Rolls-Royce Uluslararası Denizcilik Örgütü (International Maritime Organization / IMO) üçüncü kategori (Tier III) emisyonuna uygunluk sağlamak üzere mtu 1163 ve 8000 serisi büyük deniz motorlarını daha da geliştiriyor.
Rolls-Royce geçtiğimiz günlerde katıldığı SMM Uluslararası Denizcilik Fuarı’nda yaptığı açıklamada, mtu 1163 ve 8000 serisi motorlarin IMO III versiyonlarını geliştirmeye devam ettiğini duyurdu. Buna göre motorlar, 2025 yılından itibaren 4.800 ile 10.000 KW güç aralığında, 16 ve 20V olmak üzere tüm silindir opsiyonları için piyasada olacak. Bu motorlar, gemilerin Baltık ve Kuzey Denizleri ile Kuzey Amerika kıyıları gibi Emisyon Kontrollü Alanlar (Emission Controlled Areas / ECA) olarak adlandırılan bölgelere girebilmelerini sağlayacak.
Bununla beraber Rolls-Royce SCR sistemiyle, mtu motorlarına ve müşteri gereksinimlerine tam olarak uyarlayabilmek için gerekli egzoz gazı arındırma düzenini geliştiriyor. Ayrıca şirket tersane müşterilerinin iş yükünü önemli ölçüde azaltmak üzere IMO III emisyon sertifikası almayı da hedefliyor. Motorların sürdürülebilir yakıtlar ile (EN15940, örneğin Hidrojenle İşlenmiş Bitkisel Yağ -HVO) çalışabilmesi için gereken onaylar da 2025 yılında alınacak.
Rolls-Royce yeni motor varyantlarını geliştirirken, bakım ve lojistiği kolaylaştırmak adına mevcut versiyonlarda bulunan ortak parçaları azami ölçüde korumaya özellikle dikkat ediyor. Bu bağlamda tüm yeni motorların elektronik sistemleri güncellendi. IMO II için üretilen önceki motorlara kıyasla yapılan en önemli değişiklik ise azot oksit emisyonlarının IMO II limitlerine kıyasla yüzde 75 oranında azaltıldığı ve temel bileşeni SCR sistemi olan yeni egzoz gazı arındırma sistemi. Bu sistem, SCR sisteminin giriş ve çıkış yönündeki emisyonlarının sürekli olarak ölçüldüğü kapalı bir sistem olup, egzoz gazı arındırma sisteminin optimum ve uyumlu çalışmasını sağlıyor.
Diğer yandan Rolls-Royce SCR sistemini geliştirerek müşterilerine maksimum montaj esnekliği sağlamayı da amaçlıyor. Sistem hem yatay hem de dikey olarak monte edilebiliyor. Bu sayede de çok çeşitli gemi tasarım ve yerleşimine uyarlanabiliyor.