Dünya liderleri G7 Zirvesi için Berlin’de buluşmaya hazırlanırken; küresel nükleer endüstri temsilcileri nükleer reaktörlerin çalışma ömrünün mümkün olduğunca uzatılmasını da içeren e çağrıda bulundu.
G7 Zirvesi 26-28 Haziran tarihlerinde Berlin’de toplanacak. Küresel nükleer endüstri temsilcilerine göre G7 liderleri mevcut krizde fosil yakıt kullanımını azaltmak için nükleer reaktörlerin çalışma ömrünü mümkün olduğunca uzatmalı ve diğer çalışabilir reaktörlerin yeniden başlatılmasını desteklemeli. Bu bağlamda Kanada Nükleer Birliği (Canadian Nuclear Association), Japonya Atom Endüstrileri Forumu (Japan Atomic Industries Forum), Nükleer Avrupa (Nuclear Europe /EU), Nükleer Enerji Enstitüsü (Nuclear Energy Institute ), Nükleer Endüstri Derneği (Nuclear Industry Association ) ve Dünya Nükleer Birliği (World Nuclear Association) başkanları G7 liderlerine çağrıda bulundu.
Ayrıca ticari kuruluşlar, mevcut reaktörlerin işletme ömrünü uzatmanın, ilave düşük karbonlu elektrik üretimini güvence altına almanın en düşük maliyetli yöntemi olduğuna da dikkat çekti.
Günümüzde G7 ülkeleri yaklaşık 212 GW çalışabilir nükleer kapasiteye sahip. Kaldı ki, G7 ülkeleri dünyanın mevcut nükleer kapasitesinin yaklaşık yarısını temsil ettiğinden ve düzinelerce reaktör atıl durumda olduğundan veya erken kapanma tehlikesiyle karşı karşıya olduğundan, kömür ve gaza küresel bağımlılığı azaltmak için nükleer yatırımları ve çıktıları yönlendirmede kritik bir role sahip.
Bu ülkelerden Almanya, 2022’nin sonunda çalışabilir son üç reaktörünü emekliye ayıracak. Diğer yandan Birleşik Krallık‘ta, ülkenin elektriğinin yaklaşık %16’sını sağlayan altı adet (6.9 GW) nükleer enerji santrali var. Ancak bir istasyon hariç tümü 2028 yılına kadar emekli olacak.
İtalya ise nükleer güce sahip olmayan tek G7 ülkesi ve nükleer enerjiden çıkışı tamamlayan tek ülke.
Nükleerden çıkışların stratejik, ekonomik ve çevresel felaketler olduğunu belirten Nükleer Endüstri Derneği CEO’su Tom Greatrex, “G7 ülkeleri, mevcut nükleer santrallerimizden elde edilen çıktıyı en üst düzeye çıkararak ve gaz kullanımını azaltmak ve küresel enerji güvenliğini güçlendirmek için yeni nükleer inşaatı ‘yeşil etiketleyerek’ yeni bir yol çizmeli.”dedi.