Enerji alanında düzenlemeler içeren Elektrik Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilerek, yasalaştı. Teklife ilişkin sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda bulunan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, “Kanunla birlikte enerjide üretim çarklarını daha güçlü çevirecek, yer altı kaynaklarımızı milletimizin hizmetine daha etkin sunacağız.” dedi.
Kanunla maden arama ve işletme ruhsatlarının verilmesi, birleştirilmesi, sürelerinin uzatılması, devir ve intikalleri ile çevreyle uyum bedeli iadelerine ilişkin müracaatlar dışında, vadesi geçmiş borç durumunu gösterir belge aranılması zorunluluğu kaldırılacak. Maden Kanunu‘na göre ruhsat bedelinin tamamının ocak ayının sonuna kadar yatırılmaması halinde, her ay için ayrı ayrı yüzde dört gecikme zammı uygulanacak ve bu rakam haziran sonuna kadar ruhsat bedeli olarak yatırılacak, aksi halde ruhsat iptal edilecek.
Doğal Gaz Piyasası Kanunu’na, Organize Toptan Doğal Gaz Satış Piyasası (OTSP) tanımı eklenecek. OTSP, doğal gaz sisteminden yararlanan lisans sahiplerince doğal gazın alım-satımının ve dengeleme işlemlerinin yapıldığı piyasalar, ileri tarihli fiziksel teslimat gerektiren doğal gaz piyasaları ve Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (EPDK) tarafından belirlenen diğer doğal gaz piyasası işlemlerinin gerçekleştirildiği, EPDK’nin düzenlediği piyasayı kapsayacak.
Organize toptan doğal gaz satış piyasasının faaliyete geçmesiyle doğal gaz piyasa derinliğinin daha da artacağı düşünüldüğünden, yükümlülüğünü yerine getirmeyen/getiremeyen lisans sahiplerinin olması durumunda sistem işleyişinin aksamaması için Doğal Gaz Piyasası Kanunu‘na “son kaynak tedariki” tanımı eklenerek, yeni bir mekanizma geliştirilecek.
Üretilen doğal gazın, iletim şebekesi vasıtasıyla iletilmesinin teknik ve ekonomik olarak uygun olmadığına EPDK’nın karar vermesi ve üretim yapan toptan satış şirketinin kendi üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmesi kaydıyla üretim şirketi tarafından dağıtım şebekesine bağlantı yapılarak üretilen doğal gaz, dağıtım şirketince satın alınacak. EPDK, gerekli hallerde bu kapsamda satın alınacak doğal gaz bedelini belirleyecek.
LNG ihracatı yapmak isteyen tüzel kişiler, ihracat lisanslarına kaydedilmesi ve yurt içinde teslim faaliyetinde bulunmamaları şartıyla, LNG taşıma faaliyetinde bulunabilecek.
Dağıtım şirketleri, boru hatlarının ulaşmadığı bölgelerde LNG veya CNG ile besleme yöntemiyle doğal gaz dağıtımı yapabilecek. Dağıtım şirketleri, LNG veya CNG tesis yatırımlarını kendileri yapabilecekleri gibi bu faaliyetleri hizmet alımı yoluyla da gerçekleştirebilecek ancak LNG ve CNG‘nin doğrudan satışında bulunamayacak.
Acil durum veya mücbir hallerde mevcut iletim ve dağıtım şebekeleri, LNG veya CNG ile beslenebilecek. LNG ve CNG faaliyeti gerçekleştiren lisans sahipleri, acil durum ve mücbir hallerde iletim ve dağıtım şirketlerinin taleplerini karşılamakla yükümlü olacak.
Yapı kayıt belgesi alan yapının bulunduğu bölgenin, uygulama imar planı olmaması veya uygulama imar planı olmakla birlikte yolların imar mevzuatına uygun açılmaması halinde; ilgili belediyenin meclis kararı alarak bu bölgelerde yapılacak şebekelerin yapım tarihinden itibaren 10 yıl içinde deplase edilmesi gerektiğinde, yatırımın deplase edilen kısmıyla ilgili tüm maliyetleri listeleneceğini taahhüt etmesi şartıyla doğal gaz dağıtım şirketleri tarafından bu bölgelere şebeke yatırımı yapılabilecek.
Doğal gaz dağıtım şirketlerinin dağıtım bölgelerine ilave edilecek yeni genişleme bölgelerinde yerleşim yeri belediyesince doğal gaz dağıtım şirketine yatırım yapılması talebinde bulunulması halinde; ilgili dağıtım şirketinden teminat, kontrollük hizmet bedeli, kaplama bedeli, zemin/alan tahrip bedeli, hafriyat döküm bedeli ve benzeri adlarla herhangi bir bedel alınmayacak ve altyapı kazı alanının üst kaplamaları ilgili belediyece bedelsiz yapılacak.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile ilgili kamu iktisadi teşebbüsleri ve bunların bağlı ortaklıkları tarafından yurt dışında kurulan, özellikle petrol, doğal gaz ve madencilik alanlarında faaliyet gösteren şirketlerin, Türkiye’deki şubelerinin bulunduğu yerlerde söz konusu şirketlerin ortaklarınca; işletme konuları, ticaret unvanları, sermayeleri ve ortaklık payları aynı kalmak kaydıyla Cumhurbaşkanı kararıyla ayrı birer şirket kurulabilmesine imkan sağlanacak.
Bu şirketler, Türk Ticaret Kanunu’nun düzenlemeye aykırı olmayan hükümlerine göre, Hazine ve Maliye Bakanlığının görüşü de alınmak suretiyle hazırlanacak esas sözleşmelerinin tescil ve ilanıyla faaliyete geçecek.
Kurulan şirketler faaliyete geçmelerinin ardından en geç altı ay içinde yurt dışındaki şirketlerle yapacakları protokollerle yurt dışındaki şirketlerin her türlü haklarını, alacaklarını, yükümlülüklerini, taşınırlarını ve taşınmazlarını, gemilerini ve taşıtlarını, ruhsatlarını ve lisanslarını, fikri ve sınai haklarını, uluslararası kuruluşlar ve şirketler nezdindeki hisselerini ve ortaklıklarını, sözleşmelerini ve kredi anlaşmalarını, araçlarını, gereçlerini ve malzemelerini, yazılımlarını ve donanımlarını, yazılı ve elektronik ortamdaki kayıtlarını ve diğer dokümanlarını, taraf olduğu davaları ve icra takiplerini, söz konusu düzenlemenin yürürlüğünden önceki borçlarını ve personelini devralabilecek.
Devir işlemlerinin tamamlanmasıyla yurt dışında kurulan şirketlerin Türkiye’deki şubeleri talep üzerine tasfiyesiz terkin olunacak. Bu devirlere ilişkin bütün devir, temlik ve intikal işlemleri ile bu işlemlerden doğan kazançlar ve bu işlemlerle ilgili olarak düzenlenecek her türlü sözleşme, protokol ve kağıtlar damga vergisi dahil her türlü vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülüklerden istisna tutulacak.
Bu devir işlemlerine ve protokollere ilişkin olarak ortaya çıkabilecek tereddütleri gidermeye Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı yetkili olacak. İlgili mevzuatta yurt dışındaki şirketlere yapılan atıflar, devir işlemlerinin tamamlanmasının ardından ilgisine göre Türkiye’de kurulan şirketlere yapılmış sayılacak. Düzenleme kapsamındaki devirler katma değer vergisinden istisna tutulacak. Bu kapsamda yapılan işlemler için yüklenilen vergiler, vergiye tabi işlemler nedeniyle hesaplanan vergiden indirilecek. İndirim yoluyla giderilemeyen vergiler iade edilmeyecek.
Bağlantı tarifeleri, şebeke yatırım maliyetlerini kapsamayacak. Bağlantı yapılan tüketim tesisinin iç tesisatının ve üretim tesisinin şalt sahasının dağıtım şebekesine bağlanması için inşa edilen bağlantı hattı kapsamında katlanılan masraflar ile sınırlı olacak. Bağlantı hattının tüketici veya üretici tarafından tesis edilmesi halinde, bağlantı hattı işletme ve bakım sorumluluğu karşılığı dağıtım şirketine devredilecek, bu tüketicilerden ve üreticilerden bağlantı bedeli alınmayacak.
Elektrik piyasasında üretim faaliyetlerine ilişkin taşınmaz temini işlemleriyle ilgili olarak, üretim faaliyetinde bulunan önlisans veya lisans sahibi özel hukuk tüzel kişilerinin, önlisans veya lisansa konu faaliyetlerine ilişkin taşınmaz temini taleplerine yönelik işlemler, EPDK tarafından yürütülecek.
Elektrik piyasasında üretim faaliyetlerine ilişkin taşınmaz temini işlemlerinin tümü EPDK, dağıtım faaliyetlerine ilişkin taşınmaz temini işlemlerinin tümü ise TEDAŞ tarafından yapılacak.
Düzenlemeyle, uygulamada karışıklığa neden olmaması için Elektrik Piyasası Kanunu’nda yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı elektrik üretim tesisleri ile ilgili hükmün, fıkra metninden çıkartılması ve madenlerin girdi olarak kullanıldığı elektrik üretim tesisleri için de Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Elektrik Enerjisi Üretimi Amaçlı Kullanımına İlişkin Kanun‘da yapılan değişiklikle aynı doğrultuda izin, kira, irtifak hakkı ve kullanma izni bedellerine uygulanacak indirimlerin, lisans tarihinden itibaren uygulanması amaçlanıyor.
Kanunla genel aydınlatma giderlerinin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının bütçesine konan ödenekten karşılanması 31 Aralık 2025’e kadar uzatılacak.
TBMM Genel Kurulunda kabul edilen Elektrik Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun, Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Elektrik Enerjisi Üretimi Amaçlı Kullanımına İlişkin Kanun’da değişiklik yapıyor. Buna göre, YEK bedeli Türk Lirası olarak belirlenebilecek.
30 Haziran 2021 tarihinden sonra işletmeye girecek yerli aksam kullanan, YEK belgeli üretim tesisleri ile tüketim tesisinin ihtiyacını karşılamaya yönelik kurulacak lisanssız üretim tesisleri için yerli katkı fiyatları, bu fiyatların güncellenmesi, uygulanacak süre ve uygulamaya ilişkin konular Cumhurbaşkanı kararıyla belirlenecek.
Kanun kapsamındaki yenilenebilir enerji kaynaklarından elektrik enerjisi üreten ve bu madde hükmüne tabi olmak istemeyen tüzel kişiler, lisansları kapsamında serbest piyasada satış yapabilecek.
Yenilenebilir enerji kaynaklarından elektrik enerjisi üretenlerin yanı sıra lisanssız elektrik üretim faaliyetinde bulunanlar da ihtiyaçlarının üzerinde ürettikleri elektrik enerjisini dağıtım sistemine vermeleri halinde “I” sayılı cetveldeki fiyatlardan 10 yıl süreyle faydalanacak.
Yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı üretim tesislerinin yatırım ve işletme dönemlerinin ilk 10 yılında uygulanan kira, izin ve irtifak indirimleri, lisans tarihinden itibaren 10 yıl boyunca uygulanacak ve 31 Aralık 2025 tarihine kadar işletmeye girecek firmaları kapsayacak.
Yürürlük tarihinden önce yapılan yarışmalar kapsamında sıfır veya sıfırdan küçük teklif fiyatı ile kapasite tahsis edilen tüzel kişiler, yerli katkı fiyatlarından faydalanamayacak.
2014 ve 2015 tarihleri arasında yapılan güneş enerjisine dayalı ön lisans başvurularına ilişkin yarışmalar kapsamında kapasite tahsisi gerçekleştirilen üretim tesisleri için yarışma sonucu teklif edilen katkı payı tutarı, 31 Aralık 2020 tarihinden sonra işletmeye girilmesi durumunda da ilgili mevzuat kapsamında ödenecek.
15 Şubat 2011 ila 13 Eylül 2011 tarihleri arasında yapılan rüzgâr enerjisine dayalı lisans başvurularına ilişkin yarışmalar kapsamında kapasite tahsisi gerçekleştirilen üretim tesisleri için yarışma sonucu teklif edilen katkı payı, 31 Aralık 2020 tarihinden sonra işletmeye girilmesi durumunda da verilecek.
Kanunla, 10 Mayıs 2019 tarihinden itibaren bağlantı anlaşmasına çağrı mektubu almaya hak kazanılan yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı lisanssız elektrik üretim faaliyetleri kapsamındaki tesislere YEK Destekleme Mekanizması kapsamında uygulanacak fiyatlar belirleniyor.
Kanuna göre, jeotermal akışkanın, doğrudan veya dolaylı olarak seralarda elektrik üretimi ve konut ısıtmasında kullanıldığı tesislerde gayrisafi hasılatının yüzde 1’i tutarında idare payı ödenecek.
Akışkanın doğrudan veya dolaylı olarak kaplıca veya diğer alanlarda kullanıldığı tesislerde ise kullanılan yılık toplam ısı enerjisi değeri ve reenjeksiyon durumu dikkate alınarak kullanılan suyun bir metreküpü 1,5 Lira’yı geçmeyecek şekilde, hesaplama yöntemi bakanlık tarafından yönetmelikle belirlenecek şekilde idare payı ödenecek. Bu idare payı üst limiti her yıl ocak ayında yayınlanan yıllık TÜFE değeri kadar artırılacak.
İdare payı, akışkanın doğrudan ve dolaylı olarak seralarda elektrik üretimi ve konut ısıtmasında kullanıldığı tesislerde her yıl haziran ayı sonuna kadar kaplıca ve diğer alanlarda kullanıldığı tesislerde ise yönetmelikte belirlenen dönemlerde idareye ödenecek.
Tahsil edilen tutarın beşte birinin, idare tarafından kaynağın bulunduğu büyükşehirlerde ilçe belediyesi olmak üzere ilgili belediye veya köy tüzel kişiliğine 10 iş günü içinde ödenmesi gerekecek. Yatırım izleme koordinasyon başkanlıkları, idare payından kalan kısmı genel bütçeye gelir kaydedilmek üzere İçişleri Bakanlığı merkez muhasebe birimi hesabına aktaracak. Gelir kaydedilen tutarlar karşılığını, yatırım izleme ve koordinasyon başkanlıklarına aktarılmak üzere İçişleri Bakanlığı bütçesine ödenek eklemeye İçişleri Bakanı yetkili olacak.
Ruhsat sahibi tarafından idare payı hesaplamasında kullanılan su miktarının belirlenmesinde usulsüzlük yapıldığı veya kaçak kullanım tespit edilmesi halinde idare tarafından 500 bin Lira’yı geçmemek üzere ruhsat sahibine bir önceki yılda kullandığı su miktarının karşılığının iki katı oranında idari para cezası tahakkuk ettirilecek. İdari para cezası miktarı 20 bin liradan aşağı olamayacak, aynı fiilin ruhsat dönemi içerisinde üçüncü kez tekrarı halinde teminat irat kaydedilerek ruhsat iptal edilecek.
Kanun, jeotermal sahaların daha hızlı bir şekilde ekonomiye kazandırılması amacıyla sahaların taksit imkanıyla ihale edilmesini amaçlıyor.
Kanunla, jeotermal sahaların daha hızlı bir şekilde ekonomiye kazandırılması amacıyla sahaların taksit imkanıyla ihale edilmesi, Maden Kanunu‘nda olduğu gibi kamu kurumlarına bedeli karşılığı doğrudan veya gelir paylaşımı esasıyla kamu kurum ve kuruluşları ile bunların bağlı ortaklıklarına devredilmesi amaçlanıyor.
Buna göre, Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü (MTA), jeotermal ve doğal mineralli su kaynak aramalarını ruhsat harcından ve teminatından muaf olarak ruhsat alarak yapacak.
MTA’nın arama ruhsatı aldığı sahalarda kaynak varlığı tespit etmesi halinde, bu alan MTA tarafından Devlet İhale Kanunu‘na göre ihale edilecek veya bedeli karşılığında veya gelir paylaşımı esası ile kamu kurum ve kuruluşları ile bunların bağlı ortaklıklarına Bakan onayıyla devredilebilecek.
İşlemlerine başlanan sahanın devir veya ihale süreci tamamlanıncaya kadar ruhsata ilişkin süreler duracak. Devralan kuruma veya ihale üzerinde kalan istekliye bu alanda idarece işletme ruhsatı verilecek. Sahanın, söz konusu yöntemlerden biriyle devredilmesi durumunda oluşacak gelirden MTA’nın yaptığı masraflar alındıktan sonra kalan miktar MTA ve idarece eşit paylaşılacak.
Bakan onayıyla devredilen sahaların, devralan kamu kurum ve kuruluşları tarafından bağlı ortaklıkları dışında ihalesiz olarak devri mümkün olmayacak.
MTA tarafından kaynak varlığı tespit edilerek ihale edilen alanların satışlarına ilişkin ihale bedelleri taksitlendirilmek suretiyle ödenebilecek. Taksitlendirme ilk taksiti peşin olmak üzere yıllık ödeme şeklinde, en fazla altı taksit olabilecek ve taksit miktarı ihale ilanında belirlenecek. İhale bedelinin taksitle ödenmesi halinde taksit süresinin en az iki katı süreli ve toplam taksit tutarı kadar teminat mektubu alınacak.
Kanunla, turizm amaçlı faaliyet gösteren kaplıca ve termal otellerden 2020’de tahsil edilmesi gereken idare payı, başvuru şartı aranmaksızın 20 Aralık 2021’e kadar ertelenecek. Bu alacaklar, ertelenen süre sonunda herhangi bir zam veya faiz uygulanmadan tahsil edilecek, tahsil edilmiş olanlar iade edilmeyecek.