Gerçeklerin, nükleer enerjinin yokluğunda uluslararası iklim hedeflerine ulaşmanın çok daha zor ve maliyetli olacağını gösterdiğini belirten Uluslararası Enerji Ajansı (International Energy Agency / IEA) Başkanı Dr.Fatih Birol hem enerji güvenliğini hem de iklimi ele almanın kabul edildiği ülkelerde nükleer enerjinin rol oynayabileceğini söyledi.
IEA Başkanı Dr. Fatih Birol, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (the International Atomic Energy Agency / IAEA) Başkanı Rafael Mariano Grossi’nin daveti üzerine Viyana’da IAEA üye devletlerinin temsilcilerine ‘Küresel enerji krizi: enerji piyasaları ve iklim için etkileri’ başlıklı bir konferans verdi. 70’in üzerinde ülkeden temsilcinin yer aldığı ve çok sayıda sorunun sorulduğu bir saat süren brifingin ardından Dr. Birol, IAEA’nın sorularını yanıtladı.
Dr.Birol, IAEA’nin “Brifingde eş zamanlı bir enerji krizi ve iklim krizinden bahsettiniz. Bunlarla mücadelede nükleer enerjinin rolünü nasıl görüyorsunuz? sorusuna şöyle yanıt verdi: “Bugün bir insani kriz ve bir iklim krizi ile birlikte bir enerji krizi görüyoruz. Hepsi birbiriyle bağlantılı. Aslında ilk küresel enerji krizinde olduğumuza inanıyorum ve bu petrol piyasalarını, gaz piyasalarını, elektrik piyasalarını ve kömür piyasalarını etkiliyor. Dünya böyle bir enerji krizi görmedi. Yeni gerçekliklere sahip yeni bir enerji dünyası – küresel enerji için bir dönüm noktasındayız. Hem enerji güvenliğini hem de iklimi ele almanın kabul edildiği ülkelerde nükleer enerjinin rol oynayabileceğine inanıyorum. Bunu yapmak için nükleer endüstrinin zamanında ve maliyette teslimat yapmasını sağlamalıyız ve nükleer santrallerin güvenli bir şekilde işletilmesi de çok önemlidir.
1970’lerin petrol krizi ekonomik ve sosyal acıyı getirdi ama aynı zamanda hem artan enerji verimliliğinde hem de nükleer de dahil olmak üzere diğer enerji kaynaklarının kullanımındaki büyümede yenilik getirdi. Bugünkü nükleer santrallerin %40’ından fazlası petrol krizine tepki olarak inşa edildi. Bugün dünya, enerji krizinin üstesinden gelmemize yardımcı olacak oldukça rekabetçi enerji seçeneklerine sahip: güneş, rüzgar, elektrikli arabalar ve nükleer enerji.”
Dr. Birol IAEA’nın “Birçok ülkenin nükleer enerjiyi “yeniden takdir ettiğini” söylediniz. Neden böyle ve neden şimdi oluyor? sorusunu ise şöyle yanıtladı: “Hem gelişmiş ekonomiler hem de gelişmekte olan ekonomiler olmak üzere birçok ülke nükleeri düşünüyor. Nükleer enerji seçeneklerini enerji seçeneklerinden çıkaran birçok ülke, ikinci bir düşünce veriyor. Bunun nedeni, nükleerin – güvenli bir şekilde işletildiği takdirde – ülkeleri için elektrik güvenliği ve enerji güvenliği için destek sağlayabileceğini anlamalarıdır. Ayrıca nükleer, enerji sektörünün sera gazı emisyonlarını azaltmak için seçeneklerden biri olabilir ve bu da ülkelerin açıkladıkları hedeflere ulaşmalarına yardımcı olabilir. Bu nedenle birçok hükümet, nükleeri seçeneklerden biri olarak görüyor- tek seçenek değil, kesinlikle seçeneklerden biri. Güneş ve rüzgar çok ucuzluyor, ancak dünyadaki en ucuz elektrik kaynaklarından biri, mevcut nükleer santrallerin ömürlerinin uzatılması. Öte yandan, birçok ülkenin çok haklı enerji güvenliği endişeleri, artan kömür yakımı ile karşılanırsa, iklim değişikliği hedeflerine ulaşılamaz.
Dr. Birol “Birçok ülkede, özellikle Batı’da, nükleer enerjiyle ilgili temel sorun kamuoyudur. IEA ve IAEA gibi kuruluşlar, tutumları etkilemek ve nükleer hakkında nesnel bir bakış açısının olmasını sağlamaya yardımcı olmak için ne yapabilir? sorusu içinse şunları söyledi: “Biz nükleer yanlısı ya da nükleer karşıtı bir örgüt değiliz. Enerji güvenliğinden yana, iklim değişikliğiyle mücadeleden yana olan bir kuruluşuz. Gerçekleri masaya koyuyoruz. Ve gerçekler, nükleer enerjinin yokluğunda uluslararası iklim hedeflerine ulaşmanın çok daha zor ve maliyetli olacağını gösteriyor. Hükümetlere anlattığımız bir diğer gerçek ise mevcut nükleer santrallerin ömrünün uzatılmasının en ucuz temiz elektrik kaynaklarından biri olduğudur. Hükümetlerin vatandaşlarına fikirlerini değiştirmelerini ve bazı tabuları aşmalarını söylemesi gereken gerçekler bunlar. Nükleer enerji algısında şimdiden bir değişiklik var. İnsanlar enerji güvenliğinin ve iklim değişikliğiyle mücadelenin önemli olduğunun farkındalar. Çok fazla yenilenebilir enerji kullanırsak ve az rüzgarlı soğuk bir kış günü varsa, nükleer gibi diğer temiz elektrik kaynaklarına ihtiyacımız olacak. Kamu desteği ve hükümet desteği aslında büyüyor – şimdi nükleer endüstrinin maliyet ve zamanında teslim etmesi gerekiyor.”