Temiz Hava Hakkı Platformu, Türkiye’de bir enerji projesi için hazırlanan ilk Sağlık Etki Değerlendirmesi (SED) raporunu açıkladı. Eskişehir’de yapılması planlanan projenin değerlendirildiği “Eskişehir/Alpu Kömürlü Termik Santrali Sağlık Etki Değerlendirmesi” isimli raporda, santralin halk sağlığı üzerindeki etkisi inceleniyor ve karar vericilere izin süreçlerine sağlık etkisinin dahil edilmesi için öneriler sunuluyor.
ABD, Almanya, İngiltere, İspanya, İsveç, Litvanya, Tayland gibi pek çok ülke tarafından uygulanan Sağlık Etki Değerlendirmesi sürecinin Türkiye’de de mevzuata ve izin süreçlerine alınması gerekiyor.
Temiz Hava Hakkı Platformu uzmanlarının yanı sıra Eskişehir’deki yerel yönetimlerin ve farklı disiplinlerden pek çok kişinin katkısı ile katılımcılık esasına göre hazırlanan rapor, karar vericiler için önemli bilimsel bulgular ortaya koyuyor. Sağlık etki değerlendirmesinin altı aşaması tarama, kapsam, etkilerin değerlendirilmesi, öneriler, raporlama ve izleme değerlendirme basamakları izlenmiş ve Eskişehir’de üç toplantı yapılarak katılımcı bir yaklaşımla çalışılmıştır. Raporda, projenin çevre üzerindeki etkilerine ek olarak, halk sağlığı, sağlık ekonomisi, geçim kaynakları ve kültürel varlıklar boyutları da ele alınıyor. Rapor aynı zamanda, halk sağlığı üzerinde büyük etkisi olabilecek benzer projeler için kapsamlı bir sağlık etki değerlendirmesi yapılması gereğini ortaya koyuyor ve konuyla ilgili mevzuat ihtiyacına vurgu yapıyor.
Raporda yapılan modelleme çalışmasına göre, santralin hava kirliliği etkileri Eskişehir ili ile sınırlı kalmayacak. Kömür yakılmasından kaynaklanacak kanserojen ince partikül madde (PM2,5) kirleticisi, rüzgârın etkisiyle Ankara, Afyonkarahisar, Aksaray, Bartın, Bilecik, Bolu, Bursa, Çankırı, Çorum, Denizli, Düzce, Isparta, Karabük, Kastamonu, Kırıkkale, Kırşehir, Kocaeli, Konya, Kütahya, Sakarya, Uşak, Yozgat ve Zonguldak olmak üzere toplam 24 ilde etkili olacak ve 35 yıl boyunca bu şehirlerde toplam 11 milyon insanın sağlığını olumsuz etkileyecek. Ayrıca, proje hava kirliliğine bağlı 3 bin 200 erkenölüme neden olacak.
Proje, 575 futbol sahası büyüklüğünde tarım arazisini ortadan kaldırırken, etkileyeceği mahallelerdeki bitkisel ürün ekili ve 2019 yılı içerisinde 135 milyon 472 bin TL gelir getiren125 bin 770 dekarlık tarımsal alan olumsuz etkilenecek. Bunun sonucu olarak, bölgenin en önemli geçim kaynağı olan çiftçilik ağır darbe yiyecek.
Raporun öngörüsüne göre, çiftçi kayıt sistemine kayıtlı 25 bin kişininbir kısmı çiftçilik faaliyetini sürdüremeyecek. Dolayısıyla bu hanelerde yaşayan ve bölgeye tarım işçiliği için gelen insanlar işsiz kalacak. İşsizliğin yanı sıra, santralin planlanan minimum faaliyet süresi olan 35 yılda 17 bin 852 iş kazası meydana geleceği ve bunlardan 290’ının ölümle sonuçlanacağı da öngörülmüştür. Ayrıca, proje sahasında kalan lüle taşı cevherlerinin ve lüle taşı ocaklarının ortadan kalkmasıyla kültürel bir değer olan lületaşı üretimi büyük oranda sona erecek. Projenin, su kaynakları üzerinde de ciddi olumsuz etkileri olacak. Santralin yakacağı kömürden ortaya çıkacak cıvanın, yeraltı tatlı su kaynakları ve buradan dolaşımla Porsuk Çayı ve Sakarya Nehri’ne ulaşacağı düşünülmektedir. Avlanan balıklar ve akarsuların tarım alanlarında sulama amacıyla kullanılması yoluyla besin zincirine geçerek sadece bölgeye değil, 35 yıllık zaman zarfında tüm Türkiye’ye dağılacağı öngörülmektedir.
“Eskişehir, sürdürülebilir şehircilik anlayışıyla gelişen ve tarımsal kalkınmayı hedefleyen; herkes için eşit erişilebilir, huzurlu ve mutlu bir şehirdir. Şehrimizin verimli tarım arazileri üzerine kurulması planlanan kömürlü termik santral kararının iptali için yedi adet dava açıldı. Kömürlü Termik Santrale karşı, yerel halkımız ile meslek odaları ve sivil toplum kuruluşu üyeleri arasındaki dayanışma sayesinde büyük bir mücadele verildi. Danıştay; Alpu Termik Santrali’nin özelleştirilmesi için Özelleştirme Yüksek Kurulu tarafından alınan kararı iptal etti. Bu karar ile hukuk mücadelesinde önemli bir zafer daha kazandık. Temiz Hava Hakkı Platformu’nun hazırladığı ve santralin halk sağlığına olacak etkisini ortaya koyan Sağlık Etki Değerlendirmesi Raporu da bu mücadelemizde ne kadar haklı olduğumuzu bir kez daha göstermiştir. Eskişehir’in geleceği için, kazanılan davalara da uygun olarak projenin iptal edilmesini talep ediyoruz.”
Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen
Temiz Hava Hakkı Platformu tarafından yayımlanan rapor, planlanan projelerin sağlık etkilerinin değerlendirmesinin yapılması konusunda Türkiye’de kamu, yerel yönetimler ve sivil toplum tarafından yapılacak çalışmaları hızlandırmak için önemli bir örnek olacak. Pek çok ülke tarafından uygulanan Sağlık Etki Değerlendirmesi sürecinin planlanan projelerin halk sağlığı üzerindeki etkilerini anlamak için Türkiye’de de izin süreçlerindeki mevzuat ve uygulamalarda yer alması gerekiyor.