2019 Sosyal Sorumluluk Raporunu kamuoyu ile paylaşan McKinsey & Company, çalışan başına karbon salınımını yüzde 19 oranında azalttı.
Yönetim danışmanlığı firması McKinsey & Company, küresel kaynaklarını, teknolojisini ve bilgi birikimini sosyal sorumluluk çalışmaları ile toplumsal ve çevresel gelişim için kullanıyor. Faaliyetlerini sorumlu ve sürdürülebilir bir şekilde yürütmeyi hedefleyen şirketin bu alanda yaptığı çalışmalar 2019 Sosyal Sorumluluk Raporu ile kamuoyuna sunuldu.
McKinsey faaliyetleri ve yenilikçi iş modelleriyle çevresel sürdürülebilirliğe küresel düzeyde destek sunuyor. Panama’da kakao ve kereste üretiminin sürdürülebilir bir şekilde gerçekleştirilmesine katkı yapan şirket, kereste üretimiyle bozulan orman bölgelerini yeniden ağaçlandırmayı ve karbon salınımlarını dengelemeyi hedefleyen Tropical Mix Projesi’ni destekleyerek sağlıklı bir orman ekosisteminin yeniden kurulmasını sağlıyor.
2018’den bu yana net karbon salınımı sıfır olan McKinsey, iş yolculuklarının sayısını azaltarak ve çevresel hedeflere ulaşmak için tedarikçileriyle birlikte çalışarak kişi başı karbon ayak izini 2019 yılında yüzde 19 azalttı. Firma ayrıca, 2025 yılı itibarıyla elektriğini yüzde 100 oranında yenilenebilir kaynaklardan sağlama hedefi doğrultusunda çalışmalarını aralıksız sürdürüyor.
Çalışmaları değerlendiren McKinsey & Company Türkiye Ülke Direktörü Can Kendi; “Her yıl 600’den fazla Sivil Toplum Kuruluşu (STK) ile çalışarak ve gönüllü faaliyetlerde bulunarak küresel deneyimimizi toplumsal ve çevresel bir değere dönüştürüyoruz.” dedi.
Yapay zekâ, veri bilimi gibi uzmanlıklarını çözüm yaratmak için kullandıklarını dile getiren Kendi, sözlerini şöyle sürdürdü: “Aynı zamanda bu anlayışımızı danışmanlık sunduğumuz şirketlerle paylaşarak onların iş modellerine de kurumsal sorumluluk bilincini entegre etmeyi hedefliyoruz. Bu anlamda 2019 yılı raporumuz bizim için bir gurur tablosu niteliğinde. Bu yıl uluslararası sürdürülebilirlik derecelendirme kurumu Ecovadis tarafından Platinyum derecesine layık görülmemiz ve değerlendirilmeye alınan 60 binden fazla kurum içerisinde yüzde birlik dilim içerisinde yer almamız da bizi mutlu eden bir gelişme oldu. Toplumsal gelişime katkı sağlayan kurumsal sorumluluk faaliyetlerimiz önümüzdeki dönemde de önceliklerimiz arasında olacak.”