Hollanda Denizcilik Araştırma Enstitüsü (Maritime Research Institute Netherlands / MARIN) , gemiler ve deniz üstü rüzgar türbinleri arasındaki çarpışmaları önlemeyi amaçlayan üç bariyeri test etti.
MARIN, deniz üstü rüzgar türbinleri ve gemiler arasındaki çarpışmaları önlemek amacıyla üç bariyeri test etti. Araştırmanın başlamasında 31 Ocak 2021 tarihinde Julietta D kuru yük gemisinin halihazırda yapım aşamasında olan Hollandse Kust Zuid rüzgar santrali için bir transformatör platformuna ve türbin temeline çarpmadan önce bir tankerle çarpışması etkili oldu.
MARIN’in Hollanda hükümeti için yaptığı araştırmaya göre, 2030 yılına kadar Kuzey Denizi’ne yaklaşık 2.500 rüzgar türbini kurulacak. Bu da bir türbinin bir gemi tarafından yılda yaklaşık 1,5 ila 2,5 kez vurulma riski ile karşı karşıya kalması anlamına geliyor.
Tüm bu gelişmelerin ışığında MARIN’den ve daha geniş denizcilik sektöründen 20 uzmandan oluşan bir grup, 23 Şubat’taki bir çalıştay sırasında denizcilik rotaları ve rüzgar santralleri arasındaki deniz çarpışma bariyerleri için bir üçlü yenilikçi konsept geliştirdi. Buna göre ilk konsept, çekme ankrajları ile sabitlenmiş bir dizi yüzey şamandırasını içerirken; ikinci konsept, sabit direkler arasında akıllı bir asma ağını ve üçüncü konsept ise sürüklenen geminin demirini yakalamak için tasarlanmış demirli bir su altı kanca hattını kapsıyor. MARIN, her üç çözümün de ölçekli modellerini oluşturdu ve bariyerlerin fırtına koşullarında Julietta D ile karşılaştırılabilir bir ölçekli modeli saptırıp saptıramayacağını görmek için 17 ve 18 Mart’ta Açık Deniz Havzasında testler yaptı. Bu kapsamda ilk sonuçlar umut vericiydi.
Üç kavramın da gemiyi durdurabildiğini belirlediklerini belirten MARIN’in Offshore Proje Yöneticisi William Otto şu bilgileri aktardı: “ Şamandıra ipinin çekme çapaları, sürüklenme enerjisini eşit olarak dağıtır. Böylece gemi dalgalar arasında yüzer halde kalır. Sabitlenmiş su altı kancası, tekneyi dalgaların içine doğru yönlendirerek yuvarlanmayı azaltır. Bu, geminin nispeten düşük kuvvetlere maruz kalırken yerinde kaldığı anlamına gelir. Akıllı süspansiyon ağı başlangıçta çok fazla sarkma gösterdi, ancak biraz ince ayar ile bu işlevi de elde edebildik. Önümüzdeki aylarda bu sistemlerin çeşitli artılarını ve eksilerini değerlendirmeye devam edeceğiz.’