları söyledi: “Tüm bu yıllar boyunca küresel sorunlara eğilmek için çalıştık. Rosatom’un misyonu yüksek teknolojileri insanlığın hizmetine sunmaktır. Bizim işimiz insanların yaşam standartını geliştirmek ve sonuç olarak insanlığın sürdürülebilir gelişimine katkıda bulunmaktır. Rusya’da ve tüm dünyada nükleer santraller inşa ediyoruz. Enerji dışı sektörler ve nükleer bilim konusunda da çalışıyoruz. Diğer ülkelere ileri teknoloji geliştirmeleri ve nükleer altyapı oluşturmaları konusunda yardımcı oluyoruz.”
Rusya’da kapsamlı bir nükleer bilim ve teknoloji geliştirme programının tasarlandığını da sözlerine ekleyen Likhachev, bunun aynı zamanda ulusal bir proje olduğunun altını çizdi. Likhachev şunları söyledi: “Rusya Federasyonu Başkanı konuyla ilgili kararnameyi imzaladı. İki bileşenli nükleer enerji mühendisliği, kapalı yakıt döngüsü, küçük ve orta kapasiteli NGS’ler, plazma teknolojileri ve termonükleer füzyon orta vadeli önceliklerimizdir. Eminim ki ortaklık, profesyonellik ve güven prensiplerine sadık kalacağız. Eğer nükleer endüstrinin politikleştirilmesine engel olabilirsek tüm zorlukların üstesinden geliriz. Bunun için ön koşul, ilgili tarafların iş birliğine dair çabaların birleştirilmesidir. Bu çabaların merkezinde de IAEA vardır. Kendi adıma ve hükümetimin ulusal liderliğinin talimatları doğrultusunda Rusya’nın IAEA’yı tüm alanlarda desteklemeye devam edeceğini yineliyorum.”