Odfjell Oceanwind‘in Mobil Açık Deniz Rüzgâr Üniteleri (Mobile Offshore Wind Units / MOWUs) için WindGrid yüzer rüzgar enerjisi sisteminin konsept doğrulama incelemesini tamamlayan DNV, sistemin teknik fizibilitesini doğruladı. Bu bağlamda DNV, rüzgâr enerjisi üretiminin en yoğun olduğu dönemlerde petrol ve gaz tesisatlarındaki gaz türbini jeneratörlerinin tamamen kapatılmasına izin vererek, fosil yakıtlardan geleneksel enerji üretimine kıyasla emisyonları yüzde 70’e kadar azaltacağını onayladı.
DNV, Odfjell Oceanwind’in WindGrid hibriti için doğrulama incelemesini tamamladı. Bu bağlamda DNV incelemesiyle WindGrid yüzer rüzgar enerjisi sisteminin teknik fizibilitesini ve Kuzey Denizi uygulamaları için CO2 emisyonlarında beklenen azalmaların, geleneksel gaz türbinlerinden elektrik üretimine kıyasla yüzde 60-70 aralığında olduğunu doğruladı.
MOWU’lardan mikro şebekelere kesintisiz güç kaynağı sağlayan Odfjell’in WindGrid sistemi, en yüksek rüzgâr enerjisi üretimi sırasında gaz türbini jeneratörlerinin kapatılmasını sağlamak için enerji depolamayı, şebeke dönüştürücülerini ve yüzer rüzgâr türbinlerini birleştiriyor.
Tüm grup genelindeki teknik birimleri birleştiren DNV’nin incelemesi; tüm bileşenlerin teknik bir değerlendirmesini, başarılı uygulamaları engelleyecek tehlikelerin tanımlanmasısıyla (Hazard Identification/ HAZID) bir entegre MOWU ve WindGrid sistemine bağlı petrol ve gaz kurulumu için rüzgar enerjisi üretiminin ve bağlantılı CO2 azaltımlarının doğrulanmasını içeriyordu.
Odfjell Oceanwind CEO’su Per Lund, fizibilite doğrulama raporunun, Odfjell Oceanwind için önemli bir dönüm noktası olduğunu söyledi. “Lund, mobil açık deniz rüzgâr ünitelerinin, sera gazı emisyonlarını azaltmaya çalışırken petrol ve gaz endüstrisi için çekici bir alternatif sunabileceğini gösterdiğini de sözlerine ekledi. Lund sözlerini şöyle sürdürdü: “MOWU’ların esnekliği, endüstrinin 2030 hedeflerini aşan emisyon kesintileriyle birleştiğinde, endüstrinin yeşil değişimi, kıyıdan gelen güç de dahil olmak üzere, bugün mevcut olan diğer tüm alternatiflerden daha hızlı ve daha uygun maliyetli bir şekilde sunabileceği anlamına geliyor.”
DNV Maritime İş Geliştirme / Offshore Sınıflandırma Direktörü Erik Henriksen ise yeni yüzer rüzgâr sektöründeki WindGrid gibi çözümlerin, enerji geçişinin hızı üzerinde büyük bir etki yaratabileceğinin altını çizdi. Henriksen, projenin aynı zamanda müşterilerinin DNV’nin denizcilik, rüzgar ve enerji alanlarındaki derin sektörler arası uzmanlığından yeni pazarlara güvenle girmek için nasıl yararlanabileceklerini gösterdiğini de sözlerine ekledi.