Fukushima Daiichi Nükleer Güç Santrali’nin (NGS) su tahliyesine ilişkin raporunu tamamlayan Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’na (International Atomic Energy Agency / IAEA) göre, Japonya’nın santralde depolanan arıtılmış suyu denize salması uluslararası güvenlik standartlarıyla tutarlı. Ancak arıtılmış suyun denize kontrollü, kademeli olarak boşaltılmasının insanlar ve çevre üzerinde ihmal edilebilir bir radyolojik etkisi olabilir.
Rapora giden sürece kısaca bakacak olursak; Japonya’da 2011 yılında yaşanan depremin akabinde oluşan tsunamide, Fukushima Daiichi Nükleer Santrali kullanılamaz hale geldi. Bununla beraber Nisan 2021’de Japonya Hükümeti, bu suyu nasıl yöneteceğine ilişkin politikasını yayınladı. Kararın verilmesinden kısa bir süre sonra, Japonya Hükümeti, IAEA’dan Japonya’nın uluslararası güvenlik standartlarına ilişkin politikasını uygulamasına ilişkin bağımsız bir güvenlik incelemesi yapmasını talep etti. Hatırlanacağı üzere MC2 Haber de IAEA’nın Fukushima Daiichi’nin su tahliyesi için inceleme yaptığına yer vermişti.
Tüm bunların ışığında geçtiğimiz günlerde IAEA, Japonya’nın Fukushima Daiichi nükleer santralinde depolanan arıtılmış suyu serbest bırakma planlarına ilişkin bağımsız değerlendirmesini tamamladı. Ardından IAEA Genel Müdürü Rafael Mariano Grossi, temel güvenlik ilkelerinin, ilgili güvenlik gerekliliklerinin ve destekleyici güvenlik kılavuzlarının uygulanmasına ilişkin değerlendirmeyi içeren raporu 4 Temmuz 2023 tarihinde Tokyo’da Japonya Başbakanı Fumio Kishida‘ya sundu.
Bu arada raporun IAEA’nın üst düzey uzmanlarından oluşan ve on bir ülkeden uluslararası kabul görmüş nükleer güvenlik uzmanları tarafından tavsiye edilen bir IAEA Görev Gücü tarafından yaklaşık iki yıllık bir çalışmanın ürünü olduğunun da altını çizmekte fayda var.
1) Koruma ve Güvenliğin Değerlendirilmesi.
2) Düzenleyici Faaliyetler ve Süreçler
3) Bağımsız Örnekleme, Veri Doğrulama ve Analiz.
Grossi açıklamasında IAEA’nın, kapsamlı değerlendirmesine dayanarak, Japonya tarafından alınan Gelişmiş Sıvı İşleme Sistemi (Advanced Liquid Processing System/ALPS) ile arıtılmış suyun deşarjına yönelik yaklaşım ve faaliyetlerin ilgili uluslararası güvenlik standartlarıyla tutarlı olduğu sonucuna vardığını söyledi. Ayrıca Grossi IAEA’nın halihazırda planlandığı ve TEPCO tarafından değerlendirildiği üzere arıtılmış suyun denize kontrollü, kademeli olarak boşaltılmasının insanlar ve çevre üzerinde ihmal edilebilir bir radyolojik etkiye sahip olacağının da altını çizdi.
Grossi sözlerini şöyle tamamladı: “Son olarak, Fukushima Daiichi Elektrik Santrali’nde depolanan arıtılmış suyun serbest bırakılmasının Japonya Hükümeti’nin ulusal bir kararı olduğunu ve bu raporun söz konusu politikayı ne tavsiye ne de onayladığını vurgulamak isterim.”