Dünya ekonomilerinin kayıplarının telafisi için “daha fazla gaz basacağını” söyleyen Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, yenilenebilir enerji ve enerji verimliliğinin merkezde olduğu bir geleceğin beklendiğinin altını çizdi.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Sabancı Üniversitesi İstanbul Uluslararası Enerji ve İklim Merkezi (IICEC) ile Türkiye Enerji Görünümü: Türkiye Enerji Zirvesi Özel Lansmanı’na video konferans yöntemi ile katıldı.
Covid-19 nedeniyle dünya ekonomisinin ciddi bir durgunluğa girdiğini söyleyen Dönmez, piyasalardaki hareketlenmenin aşı ve ilaç çalışmalarının başarısına endekslendiğini kaydetti. Bakan Dönmez, 2021’in küresel ekonominin canlanmaya başlayacağı bir yıl olacağını ancak bu toparlanmanın ne kadar süreceğinin öngörülebilirlik açısından önemli olduğunu da sözlerine ekledi.
Dünya ekonomilerinin kayıplarının telafisi için “daha fazla gaz basacağını” aktaran Dönmez, sözlerine şöyle devam etti: “Bu durum Avrupa ve ABD olmak üzere enerji talebini yeniden canlandıracak. Bu durum da enerji yatırımları için yeni fırsat pencereleri açacak. Ancak dünya bu saatten yeni yola eski yöntemlerle devam edemez. Raporda açık bir şekilde ifade edildiği gibi yenilenebilir enerji ve enerji verimliliğinin merkezde olduğu bir gelecek bekliyor. Türkiye bu konuda önemli adımlar attı. Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanları (YEKA) ihaleleri ve lisanssız üretimle yenilenebilir enerjide ciddi bir ivme yakaladık. Yenilenebilir enerjinin toplam kurulu gücümüz içerisindeki payını yüzde 60’a çıkardık. Yenilenebilir enerjiden elektrik üretiminde yüzde 45-50 seviyelerindeyiz.”
Bu yılın, dünya genelinde çok iyi geçmese de Türkiye yenilenebilir enerji önemli bir dönüm noktası dile getiren Dönmez, sözlerine şöyle devam etti:
“Nisan’da yerli ve yenilenebilir enerjiden elektrik üretimi yüzde 79,6 olarak gerçekleşti. Bu, 2000 yılından bu yana aylık bazda en yüksek değerler olarak kayda geçti. Yerli kaynakların elektrik üretimindeki payı Aralık 2018’den bu yana aralıksız olarak 23 aydır aylık bazda yüzde 50’nin üzerinde seyrediyor. 2019’da yenilenebilir enerji kapasite artışı bakımından 2018’e göre dünyada 15’inci, Avrupa’da beşinci sırada yer aldık. Bu yıl devreye aldığımız yenilenebilir kurulu güç miktarı, Avrupa’daki 17 ülkenin yenilenebilir kurulu gücünden daha fazla. Bu yılın tüm aylarında toplam güneş ve rüzgâr üretiminin toplam üretim içindeki oranı yüzde 10’un üzerinde gerçekleşti. Dünya ile birlikte Türkiye’de de güneş ve rüzgârda ciddi bir kapasite artışı bekliyoruz.”
Dönmez, Türkiye’de teknoloji, inovasyon ve Ar-Ge birikiminin oluşması için kurumsallaşma, kültür ve katılımcılık olmak üzere üç hususu kritik gördüklerini söyledi. Gidişatın teknoloji odaklı bir enerji sektörüne doğru olduğunu anlatan Dönmez, bunun yanı sıra kaynakların verimli, sürdürülebilir ve akıllı teknolojilerle tekrar tekrar değerlendirilmesinin enerji verimliliği açısından çok önemli olduğunu vurguladı.
Dönmez, Türkiye’nin bölgesinde etkili bir oyuncu olmak istediğini ve yerli teknolojinin bu anlamda büyük bir rol oynayacağını dile getirdi.
Temiz enerji kaynaklarına yatırımlar sürerken baz yük santrallerinin de öneminin artacağını aktaran Dönmez, “Akkuyu’da işler planlandığı şekilde yürüyor. Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nin üçüncü ünitesi için inşaat lisansı verildi. İnşallah ilk reaktörü 2023’te, kalan üç reaktörü de birer yıl arayla devreye alacağız. Nükleer enerji bizim için özellikle nükleer teknolojinin geliştirilmesi için hayati öneme sahip. Öncelikle bu teknolojinin transferi ardından yerli know-how, bilgi ve tecrübenin oluşturulması
enerji teknolojilerinin yerlileştirilmesi için attığımız adımların en önemlilerinden biri olacak. Nükleer teknolojiyle beraber sağlık, tarım, uzay ve haberleşme, yakıt pilleri, gibi pek çok alanda geliştirilecek üst düzey teknolojinin de öncüsü olacak.” ifadelerini kullandı.
Konuşmasında Türkiye’nin doğal gaz altyapısı ve piyasalarında Türkiye’yi bölgenin merkezi yapacak önemli adımlar attığının altını çizen Dönmez, Karadeniz’deki doğal gaz keşfiyle artık yerli gazın da bu sürece dahil olacağına söyledi. Dönmez, sözlerine şöyle devam etti: “Bizim bu konuda her zaman savunduğumuz bir ilke var ki o da gazın gazla rekabeti. Bunun için mümkün olan daha fazla kaynağın çevrilmesi için altyapıyı ve giriş noktası oluşturmaya çalışıyoruz. Bizim bu konudaki tavrımız açık ve net. Türkiye’yi enerjinin sadece transfer değil, aynı zamanda fiyatlandırılmasının sağlanması, pazarın gelişimine yön veren, serbest satış teklifleri alıcı ve satıcıların bir araya geldiği, enerji altyapısına sahip, gerçek bir enerji merkezi haline getireceğiz. ”
Dönmez, söz konusu rapor kapsamında çalışılan ulaştırmada elektrik kullanımına ilişkin senaryolara da değindi. Özellikle yerli otomobille birlikte şarj altyapısının oluşturulması için ilgili bakanlıklarla koordineli bir şekilde çalıştıklarını anlatan Dönmez, “İnşallah TOGG banttan inmeden şarj altyapısına dair çalışmalarımızı büyük oranda tamamlamış olacağız.” dedi.
Dönmez, enerjinin sürdürülebilir, çevreci, uygun maliyetli ve ulaşılabilir olmasının temel amaçları olduğunu sözlerine ekledi.