Küresel ekonominin dev ülkelerinde onlarca yatırımcı, Türkiye’deki fırsatları değerlendirmek için inceleme yapıyor, yatırım kararları alıyor. Yenilenebilir enerjinin son 10 yıldaki yükselişini içine bulunduğumuz pandemi sürecinde artırdığına dikkat çeken Jeotermal Elektrik Santral Yatırımcıları Derneği (JESDER) Başkanı Ufuk Şentürk; enerji sektörünün geleceğini ve yenilenebilir enerjinin sağlayacağı katma değeri değerlendirdi.
Son dönemde enerji sektörü için yapılan araştırmalar ve yayımlanan raporlarda, teknolojinin de itici gücüyle fosil bazlı enerji üretiminin yavaşlama sürecine gireceğini, 2030 yılına geldiğimizde fosil bazlı enerji üretiminin önemli ölçüde azalacağını belirten Şentürk; “Bugün geldiğimiz noktada dünyanın yenilenebilir enerji kurulu gücü geçen yıla kıyasla 171 GW arttı. Küresel çapta jeotermalde kapasite artışı 0,7 GW gerçekleşti. Koronavirüs sürecini de düşünürsek ülkeler ekonomik istikrarı sağlamak için yenilenebilir enerji kaynaklarıyla sürdürülebilir bir büyüme yakalamak istiyor. Ülkemiz jeotermal, rüzgâr ve güneş enerjisi konusunda birçok ülkeye kıyasla çok daha şanslı. Türkiye, jeotermalde istikrarlı yatırımlarıyla 1526 MWe kurulu kapasitesiyle ABD, Endonezya ve Filipinler’in ardından dördüncü sırada yer alıyor.” dedi.
Önümüzdeki yıl ve 2025 yılına kadar hem Türkiye’de hem de dünya genelinde iddialı bir karbonsuzlaşma için yenilenebilir enerji yatırımlarının artacağının öngörüldüğünü belirten Şentürk, sözlerini şöyle sürdürdü: “2050 yılına kadar dünya genelinde yenilenebilir enerji sektöründe yaklaşık 42 milyon yeni iş yaratılması sonucu istihdamın bugünkü seviyenin dört katına çıkması bekleniyor. Türkiye bu noktada çekim merkezi olmayı sürdürecek. Uzak Doğulu şirketler şimdiden ülkemizde bin MW’lık jeotermal, 5 bin MW’lık güneş, bin MW’lık biyokütle enerji hedefleri olduğunu açıkladı. Önümüzdeki yıl bu açıklamaların katlanarak artacağını öngörüyoruz. Yeni yatırımlar için kıymetli, değerli bir coğrafyadayız. Bu sayede önümüzdeki dönemde kapımız daha fazla çalınacak. Yenilenebilir enerjinin, jeotermal enerjinin Türkiye’ye, vatandaşlarımıza sağladığı ve bundan sonraki süreçte sağlayacağı katma değeri daha çok dile getirmeliyiz. El birliğiyle yenilenebilir enerjide küresel çapta bir başarı hikayesi yazacağız.”
JESDER‘e üye şirketlerin pandemi sonrasında jeotermal enerji ve tarım
alanında ikincil yatırım planının yer aldığını belirten Şentürk şu bilgileri aktardı: ” Bir taraftan yeni yatırımlarımızın araştırmasını ve stratejisini çalışırken diğer taraftan farklı il ve ilçelerde jeotermal ısıtma projelerini hayata geçirmeye devam ediyoruz. Üzerinde hassasiyetle çalıştığımız bir diğer konu ise jeotermal tarım. Bu konuda belirleyeceğimiz farklı iş ortakları ile ülkemize, çiftçimize, yatırım yaptığımız bölgelerdeki vatandaşlarımıza pek çok katma değer sağlamayı hedefliyoruz. Jeotermal enerjide ise gelecek hedefimiz büyük. Jeotermal enerji milli, sürdürülebilir ve karbon emisyonu çok düşük düzeylerde temiz bir kaynak. Diğer yenilenebilir enerji kaynaklarından farklı olarak keşfi ve işletilmesinde çeşitli risk ve zorluklarımız daha fazla. Dünya genelindeki sıralamamızı daha da yukarı çekebilmek için devlet destekleri, kritik önem taşıyor.”