Pandemi nedeniyle bu yıl telekonferans yöntemiyle gerçekleşen G20 Çevre Bakanları Toplantısı’nda konuşan Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, özellikle yenilenebilir enerjide gelinen noktanın Türkiye’nin iklim değişikliğiyle mücadelesinin en önemli göstergelerinden biri olduğunu söyledi. İklim değişikliğinin sınır tanımayan, küresel bir kriz olduğunu n altını çizen Kurum, bu krize karşı küresel iş birliğinin önemini vurguladı.
Geçtiğimiz yıl “Enerji Dönüşümü ve Sürdürülebilir Kalkınma” başlığıyla Japonya’da gerçekleşen G20 Çevre Bakanları Toplantısı bu yıl pandemi önlemleri nedeniyle dijital ortamda gerçekleşti.
Salgının bir an önce son bulmasını dileyerek sözlerine başlayan Bakan Kurum, “Bu salgın, çevre dostu bir dünya kurmanın, doğa ile kardeş olmanın ve yeşil dönüşümün önemini gözler önüne seriyor.”dedi.
G20 ülkelerinin dünya ekonomisinin yüzde 80’ini ve dünya nüfusunun üçte ikisini temsil ettiğini hatırlatan Kurum, toplantıda alınan karaların bütün yerküreyi ilgilendirdiğini de sözlerine ekledi.
Dünyayı tehdit eden sorunların başında iklim değişikliğinin geldiği belirten Kurum, sözlerine şöyle devam etti: “İklim değişikliği, sınır tanımayan, küresel bir krizdir. Bakın Türkiye’de sadece 2020’nin ilk dokuz ayında yaşadığımız sellerin bize maliyeti milyarlarca Türk Lirası oldu. Onlarca insanımızı kaybettik. Şu an dünyamızın içinde bulunduğu kritik eşikte ihtiyacımız olan şey, küresel krizlere karşı küresel bir iş birliğini hayata geçirmektir. Biz ülke olarak, dünyamızı ilgilendiren sorunlara çözüm bulmak için çok önemli projelere imza atıyoruz. Bunlardan en önemlisi de İklim Değişikliğiyle mücadeledir. Bugün Türkiye’nin yedi bölgesi için ayrı ayrı İklim Değişikliği Eylem Planları hazırladık. Karadeniz Bölgesi İklim Değişikliği Eylem Planı kapsamında çalışmalarımızı başlattık. Özellikle Yenilenebilir Enerji’de geldiğimiz nokta, Türkiye’nin iklim değişikliğiyle mücadelesinin en önemli göstergelerinden biri olmuştur.”
Türkiye’nin yenilenebilir enerji konusunda kat ettiği mesafeye de değinen Bakan Kurum, “Bu alanda, Avrupa’nın altıncı dünyanın 13’üncü ülkesiyiz. Ağustos ayında Türkiye’nin ilk, Avrupa ve Orta Doğu’nun tek entegre güneş paneli üretim tesisini açtık.” ifadelerini kullandı.
Bakanlığın hayata geçirdiği çevre dostu projelerden de bahseden Kurum, Sıfır Atık, Sıfır Atık Mavi projeleriyle zorunlu depozito ve geri kazanım katılım payı uygulamaları hakkında da bilgi verdi. Kurum şu ifadeleri kullandı: “Türkiye olarak atıklarımızı geri dönüştürüyor, asla doğaya bırakmıyoruz. Bugün; geri kazanım oranımız yüzde 13’lere çıkmış durumdadır. 2023 yılına kadar geri kazanım oranımızı en az yüzde 35’e çıkaracağız. Ülkemizdeki korunan alan büyüklüğümüzü, yüzde dokuz OECD ortalaması olan yüzde 17’ye çıkarıyoruz. Türkiye’yi bir uçtan bir uca yeşil ağlarla öreceğimiz ekolojik koridorlar, yeşil hatlar, yeşil yollar oluşturuyoruz.”
Millet Bahçeleri konusunda da mevkidaşlarına bilgiler veren Kurum, konuşmasını şöyle sürdürdü: “81 ilde 81 milyon metrekarelik alana yapacağımız millet bahçelerimizle, ülkemizdeki yeşil alan miktarını arttırıyor, şehirlerimize nefes aldırıyoruz. Bütün kamu binalarımızda ve kentsel dönüşüm projelerimizde; güneş enerjisi sistemlerini tesis ediyor, binalarımızın, enerji verimliliği yüksek, enerji savurmayan, güçlü yalıtımı olan yapılar olmasını sağlıyoruz. Türkiye olarak, 2030 yılına kadar ağaçlandırmadan mera ıslahına, ormanlarımızın yeşil alanlarımızın artırılmasına ve arazi tahribatının dengelenmesine kadar belirlediğimiz tüm hedefleri gerçekleştirmek için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Akdeniz ülkeleri içerisindeki en büyük hacime sahip iki adet yapay resif projemizle; deniz canlıları için yeni habitatlar oluşturup biyolojik çeşitliliğe katkı sağlıyoruz. Kuzey Ege Denizi’nde kırmızı mercanları koruyup yok olmalarını önledik, önlemeye de devam ediyoruz.”