Bain & Company’nin çalışması, bankaların 2030’a kadar yılda 600 milyar dolara kadar katkıda bulunarak düşük karbona geçişte anahtar rol oynayacaklarını ortaya koyuyor.
Bain & Company‘nin gerçekleştirdiği analiz, düşük karbonlu dönüşüme yönelik giderek artan yatırım ve finansman ihtiyacının küresel bankalar ve finans kuruluşları için 2030 yılına kadar yıllık 44 milyar dolarlık bir gelir fırsatı yaratacağını ortaya koyuyor.
Ayrıca çalışma küresel bankalar ve diğer finansal kurumların geçiş sürecindeki finansman ve yatırım boşluğunu doldurmaları için 600 milyar dolarlık “erişilebilir bir fırsatın” varlığına dikkat çekiyor. Bankaların finansal rolü, 2030 yılına kadar toplam 1,4 trilyon dolarlık finansman ihtiyacını karşılamak için endüstriden beklenen 430 milyar dolarlık katkıyı ve hükümetlerden beklenen 350 milyar dolarlık katkıyı gölgede bırakıyor.
Diğer yandan analize göre, 2030 yılına kadar finans kuruluşları için en önemli fırsat Amerika kıtasında olacak. Kuzey Amerika bankalarının bu süre zarfında geçişin finansmanından yıllık 19,3 milyar dolar, Güney Amerika bankalarının ise 3,7 milyar dolar ek gelir elde edebileceği tahmin ediliyor. Bununla beraber Bain, Asya-Pasifik bölgesindeki banka ve finans gruplarının 8,4 milyar dolar, Avrupa bankalarının yıllık 7 milyar dolar, Orta Doğu ve Afrika’dakilerin ise 5,5 milyar dolar ek gelir elde edeceğini öngörüyor.
2031’den 2050’ye gelindiğinde, ihtiyaç duyulan ek yatırım miktarı yılda 2,3 trilyon dolara yükselecek. Düşük karbonlu yatırımlara öncülük eden bankalar, 2050 yılına kadar kârlarını %30’a kadar artırabilecek. Bain, bu dönemde Asya-Pasifik bölgesindeki bankaların öncülük edeceğini tahmin ediyor.
Araştırma, bankaların söz konusu geçiş sürecinden faydalanabilmeleri için gerekli beş temel adımı şöyle sıralıyor: