Bilim insanları fosil yakıtlara bağımlılığı azaltmak amacıyla uzayda kullanılabilecek güneş pili malzemesini araştıracak.
Avrupa Araştırma Konseyi (The European Research Council / ERC), yeni bir tür güneş pili malzemesinin atomik düzeyde yapısını araştıracak beş yıllık bir çalışmayı onayladı. Bu bağlamda Warwick Üniversitesi liderliğindeki araştırma, fosil yakıtlara bağımlılığı azaltmak amacıyla uzayda kullanılabilecek yeni bir tür güneş pili malzemesini araştıracak. Çalışma ile yüksek nem, güçlü güneş ışığı ve yüksek sıcaklıklarda azalan metal halojenür perovskit bileşiklerinin stabilitesi ve ömrü gibi konular ele alınacak.
Bilim insanları bu güneş pillerinin ömrünün ve dayanıklılığının nasıl artırılacağını anlamak için yeni bir Nükleer Manyetik Rezonans (Nuclear Magnetic Resonance / NMR) spektrometresi kullanılacak. Bu bağlamda Avrupa Araştırma Konseyi’nin 2,2 milyon Sterlin hibesi ile halihazırda West Midlands’da bulunmayan 0,9 milyon Sterlin’lik bir 400 MHz katı hal NMR spektrometresinin satın alınacak. Bununla beraber spektrometre, bu proje için özel olarak kurulacak ve araştırmacıların güneş pillerinin atomik seviyedeki yapısını araştırmasını sağlayacak.
Araştırmayı yönetecek olan Warwick Üniversitesi’nde Yrd. Doç. Dr. Dominik J. Kubicki şunları söyledi: “Bu çalışma, sürdürülebilir enerji kaynaklarının çeşitlendirilmesine ve fosil yakıtlara bağımlılığı azaltma arayışında daha fazla seçeneğin keşfedilmesine yardımcı olacak. Bu güneş pillerinin atomik düzeyde farklı atmosferik koşullarda neden bozulduğu hakkında daha fazla bilgi edinmek istiyoruz, böylece yeni, daha iyi malzemeler tasarlayabilir ve bu yeni sürdürülebilir enerji kaynağının maksimum verimliliğini sağlayabiliriz. Silikon, güneş pillerinde kullanılan mevcut malzemedir ve bu cihazlar 20 yılı aşkın bir uzun ömürlülüğe sahipken, belirli sınırlamaları vardır. Güneş pillerinin nispeten kalın olması gerekir; silikon kırılgandır ve kozmik radyasyona yenik düşer. Metal halojenür perovskitler, bu sınırlamaların üstesinden gelmemize, güneş enerjisini toplama yollarımızı çeşitlendirmemize ve bunları daha önce tahmin etmediğimiz bağlamlarda uygulamamıza olanak tanıyor. Bu malzemeleri araştırmak çok heyecan verici olacak ve onları nasıl daha kararlı hale getirebileceğimizi bulmayı umuyoruz.”