Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurul Salonu’nda BM’nin 76’ncı Genel Kurulu görüşmelerinde katılımcılara hitap eden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Paris İklim Anlaşması’nın Ekim ayında TBMM’ye sunulmasının planlandığını açıkladı.
BM Genel Kurulu’ndaki konuşmasında Paris İklim Anlaşmasına ilk imza atan ülkelerden birinin Türkiye olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yükümlülüklerle ilgili adaletsizlikler sebebiyle henüz bu anlaşmanın yürürlüğe koyulmadığını söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: “Paris İklim Anlaşması‘nı, atılacak yapıcı adımlara uygun şekilde ve ulusal katkı beyanımız çerçevesinde, önümüzdeki ay Meclisimizin onayına sunmayı planlıyoruz. Glasgow’da yapılacak Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı’ndan önce, ‘karbon nötr’ hedefli anlaşmanın onay aşamasını tamamlamayı düşünüyoruz. Yatırım, üretim, istihdam politikalarımızda köklü değişikliğe yol açacak bu süreci, 2053 vizyonumuzun ana unsurlarından biri olarak kabul ediyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda Paris İklim Anlaşması’nın meclise sunulacağı açıklamasına uluslararası yatırımcılardan da destek geldi. Bu bağlamda Uluslararası Yatırımcılar Derneği (YASED) Genel Sekreteri Serkan Valandova konu ile ilgili şu değerlendirmede bulundu: “Karbon salınımını azaltarak sürdürülebilir bir dünya hepimizin ortak amacı olmalıdır. YASED olarak üyelerimiz ile birlikte karbon salınımının azaltılması için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu noktada Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın Paris İklim Anlaşması’nı meclisin onayına sunacaklarını açıklaması ülkemizin sürdürülebilirlik hedefleri açısından mutluluk verici. Anlaşmanın onaylanması ile ülkemizin sürdürülebilir dünya hedeflerinin gerçekleştirilmesi yolunda güçlü bir irade ortaya konulacak. Yakın bir dönemde açıklanan Yeşil Mutabakat Eylem Planı ile ülkemizin çevre konusunda hedefleri ortaya konmuştu. Sıfır atık hedefi ve döngüsel ekonomi yaklaşımı, sadece işletmelerin değil vatandaşların yaşam biçimlerinin de değişmesini ve dönüşmesini gerektiriyor. Türkiye’nin de bu dönüşüme uyum sağlayacak destekler ve bu tür inisiyatifleri odağına alan politikalar geliştirmesini, başta enerji ve sanayi olmak üzere ilgili tüm alanlarda uyumun sağlanması açısından önemli buluyoruz.”