Hem şebeke hem de pil yedeklemesi dahil olmak üzere güneş enerjisinden hidrojen üretimini değerlendiren araştırmacılar, ayrıntılı bir duyarlılık analizi gerçekleştirdi.
Güneş fotovoltaikleri (PV) tarafından desteklenen su elektrolizi, gelecek vaat eden birkaç yeşil hidrojen üretim teknolojisinden biri. Woodside Energy ve Monash Üniversitesi’ndeki bilim insanları, ortaklaşa yaptıkları çalışma ile su elektrolizi ve güneş PV yoluyla büyük ölçekli hidrojen üretiminin yaşam döngüsü net enerji dengesini ve sera gazı ( greenhouse gas /GHG) emisyon performansını değerlendirdi.
Araştırmacıların hidrojen enerjisinin endüstri kullanımı için çevresel olarak nasıl üretilebileceğine dair ayrıntılı değerlendirmesi Journal of Energy and Environmental Science’ta yayımlandı.
Fosil yakıtların yerine hidrojenin kullanılması, sera gazı emisyonlarını düşürme ve daha sürdürülebilir enerji sistemlerine katkıda bulunma potansiyeline sahiptir. Bununla beraber yeşil hidrojenin yüksek maliyeti, küresel ölçekte çevresel faydalar sağlamak için gerekli üretim artışıyla birlikte günümüzde üretiminin önünde önemli bir engel teşkil ediyor. Bu engellerin üstesinden gelmek, dünya çapında bir yeşil hidrojen endüstrisinin gelişmesinden kaynaklanan çevresel etkilerin ve enerji akışlarının ayrıntılı bir değerlendirmesini gerektiriyor.
Proje araştırmacısı, Monash Üniversitesi Makine ve Uzay Mühendisliği Bölümü’nden Dr. Graham Palmer, gerekli hidrojen üretiminin ölçeği nedeniyle, fosil yakıtların yerine yeşil hidrojen üretiminin çevresel etkilerini anlamanın başarısı için kritik olacağını söyledi. Dr, Palmer şu bilgileri aktardı: “Bunu yapmak için tüm yaşam döngüsü boyunca hem şebeke hem de pil yedeklemesi dahil olmak üzere güneş enerjisinden hidrojen üretimini değerlendirdik ve ayrıntılı bir duyarlılık analizi gerçekleştirdik. Temel koşullar altında, sera gazı emisyonlarının, hidrojen üretimi, buhar metan reformasyonu ( steam methane reforming / SMR) için şu anda baskın olan sürecin dörtte biri civarında olduğunu bulduk. Bununla birlikte, duyarlılık analizi, GHG emisyonlarının makul bir şekilde öngörülen koşullar altında SMR ile karşılaştırılabilir olabileceğini gösteriyor.”
Woodside’ın İklim Kıdemli Başkan Yardımcısı Dr Tom Ridsdill-Smith ise şunları söyledi: “Hidrojen üretmenin her biri farklı maliyet ve emisyon profillerine sahip birden fazla yolu var. Ayrıca, her bir proje benzersizdir ve bu araç bize ve bir bütün olarak sektöre emisyonları ve ekonomik performansı titizlikle değerlendirme konusunda yardımcı olacaktır.”
Projenin bir sonraki aşaması, Woodside Energy’nin büyük ölçekli yeşil hidrojen üretimi geliştirmek için gereken ayrıntılı planlamayı üstlenmesini sağlayacak bir çevresel etki ve enerji değerlendirme aracının geliştirilmesini görecek.