Geçen yılı çatı GES yılı olarak geçirdiklerini ve Türkiye’nin güneş enerjisi kapasitesinin 2023 Yılında en az 12 GW’a ulaşacağını öngören Uluslararası Güneş Enerjisi Derneği Türkiye Bölümü‘ne (GÜNDER) göre yatırımların hayata geçirilmesi için güneş enerjisinde daha hızlı yol alınması gerekiyor.
GÜNDER, 2021 yılı değerlendirmelerini ve 2022 yılı öngörülerini içeren açıklamada bulundu.
2021 Aralık ayı sonu itibarıyla Türkiye’nin kurulu gücünün 7 bin 815,6 MW’lık kısmının güneş enerjisi santrallerinden sağlandığını belirten GÜNDER Başkanı Kutay Kaleli, Türkiye’nin elektrik üretim toplam kurulu gücünün ise 99.819,6 MW değerine ulaştığının görüldüğünü söyledi. Kaleli sözlerini şöyle sürdürdü: “2021 yılı boyunca güneş enerjisinde kurulu güç 1.148,6 MW artış gösterirken kurulu güç içerisindeki en büyük pay 25.573,6 MW ile doğal gaz santrallerinin olmaya devam etmektedir. 23.280,4 MW ile barajlı kaynaklar kapasitede pay alırken rüzgar santrallerinin kurulu gücü 10.607,0 MW, linyit santrallerinin 10.119,9 MW, ithal kömür yakıtlı santrallerin kurulu gücü 8.993,8 MW, akarsu tipi hidroelektrik santrallerin kurulu gücü 8.212,2 MW, jeotermalin 1.676,2 MW ve biyokütlenin 1.644,5 MW olarak gerçekleşmiştir. Türkiye’deki lisanssız GES sayısı ise bir önceki aya göre 421 adet artarak 8.649’a ulaşırken lisanslı santral dahil toplam GES adedi 8.389’a ulaşmıştır.”
Kaleli, çatı GES pazarındaki gelişmelerin, hibrit tesis kurulumlarının ve YEKA GES projelerinin hayata geçirilmesi ile birlikte Türkiye güneş enerjisi kurulu gücünün 2022 yılında 10 GW’ı geçeceğini ve 11 GW’a yaklaşacağının da altını çizdi. Bununla beraber Kutay, güneş enerjisi kurulu gücünün 2023 yılında en az 12 GW ve 2030 yılına kadar ise 40 GW seviyelerine ulaşacağını tahmin ettiklerini vurguladı. Ayrıca GÜNDER Başkanı, son yedi yılda kurulan kapasitenin dört katından daha fazla olan bu 40 GW kurulu gücün kurulması ile birlikte sektörel istihdamın ve nitelikli iş gücünün artmasını, yerli panel teknolojilerinin ve üretim endüstrisinin kapasitesinin iki katına çıkmasını ve Türkiye’nin bölgesel bir güneş lideri noktasına gelmesini sağlayacağını da sözlerine ekledi.
Sektör olarak, 2021 yılını çatı GES yılı olarak geçirdiklerini belirten Kaleli sözlerini şöyle sürdürdü: “2019 yılı mayıs ayında düzenlenen yeni Lisanssız mevzuatı ile önü açılan çatı tipi güneş santrali pazarında başvuru sayısı geçtiğimiz yıl 2 bini geçerek 1000 MW üzerinde kapasiteye ulaştı. 2022 yılında da bu alandaki artışın devam edeceğini öngörüyoruz. Özellikle çatı tipi GES’lerin artması, yeni yapılacak konutlarda GES zorunluluğu getirilmesi, sektörün gelişimi için Serbest Piyasada Yatırım İmkânı, Yenilenebilir Enerji Tedarik Anlaşmaları, Çatı Kiralama, Hibrit Tesisi Kullanımının Geliştirilmesi, Elektrikli Araçların hayatlarımıza hızlanarak katılması ve Mini-YEKA gibi başlıkların hayata geçirilmesi beklenen kurulu güçlere ulaşmamızda önemli birer atılım olacaktır.”
Sektör paydaşları ve kamunun yaptığı araştırmalara göre, Türkiye’deki binalarda çatı üstü güneş sistemleri için en az 20 GW’lık teknik potansiyelin mevcut olduğunu belirten Kaleli, bu potansiyelin büyük kısmının çok haneli konutlar için bulunduğunu onu; ticari, kamu ve sanayi binalarının bunu takip ettiğinin de altını çizdi. Diğer yandan GÜNDER Başkanı, çatıları müsait olmayan Çimento Fabrikası, Oteller, Hastaneler gibi işletmeler için de öztüketim amaçlı lisanssız kurulumların da artması ile toplamda en az 10 GW’lık bir potansiyelin önümüzdeki yıllarda işletmeye alınmasını beklediklerini de sözlerine ekledi. Kaleli sözlerini şöyle sürdürdü: “6 milyar dolar yatırım bütçesi gerektiren ekonomik potansiyel ile yılda 300 milyon dolarlık doğal gaz ithalatının önlenebileceği hesaplanıyor. Enerji arz güvenliğini sağlamak çin gereken bu potansiyel ise güneş enerjisinde bulunuyor. Bu gücü hayata geçirmenin yolu ise güneş enerjisi yatırımlarına sürdürülebilir kapasite sunmaktan geçiyor.”
Türkiye’deki yenilenebilir enerji potansiyelin büyüklüğü göz önüne alındığında, güneş enerjisi sektörünün gelişimi için sürdürülebilir kapasite planlamasının yapılması gerektiğini belirten Kaleli, yatırımların hayata geçirilmesi için daha hızlı yol alınması gerektiğini vurguladı. GÜNDER Başkanı, şu bilgileri aktardı: “Özellikle, 2021 yılında uygulamaya alınan hibrit tesislerle ilgili olarak hidroelektrik, jeotermal ve biyokütle gibi güneş ve rüzgâr dışı kaynaklara yönelik santrallere bazı limitler getirilmiş olup bu limitlerin kaldırılması ile yenilenebilir enerji kapasitesine büyük katkı sağlanabilir. Kapasitenin arttırılması için yapılabilecek yeniliklerden bir tanesi de alım garantisi olmayan ancak ikili anlaşma ile ya da EPİAŞ üzerinden serbest piyasaya elektrik satma hakkı olacak lisanslı tesislerin de kurulabilmesinin sağlanmasıdır. “
Yerli üretim hususunda da değerlendirmelerde bulunan Kaleli şöyle konuştu: “Yurt içinde üretin yapan modül ve hücre fabrikalarının hem kapasitelerini hem kalitelerini hem de ihracat miktarlarını arttırdıklarını görüyoruz. PV Modül endüstrisi için beş yıldır devam eden antidamping ve gözetim uygulamaları sayesinde bugün 1000’lerce kişinin istihdam edildiği fabrikalar yılda 3000 MW’a ulaşan bir kapasite, Türkiye’nin OEM üretim üsse olması ve ihracat miktarlarındaki artışın gerçekleştiğini biliyoruz. Bununla birlikte 2022 yılından itibaren de ilgili düzenlemelerin uzatılması ve Çin dışı başka ülkelere de genişletilmesi ile ergenlik dönemini bitiren bu endüstrinin artık olgunluk çağına ulaşacağına ve yeni eklenecek fabrika ve işletmeler ile Dünya’da önemli bir konuma geleceğine inanıyoruz.”