Son altı aylık dönemde artış trendini sürdüren plastik ham madde fiyatlarını değerlendiren Plastik Sanayicileri Federasyonu (PLASFED) Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Karadeniz: “Ham madde fiyatlarında yüksek seviyenin devam etmesi durumunda sektörümüzde ve bağlı sektörlerde istihdam kayıpları yaşanabilir.” dedi.
PLASFED Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Karadeniz, son altı aylık dönemde artış trendini sürdüren plastik ham madde fiyatlarını değerlendirdi. Karadeniz artışın temelinde iki ana etkenin olduğunu vurguladı. Karadeniz şunları söyledi: “Plastik sektörüne ham madde sağlayan petrokimya firmalarında üretim durdurmaları ve kısıtlamaları halen devam ediyor. Bu sebeple yaşanan arz şokuna bağlı olarak ham madde fiyatlarının tüm dünyada hızla arttığını görüyoruz. Ayrıca navlun fiyatlarında yaşanan sert artış tüm sektörlerde olduğu gibi plastik sektöründe de olumsuz etkilere sebep olmakta. Uzak Doğu’dan temin edilen ham maddelerde ton başına 350-400 Dolar seviyesinde gerçekleşen ek maliyet işletmelerimizin rekabet güçlerini kaybetmesine sebep olmakta. Ayrıca artan girdi maliyetlerini satış fiyatlarına yansıtamayan sektörümüzün kâr marjı önemli ölçüde erimiştir. Bu iki ana etmen sadece ülkemizi değil tüm dünyayı etkilemekle birlikte ülkemiz gibi hammaddede ithalata bağımlı olan ülkeler çok daha derinden etkilenmektedir.”
Karadeniz, Türkiye’nin plastik ham madde ihtiyacının yüzde 85 oranında ithalatla karşılanması sebebiyle küresel arz şoklarına karşı direncinin daha az olduğunun altını çizdi. Karadeniz sözlerine şöyle devam etti: “Mevcut durum işletmelerin kar marjlarını hızla eritirken, sektörümüzde işletme sermayesi ihtiyacı da altı ay gibi kısa bir süre içerisinde iki katına çıkmış durumda. Ayrıca bazı ürün gruplarında hammadde tedariki çok daha sorunlu hale geldiği için plastik mamul üreticilerinin üretim kısıntısına gittiğine şahit oluyoruz. Kısa vadede mutlak suretle bir çözüm geliştirilmesi gerekiyor. Aksi halde kısa bir süre sonra sektörümüzde ve bağlı sektörlerde istihdam kaybı yaşanması söz konusu olacaktır.”
Türkiye’nin plastik sektörünün; yurt içinde yeterli ham madde üretiminin olmaması, kontratlı ham madde alımı uygulamasının yaygınlaşmamış olması ve lojistik altyapı yetersizliği gibi yapısal sorunlarının var olduğuna değinen Karadeniz, bu sorunlar sebebiyle sektörün dış şoklara karşı direnç gösteremediğinin altını çizdi. Karadeniz şunları söyledi: “Uluslararası kurumların yaptığı analizler fiyat artışı trendinin haziran ayından itibaren tersine döneceğini öngörüyor. Lakin bu kriz durumundan ders çıkararak yapısal sorunlarımıza çözümler geliştirmek yerine palyatif çözümlerle yetinirsek, ham madde arzını etkileyen bir sonraki krizde gene aynı sorunları konuşuyor olacağız. Bu sebeple sektörümüzün mevcut dönemi en az kayıpla atlatması adına finansman kaynaklarına erişiminin kolaylaştırılması gerekmekle birlikte orta ve uzun vadede de yapısal sorunların ortadan kaldırılması gerekiyor.”
Karadeniz, kısa vadede sektörün rahat nefes almasını sağlayacak gerçekçi tek adımın finansmana erişimin kolaylaştırılması olduğunu belirtti. Karadeniz sözlerine şöyle devam etti: “Orta ve uzun vadede ise ülkemizde yeni petrokimya yatırımlarının teşvik edilerek yurtiçi üretimin arz güvenliğini sağlayacak seviyelere gelmesinin sağlanması, işletmelerin sermaye ve insan yapısı kaynaklarının kuvvetlendirecek adımlar atılarak kurumsallaşmanın ve buna bağlı olarak kontratlı hammadde alımının yaygınlaştırılması ve lojistik altyapının geliştirilerek navlun fiyatlarında yaşanacak şokların önüne geçilmesi gerektiğini dile getirmeye devam edeceğiz. En kısa zamanda kamu, STK ve özel sektör bir araya gelerek bu orta ve uzun vadeli stratejileri masaya yatırmalı ve uygulama yönünde adımlar atmaya başlamalı.”