Rystad Energy araştırmasına göre küresel deniz üstü (offshore) rüzgar enerjisi sektöründeki sermaye harcamaları (capital expenditure / CapEx) 2030 yılında 100 milyar doları aşacak.
Rystad Energy araştırmasına göre ülkelerin daha temiz enerji kaynaklarına yönelmeye başlamasıyla birlikte küresel deniz üstü rüzgar endüstrisindeki kurulum ve yatırımlar da on yıl içinde artışa hazırlanıyor. Buradan hareketle 2021’de 46 milyar dolar olan toplam deniz üstü rüzgar enerjisi sektörü sermaye harcamalarının 2030’da iki katını aşarak 102 milyar dolara ulaşması bekleniyor.
Araştırmaya göre bu büyümenin sağlanması Avrupa’da kapasite kurulumlarında önemli bir artışı ve beraberinde bölgenin açık deniz rüzgar alanında küresel lider olarak yerini sağlamlaştırmasını getiriyor. Bu bağlamda Avrupa’da geçen yıl 15 milyar dolar olan sermaye harcamalarının 2030’da 53 milyar dolara yaklaşması bekleniyor. Diğer yandan, deniz üstü rüzgar pazarına girmekte yavaş kalan Amerika’da ise bu yıldan itibaren durumun değişmesi bekleniyor. Bu kapsamda geçen yıl 700 milyon dolar olan bölgenin sermaye harcamalarının bu yıl 3,3 milyar dolara ve 2030 yılına kadar da yaklaşık 15 milyar dolara yükselmesi bekleniyor.
Ayrıca Çin’in bugüne kadar deniz üstü rüzgar rüzgar pazarında önemli bir oyuncu olduğunun vurgulandığı Rystad Energy araştırmasına göre 2030’lara doğru ülkedeki santralin yatırımları yavaşlayacak.
Deniz üstü rüzgar endüstrisinin 2030 yılına kadar 265 GW’tan fazla operasyonel kapasite ile bu on yılda önemli bir büyüme için hazırlandığının altını çizen Rystad Energy Deniz Üstü Rüzgar Analisti Anubhav Venkatesh, “Dünya daha yeşil bir enerji karışımına doğru ilerlerken, açık deniz rüzgar sektöründeki yatırımlar artacak ve tedarikçiler için bol fırsatlar sağlayacak.” dedi.
Rystad Energy’ye göre geliştiricilerin projeler için sıraya koyduğu milyarlarca dolarlık sermaye harcamasının %50’den fazlası, bir deniz üstü rüzgar santralinin en büyük iki finansal bileşeni olan türbin ve temellerin üretimi ile kurulumuna gidecek.
Avrupa bölgesinin deniz üstü rüzgar alanında erken hareket eden bir bölge olduğunun vurgulandığı araştırmaya halihazırda bölge en fazla sayıda kurulumla dünyaya liderlik ediyor. Bu bağlamda kıta, 26 GW’ın üzerinde operasyonel kapasite ile küresel toplamın %50’sinden fazlasını temsil ediyor. Bu bağlamda Danimarkalı Orsted‘in bölgenin önde gelen açık deniz rüzgar geliştiricisi olmaya devam etmesinin beklendiği 2026 yılına kadar Avrupa’nın 57 GW’ın üzerinde kurulu bir tabana sahip olması öngörülüyor.
Diğer yandan 2026 yılı sonuna kadar Avrupa’da 8.500’den fazla türbinin faaliyete geçmesi bekleniyor ve bunların neredeyse %60’ının Siemens Gamesa üniteleri olması olasılık dahilinde görünüyor. Ayrıca Vestas‘ın da 2026 yılı sonunda en başarılı ikinci türbin üreticisi olması ve tahmini kurulu tabanın yaklaşık %20’sine katkıda bulunması bekleniyor.
Ayrıca araştırmaya göre Çin hariç Asya ve deniz üstü rüzgar piyasası için nispeten yeni bölgeler olan ABD’nin sırasıyla 2022 ve 2024’te ilk büyük ölçekli projelerini devreye alması bekleniyor.