Enerji Ekonomisi ve Mali Analiz Enstitüsü’nün (Energy Economics and Financial Analysis / IEEFA) yeni raporuna göre çiftçileri ve gıda üretimini korumaya yönelik tedbirlerle agrivoltaikler, Hindistan’da önemli bir yenilenebilir enerji sektörü haline gelerek, ülkede temiz enerjinin yayılımını hızlandırabilir.
IEEFA, Hindistan’daki Agrivoltaikler: Bereketli Toprak mı? (Agrivoltaics in India: Fertile Ground?) raporunu yayımladı. Rapor, agrivoltaiklerin ele almasına yardımcı olabileceği üç ana ulusal zorluğu özetliyor: yenilenebilir enerjiyi ülke çapında çeşitli ölçeklerde dağıtarak hızlandırmak; yenilenebilir enerji tesislerinin hassas araziler ve ekosistemler üzerindeki baskısını hafifletmek ve daha güçlü ve daha çeşitli bir kırsal ekonomiye katkıda bulunmak.
Rapora göre hızla gelişen agrivoltaik alanı- tarımla güneş enerjisi üretimini tarımsal üretkenliği koruyacak şekilde birleştirmek- Hindistan için özel bir umut vaat ediyor. Ancak raporun yazarı Dr. Charles Worringham, sektörün gelişmesi için çiftçi topluluklarını ve tarımsal üretimi korumaya yönelik önlemlerin, sektörün ihtiyaç duyduğu politika ve düzenleyici reformların önemli bir parçası olması gerektiğini söylüyor.
Başka yerlerdeki deneyimlerin, belirli mahsullerin güneş panellerinden kaynaklanan ılımlı gölgelemeyi tolere edebildiğini ve aşırı sıcaklık sırasında bazılarının daha düşük sıcaklıklardan ve iyileştirilmiş toprak neminden bile faydalanabileceğini gösterdiğine dikkat çeken Worringham, Hindistan’ın lehine çalışan özelliklere işaret ediyor. Bununla beraber Worringham, çeşitli panel konfigürasyonlarını kullanan yaklaşık 20 proje ile Hindistan’da, ticari tesislerde ve kamu kurumlarında hangi spesifik yöntemlerin, mahsullerin ve koşulların en iyi sonucu verdiğini belirlemek için bir araştırmanın başladığını da sözlerine ekliyor.
Hindistan’ın tarım altındaki topraklarının oranının çoğunun ülkeye göre çok daha yüksek olduğunu belirten Worringham, bu nedenle deneysel aşamanın ötesine geçilmesi gerektiğini vurguluyor.
IEEFA’ya göre, çiftçi toplulukları yalnızca ürettikleri herhangi bir gücü satarak ek gelir elde etmekle kalmayıp, bazı durumlarda bu gücün bir kısmını ürünlerine değer katmak ve örneğin kurutma, temizleme, öğütme, yerel soğutma ve soğuk zincirlerin oluşturulmasında kullanabilir.
Agrivoltaikler gibi hızlı hareket eden bir alanda Hindistan, başka yerlerde zor kazanılan teknik ve politik gelişmelerden seçim yapabilmenin bir başka avantajına sahip. Bu bağlamda Worringham, “Artık sadece belirli tipte paneller ve panel destek sistemleri mevcut olmakla kalmıyor, farklı panel konfigürasyonlarını kullanan deneyler özellikle Hindistan koşullarında faydalı olabilir” diyor.
Rapor, güneş ışığı her iki tarafa çarptığında güç üreten iki yüzeyli paneller kullanılarak Hindistan’ın yanı sıra Almanya ve İsveç’te test edilen yeni bir panel konfigürasyonunu da açıklıyor. Bu bağlamda bu yeni panellerin doğuya ve batıya bakan çitler gibi dikey olarak monte edildiklerinde, öğlen saatlerinde zirve yapan yatay panellerin aksine sabah ve öğleden sonra zirve gücü ürettikleri de raporda vurgulanıyor.
Ayrıca raporda, diğer ülkelerin uygulamaya koyduğu, bazıları Hindistan’ın koşullarına da iyi bir şekilde aktarılabilecek olan politika ve kurallara da dikkat çekiliyor. Bununla beraber raporda diğer tavsiyeler olarak mali teşvikler, yönetişim ve standartlar ele alınıyor.