IPCC raporuna göre, 2030 yılına kadar emisyonlar en az yarıya indirilebilir.
Küresel ısınmayı 1,5°C ile sınırlamanın artık neredeyse kaçınılmaz olduğunun altını çizen IPCC raporuna göre, 2030 yılına kadar emisyonları en az yarıya indirmek için tüm sektörlerde seçenekler bulunuyor.
Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (The Intergovernmental Panel on Climate Change / IPCC) Çalışma Grubu III, Altıncı Değerlendirme Dönemi Raporu’nun (Sixth Assessment Report/AR6) son bölümü yayımladı. İklim değişikliğini azaltma konusundaki ilerleme ve taahhütlerin güncellenmiş bir küresel değerlendirmesini sunan III. Çalışma Grubu raporu aynı zamanda küresel emisyonların kaynaklarını da inceliyor. Bununla beraber rapor, ulusal iklim taahhütlerinin uzun vadeli emisyon hedefleriyle ilgili etkisini değerlendirerek, emisyon azaltma ve azaltma çabalarındaki gelişmeleri de açıklıyor.
Rapora göre 2010-2019’da yıllık ortalama küresel sera gazı emisyonları insanlık tarihinin en yüksek seviyelerinde olsa da büyüme hızında yavaşlama oldu. Bununla beraber tüm sektörlerde ani ve derin emisyon azaltımları olmadan, küresel ısınmayı 1,5°C ile sınırlamak ulaşılamaz görünüyor. Bununla beraber IPCC’nin raporu, 2030 yılına kadar emisyonları en az yarıya indirmek için tüm sektörlerde seçeneklerin olduğuna dikkat çekiyor. Bu bağlamda küresel ısınmanın sınırlandırılmasının, enerji sektöründe büyük geçişler gerektireceği vurgulanıyor. Ayrıca bunun, fosil yakıt kullanımında önemli bir azalmayı, yaygın elektrifikasyonu, iyileştirilmiş enerji verimliliğini ve alternatif yakıtların (hidrojen gibi) kullanımını içereceğinin altı çiziliyor. Diğer yandan rapor, şehirler ve diğer kentsel alanlar da emisyonların azaltılması için önemli fırsatlar sunuyor. Bunlar; daha düşük enerji tüketimi (örneğin, kompakt, yürünebilir şehirler yaratmak gibi), düşük emisyonlu enerji kaynaklarıyla birlikte ulaşımın elektrifikasyonu ve doğayı kullanarak gelişmiş karbon alımı ve depolaması yoluyla elde edilebilir.
Bununla beraber sanayide emisyonların azaltılması, malzemelerin daha verimli kullanılmasını, ürünlerin yeniden kullanılmasını ve geri dönüştürülmesini ve atıkları en aza indirmeyi içeriyor. Ayrıca raporda tarım, ormancılık ve diğer arazi kullanımının, büyük ölçekli emisyon azaltımları sağlayabileceği ve karbondioksiti büyük ölçekte uzaklaştırıp, depolayabileceği vurgulanıyor. Öte yandan IPCC arazinin, diğer sektörlerdeki gecikmiş emisyon azaltımlarını telafi edemeyeceğinin de altını çiziyor. Bu bağlamda müdahale seçeneklerinin biyoçeşitliliğe fayda sağlayabileceği ve yiyecek, su ve odun kaynaklarının güvence altına alınması gerektiğine dikkat çekiyor.
Diğer yandan teknolojilerin ilerisine de bakan rapor, finansal akışların, ısınmayı 2°C ile sınırlamak için 2030 yılına kadar ihtiyaç duyulan seviyelerden üç ila altı kat daha düşük bir faktör olmasına rağmen yatırım boşluklarını kapatmak için yeterli küresel sermaye ve likidite olduğunu gösteriyor.
Rapora göre 2010 yılından bu yana güneş, rüzgar enerjisi ve pil maliyetlerinde %85’e varan sürekli düşüşler oldu. Artan bir dizi politika ve yasa, enerji verimliliğini artırdı, ormansızlaşma oranlarını azalttı ve yenilenebilir enerjinin dağıtımını hızlandırdı.
IPCC’nin değerlendirdiği senaryolarda, ısınmayı yaklaşık 1,5°C ile sınırlamak, küresel sera gazı emisyonlarının en geç 2025’ten önce zirveye ulaşmasını ve 2030 yılına kadar %43 oranında azaltılmasını gerektiriyor. Aynı zamanda metanın da yaklaşık üçte bir oranında azaltılması gerekiyor. Raporda bunun yapılması durumunda bile bu sıcaklık eşiğini geçici olarak aşmanın ancak yüzyılın sonunda tekrar altına dönülmesi ile neredeyse kaçınılmaz olduğu vurgulanıyor.
“Küresel ısınmayı 1,5°C ile sınırlamak istiyorsak, şimdi ya da asla” diyen IPCC Çalışma Grubu III Eşbaşkanı Jim Skea “Tüm sektörlerde acil ve derin emisyon azaltımları olmadan, imkânsız olacak.” dedi.
Karbondioksit emisyonlarının net sıfıra ulaştığında küresel sıcaklığının dengeleneceğinin belirtildiği raporda; 1,5°C için 2050’lerde net sıfıra ulaşılması gerekirken; bunun 2070’lerde elde edimesi durumunda 2°C’lik bir artışa sebep olacağının altı çiziliyor. Bu değerlendirme de ısınmanın yaklaşık 2°C ile sınırlandırılmasının, küresel sera gazı emisyonlarının en geç 2025’ten önce zirveye ulaşmasını ve 2030’a kadar dörtte bir oranında azaltılmasını gerektirdiğini gösteriyor.
Bir yol ayrımında ollunduğunu dile getiren IPCC Başkanı Hoesung Lee, “Şimdi aldığımız kararlar yaşanabilir bir geleceği güvence altına alabilir. Isınmayı sınırlamak için gereken araçlara ve bilgi birikimine sahibiz.
Birçok ülkede alınan iklim eylemi beni cesaretlendiriyor. Etkili olduğu kanıtlanmış politikalar, düzenlemeler ve piyasa araçları bulunmaktadır. Bunlar büyütülür ve daha geniş ve adil bir şekilde uygulanırsa, derin emisyon azaltımlarını destekleyebilir ve yeniliği teşvik edebilirler.”dedi.