Ukrayna’daki savaşın ekonomik, sosyal etkilerini ve politik çıkarımlarına ilişkin yayınladığı raporda OECD hükümetlere; enerji kaynaklarını çeşitlendirmelerini, enerji güvenliğine yatırım yapmalarını temiz enerji yatırımlarını hızlandırmak suretiyle enerjide Rusya’ya bağımlılığı en aza indirmelerini öneriyor.
İktisadi İş birliği ve Geliştirme Teşkilatı (Organisation for Economic Co-operation and Development /OECD), “Ukrayna’daki Savaşın Ekonomik ve Sosyal Etkileri ve Politik Çıkarımları” başlıklı raporunu yayımladı. OECD raporunda Rusya’nın dünya doğal gazının yaklaşık %16’sını ve petrolünün ise %11’ini sağlamasıyla birlikte, enerji fiyatlarıın endişe verici şekilde arttığına dikkat çekiyor. Özellikle Avrupa’nın Rus doğal gazına ve petrolüne büyük ölçüde bağımlı olduğunun belirtildiği raporda şu hususlar vurgulanıyor: “Avrupa’da gaz spot fiyatları şimdi bir yıl öncesine göre 10 kat daha yüksekken, aynı dönemde petrol maliyeti neredeyse iki katına çıktı. Fiyat şoku, yoksulluğu artırma ve dünya çapında mal ve hizmet üretimini kesintiye uğratma riskini taşıyor.”
Enerji ithalatında Rusya’ya bağımlılığın en aza indirmenin öneminin vurgulandığı raporda; “politika yapıcılar, enerji güvenliğini ve yeşil geçişi kamu destekli bir şekilde sağlamak için teşvikleri uygulamaya koymak amacıyla piyasa tasarımının uygunluğunu yeniden gözden geçirmelidir.” deniliyor. Ayrıca OECD, Rusya’dan AB’ye enerji ihracatının tamamen durdurulabilmesinin ise önemli bir potansiyel ekonomik risk olduğunu da vurguluyor. Bununla beraber raporda Uluslararası Enerji Ajansı’nın (International Energy Agency / IEA), gelecek yıl Rusya’dan gaz ithalatına olan bağımlılığın üçte bir ila üç arasında nasıl azaltılacağına ilişkin 10 Noktalı bir Plan hazırladığına da değiniyor.
Rapora göre uzun vadede, OECD ülkeleri fosil yakıtlardan uzaklaşmak için uygun teşvikler sağlayarak, temiz enerji ve enerji verimliliğine önemli yatırımlar yaparak fosil yakıt ithalatına olan genel bağımlılıklarını azaltmalıdır. Bununla beraber OECD’ye göre Avrupa’da, yerel elektrik şebekeleri arasındaki ara bağlantının iyileştirilmesi, enerji maliyetlerini azaltabilir ve güvenliği iyileştirebilir. Ayrıca raporda daha genel olarak, stratejik bir temiz enerji geçişinin yol boyunca güvenlik açıklarını azaltmayı ve net-sıfır için gereken teknolojileri geliştirmek için inovasyona yapılan yatırımla birleştirilmesi gerektiği vurgulanıyor.
Rapor, Rusya ve Ukrayna’nın, üretim açısından nispeten küçük olsalar da önemli gıda maddeleri, mineraller ve enerjinin büyük üreticileri ve ihracatçıları olduğuna da dikkat çekiyor. Bununla beraber OECD raporunda savaşın halihazırda petrol, doğal gaz ve buğday fiyatlarının yükselmesiyle birlikte özellikle emtia piyasalarında büyük ekonomik ve finansal şoklarla sonuçlandığını belirtiyor. Bu bağlamda emtia fiyatlarının keskin bir şekilde yükseldiğinin vurgulandığı raporda şu ifadeler ön plana çıkıyor: “Rusya ve Ukrayna, nikel ve paladyum gibi sanayide kullanılan buğday, gübre ve metallerin önemli üreticileridir. Buğday, mısır ve gübredeki aksaklıklar, dünya genelinde, özellikle gelişmekte olan pazarlarda ve düşük gelirli ülkelerde açlığı ve gıda güvensizliğini artırma riski taşıyor. Yükselen metal fiyatları, uçak, araba ve çip üretimi gibi çok çeşitli endüstrileri etkileyebilir.”
OECD “Ukrayna’daki Savaşın Ekonomik ve Sosyal Etkileri ve Politik Etkileri” başlıklı raporunda hükümetlere enerji kaynaklarını çeşitlendirmeleri ve enerji güvenliğine yatırım yapmalarını öneriyor. Bu bağlamda OECD, Hükümetlere enerji ile ilgili şu önerilerde bulunuyor: