Enerji yoğunluğunun 2020’de sadece yüzde 0,8 artmasının beklendiğinin belirten Uluslararası Enerji Ajansı (The International Energy Agency/ IEA) bunun da küresel iklim ve sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşılması için gereken seviyenin çok altında olduğunun altı çiziliyor.
IEA, Energy Efficiency 2020 (Enerji Verimliliği 2020) Raporu’nu 3 Aralık 2020’de yayımladı. Bu yılki rapor, Covid-19 salgınının enerji verimliliği ve küresel enerji piyasaları üzerindeki etkisinin yanı sıra 2019 trendlerinin analizine odaklanıyor.
Raporda 2015 yılından bu yana birincil enerji yoğunluğu ile ölçülen enerji verimliliğindeki küresel iyileştirmelerin düşüşte olduğuna dikkat çekiyor. Bu bağlamda enerji yoğunluğunun, 2020’de sadece yüzde 0,8 artması bekleniyor. Bunun da küresel iklim ve sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşılması için gereken seviyenin çok altında olduğu belirtiliyor. Diğer yandan IEA, dünya çapında enerji verimliliğine yapılan yatırımın da 2020’de yüzde dokuz düşeceğini öngörüyor.
Raporda; ekonomik büyüme tahmininin yüzde 4,6 oranında düştüğü ve gelir belirsizliğinin tüketici ve iş kararlarını etkilediği için enerji verimli bina, ekipman ve araçlara yapılan yatırımların 2020’de düşmesinin beklendiği belirtiliyor.
Seyahat kısıtlamaları ve kilitlenmelerin, uzun mesafe ve şehir içi ulaşım üzerinde büyük etkilere sahip olduğunun belirtildiği raporda şu ifadelere yer veriliyor: “Günde 6 milyon varillik petrol tüketiminde yüzde 11’lik düşüş de dahil olmak üzere taşımacılık sektöründe enerji tüketiminin 2020’de 2019’a kıyasla yüzde 10 düşeceği tahmin ediliyor. Bu, 2020’de küresel petrol talebinde beklenen toplam düşüşün yaklaşık üçte ikisini oluşturuyor.”
Bununla beraber taşımacılık talebindeki güçlü düşüş, aynı zamanda havacılık ve demiryolu yolcu yükü faktörlerini de azaltıyor, yolcu ve kat edilen kilometre başına enerji kullanımını artırıyor.
Raporda; tüm sektörlerde, Covid-19 kurtarma politikalarının bir parçası olarak uygulanan hükümet teşvik paketlerinin, yeni stok yatırımlarını ve yapısal değişiklikleri destekleyerek teknik verimliliği büyük ölçüde etkileyeceği de belirtiliyor. Bu bağlamda her ikisinin de enerji yoğunluğunu etkileyeceği vurgulanıyor.
Bugüne kadar açıklanan verimlilikle ilgili teşvik harcamalarının, 2021 ila 2023 yılları arasında 1,8 milyon tam zamanlı iş yaratabileceğinin tahmin edildiğinin vurgulandığı raporda; bunun yaklaşık üçte ikisinin bina sektöründe, yüzde 16’sının sanayide ve yüzde 20’sinin de ulaşımda olacağı vurgulanıyor.
Raporda bugüne kadar yapılan duyurulara göre verimli işlerinin yüzde 80’inden fazlasının teşvik fonlarının çoğunun tahsis edildiği Avrupa’da yaratılacağı belirtiliyor.
Sosyal mesafe ve uzaktan çalışmanın ticari binaların kullanımını azalttığının belirtildiği raporda, evde enerji kullanım faaliyetlerinin artmasıyla bina sektörünün enerji talebinde ticari binadan konut binalarına kısmi bir kaymaya tanık olunduğunun altı çizildi. Ayrıca 2020’nin ilk yarısında, bazı ülkelerde konutlarda elektrik kullanımının yüzde 20 ila yüzde 30 artarken; ticari binalarda yaklaşık yüzde 10 düştüğüne dikkat çekiliyor.
Uzun mesafeli taşımacılığın tüm modlarda faaliyette çarpıcı düşüşlere tanık olduğunun vurgulandığı raporda; ticari havacılığın muhtemelen 2020’de yüzde 60 ve demiryolu talebinin yüzde 30 daha düşük olacağına dikkat çekiliyor.
Bununla beraber raporda şehirlerde insanların bazı ülkelerde yüzde 50 azalan toplu taşıma araçlarından özel arabalara ve yürüme, bisiklete binme veya diğer motorsuz araçları kullanma gibi aktif ulaşım yöntemlerine geçtiği vurgulanıyor.
Enerji verimliliği için olumlu olabilecek davranışların kriz geçtiğinde de devam edip etmeyeceğinin belirsizliğini koruduğunun belirtildiği raporda, hedeflenen hükümet politikalarının yokluğunda, salgın öncesi davranışlara dönüş olasılığının yüksek olduğuna dikkat çekiliyor.