Enerji krizinin çözümü için öneri ve adımların yer aldığı “Enerji Dönüşümü Raporu”nu yayımlayan Buğday Ekolojik Yaşamı Destekleme Derneği sürdürülebilir ve adil bir dönüşüm için çözüm önerileri sunuyor.
Fosit yakıtlara dayalı enerji üretimi gezegendeki yaşamı bütünüyle tehdit ediyor. Enerji ihtiyacını yenilenebilir kaynaklardan sağlamak mümkün olsa da iklim ve enerji krizini çözmek için bundan daha fazlasının yapılması gerekiyor. Buğday Ekolojik Yaşamı Destekleme Derneği de hazırladığı Enerji Dönüşümü Raporu ile sürdürülebilir ve adil bir dönüşüm için çözüm önerileri sunuyor.
Enerji krizini ortaya çıkaran yöntemlerden vazgeçmeden krizin çözülemeyeceğinin belirtildiği raporda; fosil yakıtlardan vazgeçip yenilenebilir kaynaklardan enerji üretmenin çok daha ötesine geçilmesi ve yaşam biçimi, üretim, paylaşım ve tüketim yöntemlerinin de acilen dönüştürülmesi gerektiğine dikkat çekiliyor. Bu bağlamda da bir yandan doğa dostu, sürdürülebilir, yerel üretim ve tüketim biçimlerini hayata geçirirken, diğer yandan da tüm sektörlerde doğal varlıkları gözeten adil bir paylaşım ve kullanıma yönelinmesi gerektiği vurgulanıyor. Bununla beraber rapor, bu dönüşümün başarılı olmasının ancak hükümetlerin, şirketlerin, kurumların ve bireylerin hep birlikte sorumluluk alması ile mümkün olacağının da altını çiziyor.
Günümüz enerji kaynakları ve üretim yöntemlerinden bir anda vazgeçmenin imkânsız olduğunun vurgulandığı raporda; bilimsel raporların fosil yakıtların enerji üretimindeki payının kademeli şekilde azaltılarak, enerji arzının tamamının yenilenebilir kaynaklardan karşılanabileceğini belirttiğine dikkat çekiyor. Ayrıca raporda; güneş ve rüzgar gibi sınırsız kaynakların yanı sıra biyokütle gibi temiz enerji kaynaklarının da dünyada giderek yaygınlaştığı vurgulanıyor.
Bununla beraber Dernek raporunda; küresel enerji verilerinin sanılanın aksine, yenilenebilir enerjideki büyümeye rağmen fosil yakıtların tüketimdeki payının değişmediğini gösterdiğini belirtiyor. Raporda ayrıca 21. Yüzyıl Yenilenebilir Enerji Politikaları Organizasyonu’nun (REN21)“2021 Yenilenebilir Enerji Küresel Durum Raporu”na da değiniliyor. Bu bağlamda raporda şu bilgilere yer veriliyor: “2021’de dünyada devreye alınan yenilenebilir enerji kapasitesi bir önceki yıla göre %30 artış kaydederken; fosil yakıtların toplam enerji tüketimindeki payı %80 ile 10 yıl önceki seviyesiyle aynı kaldı. Rapor, Covid-19 salgınıyla mücadele kapsamında oluşturulan kalkınma planlarının, fosil yakıtlara, yenilenebilir enerjiden altı kat fazla kaynak sağladığını da ortaya koyuyor. Sonuç olarak yenilenebilir enerji yatırımları artsa da tüketim talebindeki artışa bağlı olarak fosil yakıt yatırımlarında bir azalma olmuyor.”
Enerji Dönüşümü Raporu; Buğday Ekolojik Yaşamı Destekleme Derneği’nin ekolojik yaşamın bir bütün olduğundan hareketle, gezegendeki yaşamın devamlılığının, insan topluluklarının da -doğadaki diğer bütün türler gibi- bütüne hizmet etmesiyle mümkün olabileceğini düşündüğünün altını çiziyor. Bu bağlamda da tüketerek felakete sürüklenen gezegende insan varlığının sürdürülmesi için tahrip edilen ekosistemlerin kendisini onarabilmesi için harekete geçilmesi gerektiği vurgulanıyor. Bunun için enerjiyi yenilenebilir kaynaklardan üretmekten daha öte bir anlayış değişikliğine ihtiyaç olduğu belirtiliyor.
Rapor, insanı merkeze koyan bir anlayışın yerine, dünya üzerindeki yaşamın bir bütün olarak sürdürülebileceğine, insan türünün ancak bu şekilde var olabileceğine dair bütünsel bir bakış açısının benimsenmesi gerektiğine vurgu yapıyor.
Tüm bunların ışığında öncelikle cevaplamamız gereken sorunun, “Bunu yapabilir miyiz?” değil; “Bunu yapmaya niyetli miyiz?” olması gerektiğinin altını çizen Derneğe göre; Hükümetler kararlarına ekolojik ve adil bakış açısını yerleştirmeli; ekonomik sistemin tüm paydaşları gezegenin geleceğine yatırım yapmaya odaklanmalı.