Birleşik Krallık tarihinin en kapsamlı enerji mevzuatı olan Enerji Yasası 2023 (The Energy Act 2023) Kraliyet onayını alarak yasalaştı. Kanun; enerji güvenliğini güçlendirmek ve net sıfır emisyon sağlamak için için tasarlandı.
Birleşik Krallık 26 Ekim Perşembe (dün) tarihinde Kraliyet onayını alan Enerji Yasası 2023 yasalaştı. Bu bağlamda Enerji Yasası 2023, enerji güvenliğini güçlendirerek, net sıfır enerji dağıtımını destekleyerek ve hane halkı faturalarının uzun vadede karşılanabilir olmasını sağlayarak Birleşik Krallık’ın enerji sistemini dönüştürecek. Ayrıca kanun, uzun vadede daha verimli bir enerji sistemi sunarak enerji maliyetlerinin düşük tutulmasına yardımcı olacak.
Rekabet ve Piyasa Kurumu bünyesinde enerji ağlarına yönelik özel bir birleşme rejimi de oluşturulacak. Bu, tüketiciler üzerinde zararlı etkileri olan enerji ağı şirketleri arasındaki birleşme riskini en aza indirecek ve önümüzdeki on yılda hane halkına 420 milyon £’a kadar tasarruf sağlayacağı tahmin ediliyor. Diğer yandan Enerji Akıllı Cihazların kullanımını da teşvik eden kanuna göre akıllı bir elektrik sistemi, 2050 yılına kadar sistem maliyetlerini yılda 10 milyar £’a kadar azaltabilir. Bununla beraber kanun düzenleyici Ofgem‘in ısı ağlarına yönelik yetki alanını genişleterek, düzenleyici kurumun aşırı fiyatlandırma konusunda kurallar koymasına ve ülke çapındaki yarım milyon ısı ağı tüketicisi için hizmet kalitesini artırmasına da imkan sağlıyor.
Birleşik Krallık Enerji Güvenliği Bakanı Claire Coutinho şunları söyledi: “ Enerji Yasası, bir nesildeki en büyük enerji mevzuatıdır. Temiz enerji teknolojilerine yatırımı artıracak ve ülke çapında binlerce vasıflı işi destekleyecek. Birleşik Krallık’ın enerji bağımsızlığının temellerini atıyor.” Aynı zamanda kanunun net sıfıra geçerken ailelerin orantısız bir mali yük hissetmemelerini sağlamaya yönelik yeni yaklaşımımızı da desteklediğini belirten Coutinho, “insanların faturalarını uzun vadede uygun fiyatlı tutma çabalarımızın merkezi bir parçasını oluşturuyor” dedi.
Aynı zamanda kanun hükümetin 2050 yılına kadar pragmatik, orantılı ve gerçekçi bir şekilde net sıfır emisyona ulaşmasına yardımcı olacak.