Uluslararası Enerji Ajansı’nın (The International Energy Agency/ IEA) hazırladığı yeni rapora göre nükleer enerji olmadan sürdürülebilir ve temiz enerji sistemlerinin inşası daha zor, daha riskli ve daha pahalı olacak.
IEA, Nükleer Enerji ve Güvenli Enerji Geçişleri (Nuclear Power and Secure Energy Transitions) raporunu yayımladı. Rapora göre nükleer enerji, düşük emisyonlu enerji sistemlerine güvenli geçişlerin sağlanmasında önemli bir rol oynayabilir. Bu bağlamda nükleer enerji kullanımını sürdürmeyi veya artırmayı seçen ülkelerde; ithal fosil yakıtlara olan bağımlılığı, karbondioksit emisyonlarını azaltabilir ve elektrik sistemlerinin daha yüksek güneş ve rüzgar enerjisi paylarını entegre etmesini sağlayabilir. Ayrıca rapora göre sürdürülebilir ve temiz enerji sistemlerinin inşası nükleer enerji olmadan daha zor, daha riskli ve daha pahalı olacak.
IEA, raporda günümüzde nükleer enerjinin 32 ülkedeki nükleer santralleri ile hidroelektrikten sonra ikinci en büyük düşük emisyonlu güç kaynağı olduğunun altını çiziyor. Bununla beraber bugünün nükleer üretim kapasitesinin yaklaşık %63’ünün çoğu 1970’lerdeki petrol şoklarının ardından inşa edildiği için 30 yıldan daha eski olan santrallerden geliyor. Diğer yandan IEA hem gelişmiş hem de gelişmekte olan bir dizi ekonominin nükleer enerjiye yatırım yapmak için önemli mali teşvikleri içeren enerji stratejilerini açıkladığını da vurguluyor.
Rapora göre, nükleer enerjinin kullanımını desteklemek ve güvenliğini artırmak için sağlam politikalara ihtiyaç var. Ancak rapora göre endüstrinin nükleer enerjiden üretilen elektriğin rekabetçi olmasını garanti etmek için maliyetlerin altında ve bütçe dahilinde projeler sunmada daha iyi bir iş çıkarması gerekiyor. Sadece tesisler için değil, aynı zamanda en son teknolojileri geliştirmek için yeni yatırımları harekete geçirmek için devlet finansmanı gerekli olmaya devam edecek. Raporda bunun nedeni ise bu tür sermaye yoğun ve uzun ömürlü varlıkların, özellikle önemli politika riskine maruz kalanlar için nadiren yeterli özel sektör finansmanının bulunması olarak anlatılıyor.
“Bugünün küresel enerji krizi, hızla yükselen fosil yakıt fiyatları, enerji güvenliği sorunları ve iddialı iklim taahhütleri bağlamında, nükleer enerjinin geri dönüş yapmak için eşsiz bir fırsat olduğuna inanıyorum. Ancak, nükleer enerji için yeni bir dönem hiçbir şekilde garanti değil. Bu, hükümetlerin gelecek yıllarda nükleer santrallerin güvenli ve sürdürülebilir çalışmasını sağlamak için sağlam politikalar oluşturmasına ve yeni teknolojiler de dahil olmak üzere gerekli yatırımları harekete geçirmesine bağlı olacaktır.
Nükleer endüstri, gelişmiş ekonomilerde yeni santrallerin inşasını zorlaştıran maliyet aşımları ve proje gecikmeleri konularını hızla ele almalıdır. Sonuç olarak, 2017’den bu yana inşaatına başlayan 31 reaktörden 27’si Rus veya Çin tasarımı olduğu için gelişmiş ekonomiler pazar liderliğini kaybetti.”
IEA Başkanı Dr. Fatih Birol
Küçük modüler reaktörlere (small modular reactors/SMRs) de yer verilen raporda; SMR’lerin mevcut iletim, soğutma suyu ve vasıflı iş gücünden yararlanarak emekli fosil yakıtlı enerji santrallerinin sahalarını yeniden kullanabileceği vurgulanıyor. Bununla beraber IEA, SMR’lerin başarılı uzun vadeli dağıtımının yalnızca yatırımı harekete geçirmek için değil, aynı zamanda düzenleyici çerçeveleri düzene sokmak ve uyumlu hale getirmek için şimdiden başlayarak politika yapıcılardan gelen güçlü desteğe bağlı olduğunun da altını çiziyor.