Hidroelektrik santral teknolojilerine yönelik tasarım ve üretim kabiliyetlerinin ülkeye kazandırılması yolunda önemli bir adım atan TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi (MAM) ve Elektrik Üretim Anonim Şirketi (EÜAŞ) “Hidro Elektrik Santral Bileşenlerinin Yerli Olarak Tasarımı ve Üretimi Projesi” ile termik santrallerde emisyonların azaltılması için yürütülecek olan “Plazma Teknolojileri ile Baca Gazı Emisyonlarının Giderilmesi Projesi” protokolleri imzaladı.
Projelerin imza töreni, TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal ve EÜAŞ Genel Müdürü Dr. İzzet Alagöz ve TÜBİTAK MAM Başkanı Dr. Osman Okur’un katılımıyla 26 Kasım 2020 tarihinde gerçekleştirildi.
“Hidroelektrik Santral Bileşenlerinin Yerli Olarak Tasarımı ve Üretimi” (MİLHES) Projesi, TÜBİTAK Kamu Kurumları Araştırma ve Geliştirme Programı ile fonlanarak, TÜBİTAK MAM yönetiminde yürütüldü ve EÜAŞ Kepez-1 HES’in bir ünitesinde uygulandı. Elde edilen 11 MVA kapasite için HES ekipmanı tasarım, üretim ve uygulama bilgisi, Sarıyar HES Projesi ile 50 MVA seviyesine çıkartılıyor.
Milli hidroelektrik santralinin temelini oluşturan düşey dip Francis türbini, senkron jeneratör, hız regülatörü, ikaz sistemi, kontrol ve koruma sistemleri ve tüm diğer yardımcı bileşenler, MİLHES projesi kapsamında, yerli imkanlar kullanılarak en baştan tasarlandı, üretildi ve devreye alındı.
Bu kapsamda 50 farklı fiziksel, 10 yazılım, 23 dokuman alt çıktısı tanımlandı ve bunlar başarıyla birleştirilerek sistem, 2019 yılı sonunda başarıyla elektrik üretimine başladı. MİLHES’te üretilen bilgi kullanılarak; Sarıyar HES’in 1963 yılında devreye alınan ve boyut olarak her biri Kepez-1 HES ünitesinin beş katı olan dört farklı ünite, modern teknikler kullanılarak tamamen yerli mühendislikle yenilenecek.
Türkiye termik santrallerdeki emisyonların azaltılmasına yönelik kabiliyetlerini geliştiriyor. Bu noktada önemli bir adım atan TÜBİTAK MAM ve EÜAŞ, Türkiye’nin bu alandaki yerli teknoloji altyapısını birlikte güçlendirecek.
TÜBİTAK MAM yönetiminde, EÜAŞ finansal ve teknik desteği ile yürütülen “Plazma Teknolojileri ile Baca Gazı Emisyonlarının Giderilmesi” projesinin, Soma A Termik Santrali’nde uygulanması ile yerli baca gazı temizleme teknolojilerinin yaygınlaşmasına öncülük edilecek.
Soma’da plazma temelli yenilikçi bir gaz temizleme prosesinin uygulanması ile kükürt dioksitin (SO2) yanı sıra çevre ve sağlık tehdidi oluşturan azot oksit (NOx) emisyonlarının da önüne geçilmiş olacak.
Yerli tasarım kabiliyetleri çerçevesinde, etkin bir baca gazı temizleme sistemi kurulacak, plazma teknolojisinin uygulanması ile hava kirliliği oluşturan emisyon (SO2, NOx) miktarları azaltılarak, elde edilen veriler, daha yüksek kapasiteli endüstriyel ölçekli yerli ve milli baca gazı temizleme sistemleri geliştirilmesine olanak sağlayacak.
Proje ile Türkiye için önemli bir güç kaynağı oluşturan termik santrallerin, insan sağlığına ve çevre kirliliğine yol açmadan temiz ve güvenli bir şekilde işletilebilmesine önemli katkıda bulunulması hedefleniyor.
Tamamı yerli üreticilerle hayata geçirilen bu projeler sayesinde gelecekte yapılması planlanan yaklaşık 8,2 milyar Dolar’lık hidroelektrik santral elektromekanik ekipman yatırımının yurt içinde kalması hedefleniyor.