“Türkiye’deki Bankaların İklim Değişikliğine Yaklaşımı” adlı raporu yayımlayan İklim İçin 350, bankalara başta kömür olmak üzere fosil yakıtlı yatırımlara finansman sağlamamaları için çağrıda bulundu.
Türkiye’deki bankaların iklim değişikliğine yaklaşımını mercek altına alan İklim İçin 350 Derneği, Türkiye’deki Bankaların İklim Değişikliğine Yaklaşımı raporu yayımladı.
Raporda; Türkiye bankacılık sektörünün sağladığı net kredinin %37,6’sını temsil eden 11 özel banka (Akbank, DenizBank, Garanti BBVA, HSBC, ICBC, ING, QNB Finansbank, Şekerbank, Türk Ekonomi Bankası, Türkiye İş Bankası, Yapı Kredi Bankası), %28,4’ünü temsil eden ve Türkiye Varlık Fonu mülkiyetindeki 3 kamu bankası (Halkbank, Vakıfbank, Ziraat Bankası) ve %7,3’ünü temsil eden 3 yatırım bankası (Türk Eximbank, Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası (TKYB), Türkiye Sınai Kalkınma Bankası /TSKB) aşağıdaki beş yaşamsal iklim ve biyo-çeşitlilik bağlantılı temaya yaklaşımları üzerinden değerlendirildi:
Rapora göre, 17 bankadan sekizi kömürü finanse etmeyeceğini açıklarken, geri kalanların böyle bir beyanı bulunmuyor. Bankaların yaklaşık olarak yarısı “karbon nötr” ve/veya “net sıfır” olmak hedef belirlemişken, geri kalanların bir tarih belirleyip belirlemediğine ilişkin bilgiye ulaşılamıyor. Diğer yandan hedef belirlemiş bankaların ise uzun vadeli bu hedeflerini destekleyici kısa vadeli planlamalarının bilgisi bulunmuyor.
Rapor, hemen hemen her bankada farklı isimler altında kurulmuş olan “Sürdürülebilirlik Komite”lerinin bu alanda çalışmalarını gayretle sürdürdüğüne ancak bu komitelerce hazırlanan sürdürülebilirlik raporlarının yeknesak olmadığına ve farklı metriklere göre hazırlanmış olduğuna dikkat çekiyor. Aynı zamanda yayınlanan raporların ve/veya yapılan bilgilendirmelerin denetiminin nasıl yapıldığına dair ise yeterli veri bulunmadığı ortaya konuyor.
İklim İçin 350 Derneği’nden Efe Baysal, iklim kriziyle mücadelede adil bir ekonomi ve yaşanabilir bir yeryüzü için bankalara büyük sorumluluk düştüğünü belirtti. Baysal sözlerini şöyle sürdürdü: “Bankaların başta kömür olmak üzere fosil yakıtlara finansal kaynak sağlamaktan vazgeçmesi, iklim krizine sebep olan, havayı, suyu, toprağı kirleten projelerin durması için çok önemli bir adım. Aynı zamanda Türkiye’nin 2053 net-sıfır hedefine giden yol, emisyonlarda en büyük paya sahip enerji sektörünün dönüşümü için finansal sistemlerde yapılacak köklü değişikliklerden geçiyor.”
İklim İçin 350 Derneği tarafından geçtiğimiz aylarda başlatılan “Dumansız Para Sahası” imza kampanyası bankalarda bulunan bireysel mevduatların gücünü hatırlatmayı amaçlıyor. Banka müşterilerinin bireysel mevduat hesaplarının toplam finansman gücünün farkına varmasını ve bankalarından kömürden çıkış için bir adım atması için talepte bulunmalarını sağlıyor.
Baysal şöyle devam etti: “Banka müşterilerinin, birikimlerinin gelecek nesillere yaşanılabilir bir dünya bırakmak için kullanılmasını talep etme hakkı var. Bireyler, bankalarının iklim krizini fonlamasını durdurabilecek güce sahip.Bu kampanya ile öncelikle henüz kömürden çıkışla ilgili bir adım atmamış bankaların net taahhüt vermesini istiyoruz. Sonrasında, mevcut fosil yakıt yatırımlarını sonlandırmalarını, net sıfır için hedef tarihlerini ilan etmelerini ve hem uzun hem kısa vadeli tüm planlarını ölçülebilir ve denetlenebilir olarak açıklamalarını bekliyoruz.”