Garanti BBVA, sürdürülebilir kalkınma için hayata geçirdiği yenilikçi uygulamalar ve çalışmalar sayesinde dünyanın en büyük raporlama platformu olan Karbon Saydamlık Projesi (Carbon Disclosure Project / CDP)’nin İklim Değişikliği Programı’nda global seviyede A listesine girmeye hak kazandı.
Garanti BBVA, tüm dünyadan toplam 270 şirketin yer aldığı CDP Global A Listesi’nde çevresel risklerin açıklanması, farkındalığı ve yönetimiyle ilgili başarılı çalışmalarıyla yer aldı.
Garanti BBVA olarak, sürdürülebilir kalkınma ve finans alanlarında 15 yıla yakın süredir çalıştıklarını belirten Garanti BBVA Genel Müdür Yardımcısı Ebru Dildar Edin, CDP’nin Türkiye ofisi olan CDP Türkiye’nin de ana destekçi olduklarını söyledi.
Edin şu bilgileri paylaştı: “Türkiye’de Sabancı Üniversitesi çatısı altında faaliyete başlayan CDP’nin çevre konusunda iş dünyasına yaptığı şeffaflık çağrısına ilk koşanlardan olduk. 2009 yılından bu yana CDP İklim Değişikliği programına 2015 yılından beri ise CDP Su Programı’na şeffaf, topluma açık raporlama yapıyoruz. Raporlarımızı da her yıl sürdürülebilirlik web-sitesinden herkese açık şekilde paylaşıyoruz. Geçtiğimiz aylarda bir CDP girişimi olan Bilime Dayalı Hedef İnisiyatifi (Science Based Target) doğrultusunda 1,5 °C’lik sıcaklık artışı hedefiyle uyumlu olarak, karbon emisyonlarını 2025’e kadar yüzde29, 2035’e kadar da yüzde 71 azaltma hedefi koyduk.”
Edin, Bilime Dayalı Hedef taahhüdü doğrultusunda kendi operasyonlarından kaynaklı Kapsam 1 ve sadece satın aldıkları enerji/elektrikten kaynaklanan Kapsam 2 emisyonlarında mutlak azaltım yapacaklarına da sözlerine ekledi. Edin, böylece karbon emisyonlarını azaltmak amacıyla küresel ısınmayı 1,5 derecede sınırlamak için bilime dayalı yöntemlere göre mutlak hedef koyan Türkiye’den ilk şirket olduklarının da altını çizdi.
8 Aralık’ta açıklanan CDP İklim Değişikliği Programı’na yaptıkları raporlama sonucunda global seviyede A listesinde yer aldıklarını söyleyen Edin, sözlerine şöyle devam etti: “Bu listede bir kez daha yer almamız çalışmalarımızın uluslararası arenada değer bulduğunu kanıtlaması açısından da büyük önem taşıyor. Dünyada yatırımcıların değerlendirme kriterleri içinde gittikçe daha güçlü skorlara ulaşan çevresel faktörlere bankamızın gösterdiği uyum uluslararası ilişkilerde de etkisini göstermektedir. Kendi faaliyetlerimizden kaynaklanan çevresel etkilerimizi en aza indirecek uygulamalar hem de müşterilerimizin daha sürdürülebilir iş modelleri benimsemelerini teşvik edecek inovatif finansman modelleriyle, Türkiye’nin iklim değişikliğiyle mücadelesine ve düşük karbonlu ekonomiye geçişine katkıda bulunmaya devam edeceğiz.”
Kâr amacı gütmeyen Londra merkezli uluslararası bir kuruluş olan CDP, halka açık şirketlerin doğal kaynakları ve doğal sermayeyi nasıl kullanıldıklarını, faaliyetleriyle sınırlı kaynakların yeniden üretimini nasıl etkilediklerini ve bu alandaki risklerini nasıl yönettiklerini yatırımcılara raporlamalarına aracılık ediyor. CDP, şirket raporlarını karşılaştırılabilir hale getiriyor ve ilgi alanındaki uluslararası raporlama standartlarını geliştirmeyi hedefliyor.
Harvard Business Review tarafından dünyanın en güçlü yeşil sivil toplum kuruluşu olarak tanınan CDP, iklim değişikliği konusunda özel sektörün sorumluluk alması gerekliliğine inanıyor ve bu sorumluluğu yerine getirmelerini teşvik etmek amacıyla özel sektörün iklim değişikliği politikaları ve suya yönelik stratejilerini şeffaf bir şekilde açıklayabilecekleri bir platform sunuyor. CDP, 2020 yılı itibarıyla 106 trilyon Dolar değerindeki varlığı yöneten 515 yatırımcı adına hareket ediyor ve dünyanın önde gelen şirketlerine çevresel politikalarını açıklamaları adına çağrıda bulunuyor.