ABD Başkanı Joe Biden’ın deniz üstü (offshore) rüzgâr gelişimini ilerletme ve temiz enerji ekonomisine geçişi hızlandırma çağrısına yanıt olarak, ABD İçişleri Bakanlığı (Department of the Interior /DOI) Meksika Körfezi’nde açık deniz rüzgar enerjisi için sonraki adımları açıkladı.
Geçen yıl deniz üstü rüzgârından yenilenebilir enerji üretiminin 2030 yılına kadar ikiye katlanmasını öngören iki emire imza atan Başkan Biden ve yönetimi, Amerikan açık deniz rüzgâr endüstrisinin gelişimi için düğmeye basmıştı. Geçtiğimiz günlerde de İçişleri Bakanlığı Meksika Körfezi’nde deniz üstü rüzgâr enerjisini geliştirecek sonraki adımları açıkladı. Bu bağlamda Bakanlık 2025 yılına kadar potansiyel olarak beş adede kadar ek açık deniz kiralama satışı gerçekleştirmeyi ve ülke için 22 GW’tan fazla temiz enerjiyi temsil edecek ticari, açık deniz rüzgâr enerjisi tesisleri inşa etmek ve işletmek için en az 16 planın incelemesini tamamlamayı planlıyor.
Bu kapsamda Okyanus Enerjisi Yönetimi Bürosu (The Bureau of Ocean Energy Management / BOEM) Meksika Körfezi’ndeki (the Gulf of Mexico / GOM) Dış Kıta Sahanlığı’ndaki (Outer Continental Shelf/ OCS) iki potansiyel rüzgâr enerjisi alanının (wind energy areas /WEAs) belirlenmesi konusunda kamu girdisi arıyor.
Bununla beraber taslak olan iki rüzgâr enerjisi alanından ilki Teksas’ın Galveston sahilinden yaklaşık 24 deniz mili uzaklıkta; ikincisi ise Louisiana’da Charles Gölü’nden 56 deniz mili açıkta bulunuyor. Ayrıca taslak WEA’lara ek olarak BOEM, kira ihracını takiben gerçekleşmesi beklenen saha karakterizasyonu ve saha değerlendirme faaliyetlerinden kaynaklanan potansiyel etkileri dikkate almak için tüm çağrı alanını kapsayan bir taslak çevresel değerlendirme de hazırladı.
BOEM Direktörü Amanda Lefton şunları söyledi: “Meksika Körfezi’ndeki diğer okyanus kullanımları ve deniz yaşamı ile çatışmaları önleyen veya en aza indiren alanlar bulmak için devletler ve topluluklarla ortaklaşa çalışmaya yatırım yapıyoruz. Tüm okyanus kullanıcılarının Körfez’de gelişmesini sağlayan şeffaf, kapsayıcı ve veriye dayalı bir sürece bağlıyız.”