Yaklaşık 100 bin MW olan Türkiye kurulu gücünün yüzde 53’ünün yenilenebilir enerji kaynaklarından oluştuğunu belirten Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, gelecek 10 yılda 10 GW güneş ve 10 GW rüzgâr enerjisi üretim kapasitesinin hedeflendiğini söyledi.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Ekonomik İşbirliği Teşkilatı (EİT) Enerji Bakanları Toplantısı’na video konferans yöntemiyle katıldı.
Türkiye’nin, yerli ve yenilenebilir kaynakların kullanımına ve temiz enerji teknolojileri için yerli üretim kabiliyetlerinin geliştirilmesine önem verdiğini belirten Dönmez, Türkiye’nin 2020 yılını büyümeyle kapatan ender ülkelerden olduğunu söyledi. Bakan Dönmez, ülke ekonomisinin geçen yıl yüzde 1,8; bu yılın ilk çeyreğinde ise yüzde yedi büyüdüğünü de sözlerine ekledi.
Türkiye’nin ilk çeyrekte Avrupa’nın en hızlı büyüyen ekonomisi olduğunu belirten Bakan Dönmez, OECD ve G20’nin ise Çin’den sonra en hızlı büyüyen ikinci ekonomisi olduğunu dile getirdi. Yapılan yatırımlarla Türkiye’nin yenilenebilir enerji kurulu gücünde sürdürdü: “Yaklaşık 100 bin MW olan Türkiye kurulu gücünün yüzde 53’ü yenilenebilir enerji kaynaklarından oluşuyor. Hedefimiz, önümüzdeki 10 yılda 10 GW güneş ve 10 GW rüzgâr enerjisi üretim kapasitesi eklemek. 2016’da uygulamaya koyduğumuz mini Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanları (YEKA) modeli kapsamında toplam 2 GW rüzgâr ve 2 GW güneş enerjisi ihalesi başarıyla gerçekleştirildi. EİT Temiz Enerji Merkezi’nin kurulmasının önemli bir adım olduğunu vurgulamak istiyorum. Bölgemiz için faydalı olmasını, ayrıca ülkelerin enerji geçiş politikalarına katkı sağlamasını ve temiz enerji projelerinin gerçekleştirilmesine yardımcı olmasını temenni ediyorum.”
Türkiye’nin aynı zamanda Avrupa’da dördüncü büyük gaz piyasası olduğuna dikkati çeken Bakan Dönmez, farklı altyapı ve uluslararası gaz boru hattı projelerine yoğun yatırımlar yapıldığını vurguladı. Bu kapsamda TANAP ve TürkAkım boru hattı projelerinin başarıyla tamamlandığını belirten Dönmez, Türkiye’nin yeniden gazlaştırma kapasitesinin arttığını ve yer altı depolama kapasitesinin 2023 yılına kadar 4,5 milyar metreküpten 11 milyar metreküpe çıkacağını bildirdi.
Dönmez, Türkiye’nin kendi sondaj ve sismik araştırma gemileriyle hidrokarbon arayışlarına da devam ettiğini dile getirerek, Karadeniz’de geçen yıl dünyanın en büyük offshore gaz keşfini duyurduklarını anımsattı.
Son keşifle 540 milyar metreküpe ulaşan doğal gaz rezervinin önemine işaret eden Dönmez şu değerlendirmede bulundu: “(Bu keşif) Güçlü bir gaz altyapısı, çeşitli, rekabetçi ve esnek gaz arzı, daha fazla yenilenebilir enerjiyi şebekemize entegre etmemiz için de önemlidir. Sistemin güvenilirliğinden ve piyasa dostu teşvik ve yöntemlerden vazgeçmeden yenilenebilir enerjiyi portföyümüze dahil etmemiz gerekiyor.”