Geri Dönüştürülebilir Rüzgar Türbini Kanadının İlk Prototipi Üretildi

Sıfır Atık Bıçak Araştırması (Zero wastE Blade ReseArch / ZEBRA) konsorsiyumu %100 geri dönüştürülebilir rüzgar türbini kanadının ilk prototipini üretti.

ZEBRA konsorsiyumu 17 Mart’ta %100 geri dönüştürülebilir rüzgar türbini kanadının ilk prototipinin üretimiyle endüstrinin döngüsel ekonomiye geçişinde yeni bir adım attığını duyurdu. 62m’lik bıçak, LM Wind Power tarafından, Owens Corning’in yeni yüksek performanslı cam kumaşları ile birlikte geri dönüştürülebilir özellikleriyle iyi bilinen bir termoplastik reçine olan Arkema’nın Elium reçinesi kullanılarak yapıldı.

Fransız araştırma merkezi IRT Jules Verne tarafından yönetilen ve Eylül 2020’de başlatılan ZEBRA projesinde; Arkema, Canoe, Engie, GE’nin LM Wind Power, Owens Corning ve Suez gibi sanayi şirketleri yer alıyor. Proje ile termoplastik rüzgar türbini kanatlarının; teknik, ekonomik ve çevresel uygunluğununun geri dönüşümü kolaylaştırmak için eko-tasarım yaklaşımıyla tam ölçekte gösterilmesi amaçlanıyor.

Dönüştürülebilir Rüzgar Türbini Kanadına Giden Süreç Nasıl İşledi?

Proje kapsamında LM Wind Power, İspanya’daki Ponferrada tesisinde dünyanın en büyük termoplastik bıçağını tasarladı ve üretti. Bu dönüm noktası, konsorsiyum ortakları tarafından alt bileşen düzeyinde süreç denemeleriyle desteklenen bir yıllık malzeme geliştirme ve testten sonra elde elde edildi. Bununla beraber sıvı termoplastik reçine, Owens Corning yüksek performanslı kumaşlarla birlikte reçine infüzyonu ile büyük parçaların üretimi için uyarlandı. Ortaya çıkan kompozit malzeme, termoset reçinelere benzer performanslar sunarken; geri dönüştürülebilirlik sağladı.

Diğer yandan malzeme testi ve süreç denemelerine ek olarak şirketler, enerji tüketimini ve üretimden kaynaklanan israfı azaltmak için otomasyon kullanarak üretim sürecini geliştirme ve optimize etme konusunda da ilerleme kaydetti.

LM Wind Power, kanat yapımında kullanılan kompozit malzemenin performansını ve gelecekteki sürdürülebilir kanat üretimi için fizibilitesini doğrulamak için Danimarka’daki test ve doğrulama merkezinde tam ölçekli yapısal ömür testine başlayacak. Ayrıca testlerin bitimiyle birlikte ömür sonu geri dönüşüm yöntemleri de doğrulanacak. Sonraki adımları ise; üretim atıklarının geri dönüştürülmesi, bu ilk bıçağın sökülmesi ve geri dönüştürülmesi ile test sonuçlarının analizi oluşturacak.

Diğer yandan 2023 yılında projenin sonunda konsorsiyum, eko-tasarım ilkelerine göre rüzgar enerjisi sektörünü sürdürülebilir bir şekilde döngüsel ekonomi döngüsüne sokma zorluğuyla karşılaşmış olacak.