Tayvan’da Greater Changhua 1 & 2a Santrali İlk Elektriğini Üretti

Ørsted toplam 900 MW kapasitesi ile Tayvan’daki en büyük deniz üstü (offshore) rüzgar santrali olan Greater Changhua 1 & 2a ‘nın elektrik üretmeye başladığını duyurdu.

Ørsted Tayvan’ın batı kıyısından 35-60 kilometre uzakta bulunan toplam 900 MW’lık Greater Changhua 1 & 2a rüzgar santralinde ilk elektriğin başarıyla üretildiğini duyurdu. Bu bağlamda ilk elektrik, deniz üstü rüzgar türbinlerinin ilk partisinin kurulumu ve enerjilendirilmesiyle planlandığı gibi teslim edildi. Elektrik, dizi kablolar, açık deniz trafo merkezleri ve ihracat kabloları aracılığıyla Ørsted’in karadaki trafo merkezlerine aktarıldı. Yenilenebilir enerji, Taipower’ın trafo merkezi aracılığıyla ulusal şebekeyi besledi.

Santralin inşa süreci tüm hızıyla devam ederken; Ørsted’in işletme ve bakım (operations and maintenance /O&M) ekibi, 25 yılı aşkın kullanım ömrü boyunca istikrarlı ve temiz enerji sağlayacak rüzgar çiftliğinin yönetimini devralmaya ve optimum performansını sağlamaya hazırlanıyor. Toplam 111 adet Siemens Gamesa 8.0-167 DD rüzgar türbini kurulacak olan Changhua 1 & 2a, bu sayede bir milyon hanenin elektrik tüketimini karşılayacak. Diğer yandan rüzgar santrali tamamlandığında, Tayvan’ın yenilenebilir enerji kaynaklarını hızlı bir şekilde geliştirmesini önemli ölçüde destekleyecek. Bununla beraber santral, ihracat endüstrilerinin ve Tayvan’ın net sıfır hedefine ulaşması için ihtiyaç duyduğu yeşil enerjiyi sağlayacak. 

Santrale ilk elektriğin verilmesinin hem kendileri hem de Tayvan için bir kilometre taşı olduğunu vurgulayan Ørsted Tayvan Genel Müdürü Christy Wang, “900 MW’lık kapasite ilk olarak Nisan 2018’de şebeke tahsis süreci yoluyla Ørsted’e verildiğinden beri, ekibimiz Greater Changhua 1 & 2a’yı geliştirmek ve inşa etmek ve sadece dört yıl sonra ilk güce ulaşmak için hiçbir çabadan kaçınmadı.”dedi.

Greater Changhua 1 & 2a Deniz Üstü Rüzgar Çiftliği Eş CEO’su Ulrik Lange ise ana bileşen üretimi, gemi seferberliği ve açık deniz rüzgar çiftliği kurulumunun risklerini yönetmenin COVID-19 sürecinde zorunlu hale geldiğinin altını çizdi. Lange özlerini şöyle tamamladı: “Bu tam ölçekli açık deniz rüzgar inşaatı projesinde en yüksek önceliği optimize edilmiş planlama, risk azaltma ve zorluklara uyum sağlamaya verdik.